Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ile Gazeteciler Sendikası (TGS), bütün basının tehdit altında olduğuna dikkat çekti. TGC, engelleme, sansür, gözaltı, darp, işten atma ve saldırılar geçtiğini ifade ederek 2014’ü basını ‘kara yıl’ı ilan etti. Cemiyet Başkanı Turgay Olcayto, “Gazeteciler için açılan davalara baktığımızda içimiz kararıyor.” dedi. TGS Genel Sekreteri Mustafa Kuleli de, gözaltına alınanların gazetecilikten başka bir iş yapmadığının altını çizdi. “Bu sadece Zaman ve Samanyolu ile ilgili bir operasyon değil. Yarın ana akım medyaya yönelecektir. Belki yarın Hürriyet gazetesinin kapısında da polisleri göreceksiniz, hiç şaşırmayın” dedi.
Zaman'dan Cafer Can'ın haberine göre, 14 Aralık operasyonuna en sert tepki basın meslek örgütlerinden geliyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), bütün basının tehdit altında olduğuna dikkat çekti. TGS Genel Sekreteri Mustafa Kuleli, gözaltına alınan isimlerin gazetecilikten başka bir iş yapmadığının altını çizerken, “Bu sadece Zaman ve Samanyolu ile ilgili bir operasyon değil. Bugün bu gruplara yönelmiş olabilir, yarın belki ana akım medyada başka gazetelere yönelecektir. Belki yarın Hürriyet gazetesinin kapısında da polisleri göreceksiniz, hiç şaşırmayın.” dedi.
Dün ‘basın davalarıyla’ ilgili yıllık değerlendirme toplantısı yapan TGC, 2014’ün akreditasyon engellemeleri, sansür, gözaltı, darp, işten atmalar ve saldırılarla kara bir yıl olarak geçtiğine dikkat çekti. Cemiyet Başkanı Turgay Olcayto, “İsterdik ki yeni bir yıla girmenin arifesinde size medyayla ilgili, toplumla ilgili iyi şeyler söyleyelim. Ama ne yazık ki bu dileğimiz gerçekleşmiyor. Tam tersine, gazeteciler için açılan davalara baktığımız zaman içimiz kararıyor.” dedi. Türkiye’de mahkeme yasaklarının halkın bilgilenme kanallarını tıkadığını belirten Olcayto, daha sonra soruları cevapladı. 14 Aralık operasyonunu ‘düşünceyi ifade özgürlüğüne getirilen bir engel’ olarak nitelendiren Olcayto, halkın habere ulaşmasının engellenmeye, hem kamuoyu hem de medya üzerinde bir korku oluşturulmaya çalışıldığını kaydetti. Bu durumu ‘korku iklimi’ şeklinde tanımlayan Olcayto, örgüt suçlamalarına ise tepki gösterdi. İnsanların ‘çamur at izi kalsın’ mantığıyla ortada bırakılmaması gerektiğini söyledi. Makul şüphe kavramına tepki gösteren Cemiyet Başkanı, gözaltına alınan Genel Yayın Müdürümüz Ekrem Dumanlı’yı yakından bildiklerinin altını çizdi: “Ekrem Dumanlı, kitapları olan ve gazetecilikten başka da işi olmayan bir arkadaşımız. Yeri belli, yurdu belli.”
Toplantının açılışında konuşan TGS Genel Başkanı Uğur Güç de 2014’te gazetecilere yüzlerce dava açıldığını vurguladı. “500’ün üzerinde arkadaşımız işten atıldı. Bu yıl kadar gazetecilerin mağdur olduğu bir yıl sanırım Cumhuriyet tarihinde hiçbir şekilde olmadı.” tespitinde bulundu. 14 Aralık operasyonunu değerlendiren TGS Genel Sekreteri Mustafa Kuleli de gözaltına alınan isimlerin gazetecilikten başka bir iş yapmadıklarının altını çizdi. Ekrem Dumanlı’nın uluslararası basın örgütlerine üye bir gazeteci olduğuna işaret eden Kuleli şöyle konuştu: “Dumanlı, gazetecilik ve gazetecilik etiği üzerine yazılar yazmış, tartışmalar başlatmış bir isimdir. İsnat edilen suça bakıyoruz, devleti ele geçirmek. Bu da bir şüpheye dayandırılıyor. Burada kimse kimseyi kandırmasın, Gözaltına alınan meslektaşlarımızın devleti ele geçirmek gibi bir şey yaptığına tanık değiliz. Gazetecilik yaptıklarına kefiliz. Bu sadece Zaman ve Samanyolu ile ilgili bir operasyon değil. Bugün bu gruplara yönelmiş olabilir, yarın belki ana akım medyada başka gazetelere yönelecektir. Belki yarın Hürriyet gazetesinin kapısında da polisleri göreceksiniz, hiç şaşırmayın.”