Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Turan Erol, "Biz de en az yabancıların bize güvendiği kadar Türk ekonomisine güvenmeliyiz" dedi.
Erol, SPK'nın Süzer Plazadaki İstanbul Temsilciliğinde Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başkanı Thomas Mirow, Başkan Yardımcısı Varel Freeman, Güney-Doğu Avrupa, Kafkasya ve Asya Bölgesi Grup Direktörü Olivier Descamps ile bir araya geldi.
Basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşmenin ardından bir açıklama yapan Erol, EBRD Başkanı Mirow, Başkan Yardımcısı Freeman, Güney-Doğu Avrupa, Kafkasya ve Asya Bölgesi Grup Direktörü Descamps ile yaptığı görüşmede EBRD'nin Türkiye projeleri üzerine değerlendirmelerde bulunduklarını belirtti. Erol, "Böylesine önemli uluslararası kuruluşların Türkiye'ye olan güveni hepimize moral vermelidir" dedi.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve Avrupa Yatırım Fonu gibi önemli kuruluşların Türkiye'ye olan ilgilerinin, Türkiye'nin geleceğine olan güvenin bir işareti olduğunu belirten Erol, "Biz de en az yabancıların bize güvendiği kadar Türk ekonomisine güvenmeliyiz" dedi.
ABD'de başlayarak tüm dünya mali sistemine yayılan ekonomik krizin, ülke kredibilitelerini her geçen gün daha da sorgulanır hale getirdiğini, büyük kurumsal yatırımcıların yatırım stratejilerini bu çerçevede tekrar ele aldığını anlatan Erol, yatırım alanlarını belirlerken "güvenilirlik" ve "istikrar" kavramlarının, içinde bulunan dönemde daha bir önemle sorgulandığının altını çizdi.
Erol, kriz ortamında Türk sermaye piyasalarının gösterdiği sağlam ve krize dayanıklı yapının, söz konusu dönemde bile piyasayı yabancı yatırımcılar açısından cazip bir konumda tutmaya devam ettiğini söyledi.
Uluslararası finans kuruluşlarının Türk aracı kurumlarına olan ilgisinin de devam ettiğini bildiren Erol, yabancı yatırımcıların sadece ikincil piyasada yatırımlarını devam ettirmekle kalmayıp, doğrudan yatırımlarla da sermaye piyasasında paylarını artırdıklarını kaydetti.
‘Türk aracı kurumlarına olan ilgi devam ediyor’
Turan Erol, ING ve JP Morgan gibi uluslararası finans kuruluşlarının Türk aracı kurumlarına olan ilgisinin devam etmesinin, Türk sermaye piyasasının yabancı yatırımcılar tarafından güvenli ve krize rağmen sağlam olarak algılandığının önemli göstergelerinden birisi olduğunu söyledi.
EBRD'nin şu anda 20'nin üzerinde ülkede projeler yürüttüğünü belirten Erol, 2007 toplam faaliyet geliri 1,9 milyar avro, toplam varlıkları ise 33,2 milyar avro olan EBRD'nin, yatırım faaliyeti ve yurt dışıyla yurt içi sermayenin mobilizasyonu yardımıyla özel sektörün gelişimini hedeflediğini kaydetti.
Erol, SPK tarafından halen yürütülen pek çok çalışmada ortak çalışma imkanı bulunduğunu ifade ederek, EBRD'nin altyapı yatırım ortaklıklarına ve girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına ilişkin hazırlanan taslak düzenlemeler kapsamında teknik destek sağlayabilecekleri alanlar konusunda fikir alış verişinde bulunduklarını belirtti.
Erol, buna ek olarak, KOBİ'lerin girişim sermayedarlarına ulaşabilmelerine imkan sağlayacak bir networkün kurulabilmesi ve Gelişen İşletmeler Piyasası'nın işlerlik kazanabilmesi için sermaye piyasası mevzuatı kapsamında neler yapılabileceğinin de ele alındığını bildirdi.
EBRD İcra Kurulunun 23 Eylül 2008'de, Türkiye'deki yatırımların incelenmesini müteakip aldığı kararla Türkiye'nin EBRD yatırımlarından faydalandırılmasına karar verdiğini hatırlatan Erol, geçen hafta da Avrupa Yatırım Bankasının önemli bir Fonu olan Avrupa Yatırım Fonu yetkilileri ile de benzer çerçevede görüşmeler yaptıklarını kaydetti.
Bu kuruluşlarca Türkiye'ye yönlendirilecek fonların SPK'nın gerek mevcut düzenlemeleri, gerekse gelecekte üzerinde çalıştığı düzenlemeler (GSYO tebliğ değişikliği, Alt Yapı Yatırım Ortaklıkları, Girişim Sermayesi Yatırım Fonları)çerçevesinde yatırımlara yönlendirilebileceğini düşündüğünü ifade eden Erol, girişim ve alt yapı yatırımlarının dolaylı olarak EBRD fonlarıyla finansmanının sağlanabileceğini düşündüğünü ifade etti.
