Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün her yıl yayınlandığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre, Türkiye 2018'de bir önceki yıla göre iki basamak gerileyerek 180 ülke arasında 157'nci sırada yer aldı.
Çarşamba günü yayınladığı raporda Türkiye'yi "gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanesi" olarak nitelendiren Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, 2017 yılında çok sayıda gazetecinin darbe girişiminin ardından bir yılı aşkın süre hapishanede kaldıktan sonra toplu davalarda birbiri ardında yargılanmaya başladıklarını belirtti.
Neredeyse iki senedir devam eden olağanüstü hale (OHAL) de değinen rapor, OHAL uygulamasının ülkede az miktarda bulunan çoğulculuğun Türk makamları tarafından yok edilmesi için vesile olduğunu ve 16 Nisan 2017'deki anayasa değişikliği referandumu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkedeki yetkilerini güçlendirdiğini ifade etti.
Anayasa Mahkemesi'nin Ocak ayında tutuklu gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay'ın serbest bırakılmasına karar vermesine rağmen alt mahkemelerin bu kararı uygulamamasının da aktarıldığı raporda, Türkiye için "hukukun egemenliği günümüzde sadece solmakta olan bir anı" ifadesi kullanıldı.
Dünya genelinde gazetecilere karşı düşmanlık arttı
Ancak endekse göre, basın özgürlüğünün tek kötüleştiği ülke Türkiye değil. Sınır Tanımayan Gazeteciler'e göre dünya genelinde gazetecilere ve basına karşı düşmanlık, özellikle siyasi liderlerin açık bir şekilde desteklemesiyle artıyor.
Raporda, "Siyasi liderlerin basına karşı düşmanlığı artık sadece Türkiye (iki basamak gerileyerek 157'nci sırada) ve Mısır (161'inci sırada) gibi otoriter ülkeler ile sınırlı değil, ki bu iki ülkede 'basın fobisi' o kadar belirgin ki gazeteciler düzenli olarak terör suçlamasıyla karşılaşıyor ve [iktidara] bağlılık göstermeyenler keyfi olarak hapsediliyor" denildi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler dünyada giderek daha fazla demokratik olarak seçilmiş liderlerin basını demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olarak görmemeye başladığını belirtti. Buna örnek olarak gazetecileri "halkın düşmanları" olarak tanımlayan ABD Başkanı Donald Trump'ı gösteren rapor, Trump'ın göreve gelmesinin ilk yılı olan 2017'de ABD'nin bir önceki yıla göre iki basamak gerilediğini ve 45'inci sıraya yerleştiğini ifade etti.
En fazla gerileyen ülkelerin dördü Avrupa'da
Her ne kadar dünyada basın özgürlüğüne en fazla saygı duyan bölge Avrupa olsa da, aynı bölge 2017 yılında en fazla gerileyen beş ülkenin dördüne ev sahipliği yapıyor.
Bu seneki raporda 18 basamak birden gerileyerek 65’inci sırayı alan Malta'da gerilemenin bu kadar fazla olmasının sebebi olarak otomobiline yerleştirilen bomba ile suikaste kurban giden gazeteci ve blog yazarı Daphne Caruana Galizia olarak gösterildi. Rapor, senelerdir tehdit edilen Galizia'nın vefat ettiğinde hakkında 42 tane sulh hukuk davası ile beş ceza hukuku davası bulunduğunu belirtti.
Avrupa'da öldürülen bir başka gazeteci olan Slovak Jan Kuciak'tan da bahsedilen raporda, Slovakya’nın bir sene içerisinde 10 basamak gerileyerek 27'nci sıraya yerleştiği belirtildi. Raporda, Mart ayında istifa edene kadar Slovakya Başbakanı olan Robert Fico'nun gazeteciler için kullandığı "pis Slovakya karşıtı fahişeler" ve "geri zekalı çakallar" benzetmelerine de yer verildi.
Çek Cumhuriyeti’nin 11 basamak gerilediğini ve listede 34'üncü sırada yer aldığını belirten örgüt, Devlet Başkanı Milos Zeman'ın bir basın toplantısında üzerinde "gazeteciler" yazan sahte bir Kalaşnikof marka tüfeği salladığı hatırlattı. Sırbistan da bu sene basın özgürlüğü konusunda ciddi düşüş yaşayan bir ülke oldu ve 10 basamak gerileyerek 76'ıncı sırada yer aldı.
Almanya "orta alandaki" yerini koruyor
Almanya, bir önceki seneye göre bu sene bir basamak yükselerek 15'inci sırada yer aldı ancak raporda bunun sadece matematiksel sebeplerden kaynaklandığını ve Almanya'nın orta alandaki yerini koruduğunu belirtiliyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü özellikle Temmuz 2017'de Hamburg'da yapılan G20 Zirvesi'ndeki protestolarda gazetecilere karşı saldırı, tehdit ve gözdağı verme girişimleri olduğunu ifade etti. Aynı zamanda Almanya'da 2017 yılının başında yürürlüğe giren Federal İstihbarat Yasası değişikliği ve nefret söylemi ile mücadele için yürürlüğe konulan ancak ifade özgürlüğünü engellediği gerekçesiyle tepki çeken Ağ Yaptırım Yasası da eleştiriliyor.
Rusya'nın 148'inci sıradaki yerini koruduğunun belirtildiği raporda bunun sebebi dünyada genelindeki kötüye gidiş olarak verildi. Sovyetler Birliği'nin düşüşünden bu yana ülkede en fazla gazetecinin tutuklu olduğu yılın 2017 olduğu belirten örgüt, ülkedeki basının çoğunun Kremlin'e sadık olan oligarklar tarafından yönetildiğini aktardı.
Listedeki 176'ncı yerini bu sene de koruyan Çin'de 50'den fazla gazetecinin tutuklu olduğunu belirten rapor, tutuklu gazetecilerin sağlık hizmetlerine erişimlerinin çok kısıtlı olduğunu ifade etti. Buna örnek olarak Nobel Barış Ödülü sahibi Lui Xiaobo ile muhalif blogger Yang Tongyan'ın geçen yıl tutuklu bulundukları hapishanelerde tedavi edilmemiş kanser hastalığı nedeniyle ölmelerini verdi.
Listede birinci ile sonuncu ülke değişmedi
Bu seneki Dünya Basın Özgürlüğü listesindeki birinci ile sonuncu ülkeler değişmedi. Dünyada basın özgürlüğünün en fazla olduğu ülke Norveç olmaya devam ederken, basın özgürlüğünün en az olduğu ülke bu sene de Kuzey Kore olarak listelendi. Norveç'i ikinci sırada İsveç ve üçüncü sırada Hollanda takip ederken, 178'inci sıradaki Türkmenistan ile 179'uncu sıradaki Eritre de sıralamada en sonda yer alan Kuzey Kore'den hemen önce geldi.
DW/DÇÜ,BÖ
© Deutsche Welle Türkçe