Gündem

Türkiye: 7 Şubat krizinde İstanbul'daki MİT görevlileri gizli geçitten kaçırıldı

Hükümete yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesi, 7 Şubat'ta Hakan Fidan'ın Ankara dışına çıkmasının engellenmesi için polislerce kontrol noktaları oluşturulduğu öne sürüldü

04 Mart 2014 13:49

7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın KCK soruşturması kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrılmasıyla yaşanan “7 Şubat krizi”nde gözaltı listesinde emekli MİT eski müsteşarı Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş’in de olduğunu yazan Türkiye gazetesi, İstanbul’daki istihbaratçıların polisleri kapıda oyalarken, Taner ve Güneş’in acil durumlarda kullanılmak üzere önceden oluşturulan gizli kapıdan çıkış yaptığını öne sürdü.

Gazetenin haberinde, polislerin Ankara’daki MİT binasını çevrelediği ancak içeri girmelerine izin verilmediği de belirtildi. Habere göre, Müsteşar Hakan Fidan'ın Ankara'dan ayrılma ihtimaline karşılık, yol güzergahında ve havaalanında polis tedbir aldı.

Türkiye gazetesinin bugünkü (4 Mart 2014) nüshasında yayımlanan, “Casus filmi gibi” başlıklı haber şöyle:

 

'Casus filmi gibi'

 

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan'ın tutuklanmak istendiği 7 Şubat 2012'deki krizde çatışmanın eşiğinden dönüldüğü öğrenildi. Elde edilen bilgilere göre soruşturmayı yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya 7 Şubat'ta Hakan Fidan ve 4 MİT görevlisini telefonla arayarak ifadeye çağırdı. Bir gün sonra MİT Hukuk Müşavirliği savcılığa itiraz ederek kanundaki istisnai hükümleri iletti. Ancak savcı bu itirazı dikkate almayarak 10 Şubat'ta ifadeye gelmeyen istihbarat görevlileri hakkında gözaltı kararı aldı. Savcının talimatıyla İstanbul'daki MİT Bölge Başkanlığı ve diğer istihbarat binalarına gözaltı işlemi için polisler sevk edildi. Benzer bir hareketlilik de Ankara'da yaşanıyordu. Başkentte gözaltı için MİT Müsteşarlığına doğru harekete geçen polis ekipleri hükümet kanadından gelen emirle geri çevrildi. Çünkü polislerin kapından içeri girmesine müsaade edilmeyecekti ve çatışma ihtimali söz konusuydu.

Polisler durumu savcıya bildirdi. Savcı gözaltı kararında diretti ve polislere verdiği emri yerine getirmemeleri halinde haklarında işlem yapacağını söyledi. Ekipler yeniden harekete geçti. Güvenlik güçlerinin karşı karşıya gelmemeleri için yeniden devreye girildi ve polislerin MİT binasına gitmeleri engellendi. Böylece muhtemel bir facianın önüne geçilmiş oldu.

Müsteşar Hakan Fidan'ın Ankara'dan ayrılma ihtimaline karşılık, yol güzergahında ve havaalanında polis tedbir aldı. Fidan dışarı adım atması halinde gözaltına alınacaktı. Ancak, Gül ve Erdoğan'ın “gitme” emri üzerine, hain plan alt üst oldu.

 

Gizli kapıdan kaçtılar

 

Ankara'da Hakan Fidan'a kurulan kumpasın bir benzeri İstanbul'da işleme konuldu. Gözaltı listesinde emekli MİT eski müsteşarı Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş de vardı. Polisler Taner ve Güneş'i evlerinde bulamadı. Çünkü MİT her ikisini de çoktan başka yerlere nakletmişti. MİT'in İstanbul'daki bölge başkanlığı ve diğer binalarına polisler gönderildi. Ancak ekipler buralarda da mukavemetle karşılaştı. İstihbaratçılar, polisleri kapıda oyalarken, Taner ve Güneş acil durumlarda kullanılmak üzere önceden oluşturulan gizli kapıdan çıkış yaptı. Eli boş dönen polislerin takibi MİT Yasasında yapılan değişikliğe kadar devam etti. MİT görevlilerinin ancak başbakan izniyle soruşturmaya tabi tutulabilecekleri yasayla düzenlenince takip durdu.