Ekonomi

Türkiye işsizlik fonunda AB'nin çok gerisinde

Türkiye, işsizlik ödeneğinden yararlanma süresi ve oranı itibariyle Avrupa ortalamasının çok gerisinde kalıyor. İşte karşılaştırmalı oranlar

20 Nisan 2009 03:00

Türkiye'de işsiz sayısı arttıkça, işsizlik ödeneği için başvuran sayısı da artıyor. Ancak, kayıtdışı istihdamın yaygınlığını ve işsizlik sigortasından yararlanma koşullarının ağırlığını nedeniyle İşsizlik Sigortası Fonu işlevsiz kalıyor. Türkiye, işsizlik ödeneğinden yararlanma süresi ve oranı itibariyle Avrupa ortalamasının çok gerisinde kalıyor. 

İşsize maaş ve zam tesellisi

İşsizlikte Avrupa’da rakipsiz dünyada ikinciyiz

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de işsiz sayısı arttıkça, doğal olarak işsizlik ödeneği için başvuran sayısı da artıyor. Ancak, bu gelişmeler karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, İşsizlik Sigortası Fonu işlevsiz kalıyor.

Referans gazetesinin haberine göre işsizlik ödeneği için, Eylül 2008-Mart 2009 döneminde başvuran sayısı, bir önceki yılın ayrı dönemindeki 161 bin kişiden, 324 bin kişiye ulaştı. Bu rakam, TÜİK'in ilan ettiği 3.6 milyon işsizin yüzde 10'unu bulmuyor; umudunu yitirmişler de eklenince 6.04 milyon kişiye ulaşan işsiz sayısının ise yüzde 5'ini biraz aşıyor.

Bu da, Türkiye'de kayıtdışı istihdamın yaygınlığını ve işsizlik sigortasından yararlanma koşullarının ise ağırlığını gösteriyor. Bu nedenle sendikalar işsizlik sigortasından yararlanmak için ödenen prim döneminin 12 aya düşürülmesini ve genel ücretlerin düşük olması nedeniyle de fonun ödediği aylık miktarının da işçinin işten çıkarılmadan önce aldığı ücretin en az yüzde 80'i kadar olmasını istiyor.

Nema geliri bütçeye yama oldu

Oysa "memleket işsizlikten kırılırken" hükümet, işsizlik ödeneklerinin kullanımını kolaylaştırmak bir yana, üç yıl için İşsizlik Sigortası Fonu nema gelirlerinin yüzde 25'inin bütçeye aktarılmasını kararlaştırdı.

Bir başka deyişle, tamamen işçi ve işveren tarafından yapılan ödemelerle oluşturulan ve 40 milyar lira dolayına yükselen fon, bu birikimde hiç katkısı olmayan hükümet tarafından, "teğet geçer" metaforuyla görmezden geldiği için inanılmaz ölçüde büyüyen krizin etkisiyle rekor düzeyde açılan bütçeye yama olarak kullanılmak isteniyor.

Oysa sözü edilen fon, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'nin sözleriyle, "Kara günler için biriktirilmiş" durumda. Çelebi'ye göre, fon kaynaklarının bütçeye aktarılması yerine, fondan yararlanma koşullarının en az Avrupa Birliği ortalaması düzeyine çıkarılması gerekiyor. Bu nedele sendikalar, "Parama dokunma" kampanyasıyla bu girişimi engelleme hazırlığındalar. Çelebi, "Eğer işsizlerin parası ile bütçe açıkları yamanmaya çalışılırsa bu işin cılkı çıkar; elbette buna izin vermeyeceğiz" dedi.

AB standardı dikkate alınmalı

Genel ücret düzeyinin AB düzeylerinin çok gerisinde olduğu Türkiye'de, son üç yıl içinde 20 ay işsizlik sigortası primi ödeyenlere 6 ay, 30 ay işsizlik sigortası primi ödeyenlere 8 ay ve 36 ay işsizlik sigortası primi ödeyenlere de 10 ay süre ile işsizlik ödeneği veriliyor.

Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 40'ı kadar oluyor. Ancak işsizlik ödeneği miktarı asgari ücretin brüt tutarının yüzde 80'ini aşamıyor. Bugünkü asgari ücrete göre aylık işsizlik ödeneği en az 266 TL, en fazla 532 TL oluyor.

Ancak, yüzde 40 hesabı yapılırken, çalışırken aylık brüt kazancının 1,330 lirayı da geçmemesi gerekiyor. Bir başka deyişle, eğer işsiz kalan kişinin çalışırken kazancı örneğin 2,660 lira düzeyinde olursa, işsiz kaldığı zaman alacağı ücret kazancının ancak yüzde 20'si kadar olabiliyor.
Oysa, tablodan da görülebileceği gibi, Türkiye'de işsizlik ödeneğinden yararlanma süresi ve oranı Avrupa ortalamasının çok gerisinde kalıyor.

Sendikalara göre, işsizlik ödeneğinin miktarı da kişinin asgari geçim standartlarını (aile, çocuk, barınma, ulaşım ve beslenme gibi) gözeterek belirlenmelidir. Böylece, işsizlere ödeneğin daha iyi düzeylere çıkartılması, yalnızca aileleriyle birlikte daha iyi bir yaşam düzeyine ulaşmalarına değil, aynı zamanda ekonomide toparlanma sürecine de katkısı olacaktır. Çünkü, asıl sorun ihracat ve tüketimin ve dolayısıyla iç ve dış talebin hızla düşmesindedir. Bir başka deyişle, işlerini yitirenler de biraz harcamaya başlarsalar, kıpırdanma daha hızlı olacaktır. 

İŞSİZLİK SİGORTASI ÖDENEKLERİ

 

Ülke

Yararlanma

süresi (ay)

Son gelire

oranı (%)

İsveç

28

75

Danimarka

48

71

Hollanda

24

74

Fransa

23

75

Yunanistan

12

55

İrlanda

15

49

Finlandiya

23

70

İspanya

21

67

Portekiz

24

83

Estonya

12

50

Almanya

12

69

Litvanya

9

55

Polonya

12

59

Romanya

12

35

Slovenya

12

63

Avusturya

9

63

Macaristan

9

49

Çek Cum.

6

55

İtalya

6

54

Letonya

9

50

Slovakya

6

56

Belçika

24

60

İngiltere

36

60

Norveç

24

60

TÜRKİYE

10

40