İstanbul-Beyrut seferini yapan THY uçağının mürettebatı önceki gece 03:00’te Beyrut’taki otellerine doğru yol alırken silahlı kişiler tarafından durduruldu; Kaptan Pilot Murat Akpınar ve yardımcısı Murat Ağca rehin alındı. Kendilerine “İmam Rıza’nın Ziyaretçileri” adını veren eylemciler, Türk pilotları Suriye’de geçtiğimiz Mayıs ayında esir alınan 9 Lübnanlı hacının bırakılması karşılığında serbest bırakacaklarını açıkladı.
Vatan gazetesinden Uğur Koçbaş’ın haberine göre, Lübnan ordusu pilotları bulmak için ülke çağında operasyon başlatırken ilk gelen bilgiler sağlık durumları iyi olan pilotların Beyrut dışında iki bölgede ayrı ayrı tutulduğu yönünde…
Zamanlama manidar
Kaçırma olayının zamanlaması da dikkat çekici. Azaz kentinde Özgür Suriye Ordusu tarafından kaçırılan hacıların ikisinin serbest kalmasında Türkiye, Suriyeli muhalifler üzerindeki etkisini kullanarak arabulucu olmuştu. Bu gelişmenin ardından geri kalan 9 hacının akrabaları Türkiye’yi kendi yakınlarının bırakılması için yeterince çaba göstermemekle suçlamış ve hatta Lübnan’a gelen Türklerin kaçırılabileceğini de ima etmişti. Lübnanlı hacıların bırakılması için son girişim, geçtiğimiz günlerde yaşanmış, Suriyeli muhalifler Esad’ın hapse attığı 130 kadının serbest bırakılması karşılığında hacıların da özgür olacağını duyurmuştu. Ancak Suriye rejimi hiçbir kadın muhalifi serbest bırakmayınca bu ihtimal de suya düştü.
Hizbullahsız olmaz
The National gazetesinde yazan güvenlik uzmanı gazeteci Hassan Hassan’a göre Türk pilotların kaçırılma tarzı olayda bir Hizbullah parmağı olduğuna işaret ediyor. Sabaha karşı gerçekleşen kaçırma eyleminde Beyrut’taki Refik Hariri Uluslararası Havalimanı’nda görevli Hizbullah sempatizanlarının verdiği istihbaratın kullanıldığına inanılıyor. THY pilotlarının havaalanı-Radisson SAS oteli arasındaki gidiş güzergahında konuşlanan eylemcilerin de Hizbullah’la işbirliği halinde bu kaçırmayı planladıkları düşünülüyor. Bu bölgenin Lübnan güvenlik güçlerinden çok Hizbullah milisleri tarafından kontrol edildiği biliniyor. Güvenlik uzmanları, “Burada eylem yapmak isteyen birinin Hizbullah’ın onayını almaması asla düşünülemez. Bu eylem kesinlikle Hizbullah’ın onayıyla yapıldı” ifadesi kullanıyor.
