Ekonomi

Turkent Gıda ortakları mahkemelik oldu

Kentucky Fried Chicken ile Pizza Hut şirketlerinin Türkiye işletmecisi Turkent Gıda A.Ş’nin ortakları mahkemelik oldular.

19 Eylül 2009 03:00

Kentucky Fried Chicken ile Pizza Hut şirketlerinin Türkiye işletmecisi Turkent Gıda A.Ş’nin ortakları olan Süzer Grubu ile Katarlı Almana Grubu, şirket yönetimi konusunda mahkemelik oldular.

Süzer Grubu’nun şirketi zarara uğrattıkları iddiasıyla şikayetçi olduğu Almana Grubu’ndan Omar Hamad Almana, Mustafa Selçuk Aylin ile kendi temsilcisi Ömer Nurhan Azizoğlu’na 8 yıl 9 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Şirket yarı yarıya ortaklık üzerine kuruluydu

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Turkent Gıda A.Ş’nin yüzde 50 hissesinin Almana Grubu’ndan Omar Hamad Almana ve oğullarına; yüzde 50 hissesinin ise Eksen Holding A.Ş’ye Süzer Grubu’na ait olduğu belirtildi. Şirket sermayesinin 12 milyon 590 bin lira olduğu ve toplam 2 milyon 518 bin hissenin ise yarı yarıya A grubu hisse senedi olarak yabancı ortaklara, B grubu hisse senedi olarak yerli ortaklara tahsis edildiği, yönetim kurulunun da her iki gruptan ikişer kişiden oluştuğu anlatıldı. İddianamede, şüpheliler Omar Hamad Almana ve Mustafa Selçuk Aylin’in A grubu hisse sahibi yabancı hissedarları; şüpheli Ömer Nurhan Azizoğlu ve Hasan Serhan Süzer’in ise B grubu hisse sahibi yerli hissedarları temsil ettikleri ifade edildi.

Süzer Grubu iç denetimden sonra mahkemeye başvurdu

Eksen Holding A.Ş’nin talimatıyla Turkent Gıda A.Ş’nin hesaplarında ve kayıtlarında Süzer Grubu Teftiş Grubu Başkanlığı’nca teftiş yapıldığı belirtildi.

Teftiş sonucunda 2006 yılına ait denetimlerde şüphelilerin, şikayetçi şirket adına yönetim kurulu üyesi olan Hasan Serhan Süzer ile yetkili temsilcisi Turhan Saka’yı tamamen devre dışı bıraktıkları öne sürüldü. Ayrıca yine şikâyetçi holdingin haberi ve rızası olmadan Turkent A.Ş’nin icra komitesi üyeleri Ömer Nurhan Azizoğlu, Mustafa Selçuk Aylin ile diğer personele 2006 yılı başarı primi altında toplam 635 bin 319 lira prim tahakkuk ettirdikleri ileri sürüldü. Şirketin genel kurul tutanaklarında bu primi dağıtma yetkisinin yönetim kuruluna bırakıldığına ilişkin hiçbir belge bulunmadığı belirtildi.

2007 yılında yine Hasan Serhan Süzer’i tamamen devre dışı bırakarak kar payından 979 bin 236 lirayı brüt parayı prim adı altında Ömer Nurhan Azizoğlu, Mustafa Selçuk Aylin ile diğer personele dağıttıkları; 2008 yılında da 1 milyar 131 milyon 885 bin lira brüt paranın yönetim kurulu ve genel kurul kararı olmadan personele dağıttıkları ifade edildi. Şüpheli Omar Hamad Almana’nın ise kendi ikametgâhına ilişkin ve İstanbul seyahati sırasındaki birtakım giderlerini şirketten aldığı avanslarla karşıladığı, aldığı avansı faizsiz olarak iade ettiği ve halen şirkete 69 bin 535 lirayı iade etmediği belirtilerek şirket parasını kendi ihtiyaçları için kullandığı ileri sürüldü.

Güveni kötüye kullanma iddiasıyla 8 yıl 9 ay hapis cezası istendi

İddianamede şüphelilerin personele kar payından prim adı altında ödeme yaparak şirketi zarara uğrattıkları belirtildi. Şüpheliler Omar Hamad Almana, Mustafa Selçuk Aylin ve Ömer Nurhan Azizoğlu, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan TCK’nin 155/2 ve 43/1 maddeleri uyarınca 1 yıl 3 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis istemiyle İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacaklar.

Suçlamaları reddetmişlerde

Omar Hamad Almana savcılığa verdiği ifadesinde, usulsüz ödendiği iddia edilen paraların bir temettü ödemesi değil, şirketin yıllık bütçesinde karar altına alınmış ve bordrolulara ödenen bir yan ödeme olduğunu, ödemenin prensipte ödenmesi için bütün ortakların muvafakatinin bulunduğunu söylemişti.

Almana, yönetim kurulu üyesi Serhan Süzer’in imzasının olmamasının mümkün olduğunu, çünkü yönetim kurulunun yoğun olduğunu, bazen yönetim kurulu üyelerinin başka işleri nedeniyle bulunmadığını, bu nedenle imza atmamış olabileceğini, ancak Süzer grubunun yöneticisi Ömer Nurhan Azizoğlu’nun bu kararlarda imzası olduğunu ve ortak şirketin sahibi Mustafa Süzer’in kendi gruplarının temsilcisi olan Azizoğlu’nun imzasının yeterli olduğunu şifai olaraksöylediğini savunmuştu.

Şüpheli Ömer Nurhan Azizoğlu ise Süzer Grubu’nun profesyonel temsilcisi olarak çalıştığını, şikayete konu son üç senedeki prim ödemelerinin yönetim kurulu kararlarıyla ödendiğini, bu kararın alınmasında Mustafa Süzer’in de şifai onayı olduğunu söyleyerek suçsuz olduğunu belirtmişti. Şüpheli Mustafa Selçuk Aylin de şirketin ilk faaliyet gösterdiği dönemlerde 25 restorana ve 30 milyon dolar ciroya sahipken şimdi 82 restoran ve 100 milyon dolar sahip olduğunu belirterek şirketin kötü yönetilmediğini ifade etmişti.