Atlantic Council tarafından Limak Holding’in desteğiyle hazırlanan ve Suriyeli mültecilerin Türkiye’deki varlığını inceleyen kapsamlı raporun tanıtımı yapıldı. Rapordaki verilere göre 2014 yılından bu yana dünyanın en fazla mülteci ağırlayan ülkesi Türkiye’de kayıtlı olan Suriyeli mültecilerden 18 yaş altındakilerin sayısı 1 milyon 660 bin kişi.
Atlantic Council tarafından Limak Holding'in desteğiyle hazırlanan ‘Suriyeli Mültecilerle Uzun Vadeli Bir Dayanışma Yolunda, Türkiye'nin Tutumu ve Zorluklar' başlıklı raporun lansmanı 15 Ekim tarihinde İstanbul'da yapıldı.
Bugüne kadar Suriyeli mültecilerle ilgili hazırlanan en kapsamlı ve çözüm önerileri içeren rapor, Avrupa Parlamentosu Türkiye Forumu Genel Sekreteri Laura Batalla ve Penn State Harrisburg Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi Juliette Tolay tarafından hazırlandı.
Raporun tanıtım toplantısına Atlantic Council Başkanı Frederick Kempe, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, Atlantic Council Türkiye Temsilcisi Defne Arslan, raporu hazırlayan Laura Batalla ve Juliette Tolay katıldı.
Türkiye'nin diğer ülkelere göre Suriyeli mültecilere daha hoşgörülü yaklaşıp kapılarını açtığını belirten rapor, çoğu genç ve çocuk olan mültecilerin entegrasyonu için hükümete ve sivil toplum kuruluşlarına önerilerde de bulunuyor.
Türkiye'de 3.5 milyon kayıtlı Suriyeli mülteci var
‘Suriyeli Mültecilerle Uzun Vadeli Bir Dayanışma Yolunda, Türkiye'nin Tutumu ve Zorluklar" başlıklı rapor, 2011 yılından beri Türkiye'nin Suriyeli mültecilere yönelik benimsemiş olduğu yaklaşımı tezahür ettiren politikaları, aktörleri ve konuları bütüncül bir bakışla inceliyor. Rapordaki bazı verilere göre Türkiye 2011 yılından bu yana 7 yıldır Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapıyor. 2014 yılından bu yana ise dünyanın en fazla mülteci rakamı Türkiye'de bulunuyor. Bu mültecilerin çok büyük bir çoğunluğu ise Suriye'den Türkiye'ye geliyor.
Türkiye'de kayıtlı olarak toplam 3.5 milyon Suriyeli mülteci bulunurken gerçek aktif rakamın bunun daha da üzerinde olduğu tahmin ediliyor. 18 yaş altındaki Suriyeli göçmen sayısı 1 milyon 660 bin kişi. Bu süreçte 350 bine yakın Suriyeli çocuk Türkiye'de doğarken 5-18 yaşlarında eğitim çağında 1 milyona yakın Suriyeli çocuk Türkiye'de bulunuyor. Bunlardan 600 bini eğitim alabiliyor. 20 bin Suriyeli de Türkiye'deki üniversitelerde eğitim alıyor.
Rapordaki değerlendirmelere göre yaşadığımız kitlesel göç hareketleri çağında, mültecileri karşılamakta göstermiş olduğu hem finansal ve yönetimsel kapasitesi hem de güçlü siyasi iradesiyle Türkiye, diğer ülkelerden farklı olduğunu gösterdi. Açık kapı politikası, kamplar ve geçici koruma statüsü Türkiye'nin tutumunun merkezinde yer aldı.
Akdeniz'in nasıl bir umut denizinden ölüm denizine döndüğüne şahit olduklarını dile getiren Fatma Şahin, "Bugün iki dünya ile karşı karşıyayız. Yaşatanlar ve öldürenler. Açık kapı uygulayarak insanı ve vicdani olarak sınav verenler ve göçe insani bakışla bakmayıp güvenlik sorunu olarak görüp yüksek duvarlarla göçmeni nasıl gelmeyeceği çalışması yapanlar. Mümkünse hiç göçmen gelmesin veya en eğitimlisi en zengini gelsin diyen bir bakış açısıyla karşı karşıyayız. Aslolan şey göçü yönetmek olduğunu düşünüyorum. Bir şehir olarak bugün 2 milyon bir şehrin 500 bin mülteciyi yaklaşık 8 yıldan beri nasıl yönettiğimizi ve nasıl Gaziantep modeli oluşturduğumuzu paylaşmak istiyorum. Tabii şehrin göç kapasitesinin olması gerekiyor. Zaten yüzyıllardır göçü yöneten bir şehiriz. Sıcak Akdeniz'in nasıl bir umut denizinden ölüm denizine döndüğüne şahit olduk. Aylan bebekler öldüğü zaman dünyanın vicdanı sızladı. Gaziantep ve Gazianteplilerin ülkemin ve milletimin bu duruşu olmasaydı bugün binlerce milyonlarca Aylan bebek yine Akdeniz'de ölüsü kıyılara vuracaktı. Aslında bu tablo Türkiye'nin üzerindeki yükün ağırlığını gösteriyor. Bu toplantılar çok önemli. Yaptığımızı iyi anlatmamız lazım" diye konuştu.