T24 - Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Ahmet Türk, kalıcı barış için iki tarafın da yol haritası belirlemesi gerektiğini söyledi. Türk, PKK’ya silahlı güçlerini sınırdışına çekme çağrısı yaptı.
Mardin’de iki aile arasında 20 yılldır devam eden kan davası barışla noktalandı.
Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Ahmet Türk, bu nedenle verilen yemeğe katıldı.
Ahmet Türk, burada NTV Diyarbakır Temsilcisi Nizamettin Kaplan’ın sorularını yanıtladı.
Ahmet Türk, şunları söyledi:
“30 yıldan fazla bu köyde bulunduğumuz aile ve bu aşiret ile bir kırgınlığımız vardı, sorunlar vardı. Bunun barışla sonuçlanması çok önemli. Umut ediyoruz ki; bu kan davaları, olumsuzluklar ortadan kalkar. Ama en büyük umut, hedef ve dileğimiz Türkiye barışını sağlamaya yönelik bir çabanın, çalışmanın ortaya çıkmalıdır.
Barışın ne kadar zor olduğunu biliriz. Barış ne zaman gündeme gelirse birilerinin engellemeye yönelik çalışmanını içinde olduğunu görüyoruz. Barış çok kırılgandır. Her şeyden önce cesur olmak ve nelerin yapılacağı konusunda bir yol haritası ortaya koymak gerekiyor. Bir halkın özgürlüğünün sağlanması konusunda adımlar atarsanız barışı gerçekleştirmek zor olmaz, kolaylaşır. Kürt meselesi bir Türkiye meselesi, aynı zamanda bir Ortadoğu meselesidir.
Komşu ülkelerin de barış süreci için destek oluşturması gerekiyor. Önemli olan iç dinamiklerle çözmektir. Eğer güven verici bir ortam oluşturulursa inanıyorum ki.. Herkesin ‘yeter’ dediği bir noktadayız.
Demokratik reflekslerin artık devreye girmesi gerekiyor. Barış tek taraflı olmaz. İki tarafında barış için yol haritasını önüne koyması lazım. Bu uzlaşı ve diyalog ortamı için çaba gösterilmesi gerekiyor.
Kürtlerin talebi nedir bunu görmezden gelerek barışı oluşturamazsınız. Türkiye halkının hassasiyetini göz onunda tutmak gerekiyor.
Dengeli, ikna edici adımların atılması gerekiyor. Barış kelimesinden insanlar heyecan ve coşkuya kapılıyorlar. Türkiye’de 30 yıldan beri yaşanan süreç, uygulanan politakaların sorunu çözmeyeceği artık görülmeye başlandı. Hatta devlet bile görmeye başladı. İnkar siyasetiyle, zor kullanarak, susturarak çözülemeyeceğini görüyoruz.
Umut ediyoruz ki, eylemsizlik süreci devam eder. Bu konuda hükümetin de devletin de güven vermesi lazım. Devletin de barış için hazır olduğunu ortaya koyacak bir duruşu sergilemesi lazımdır.
Elbette bizim amacımız silahların tamamen gündemden kalktığı bir sürecin evrilmesidir, biz bunun beklentisindeyiz. Bu konuda doğru politikalar ortaya koymazsak, halkın hak ve özgürlüklerini esas alacak mantığı ortaya koymazsak korkarım ki yine aynı şey olur.
Provaksyonların olmaması için örgütün bu barış sürecine zemin hazırlaması açısından silahlarını Türkiye’nin dışına çekmesinde yarar var. Silahlı güçler karşılıklı olursa her zaman provokasyon gelişebilir. Güven verici bir süreç oluşursa böyle bir sürecin gündeme gelebileceğini düşünüyorum.”