Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2011 yılı hanehalkı bütçe anketinin sonuçlarını açıkladı. Hanehalkı bütçe anketleri, hanelerin sosyo-ekonomik yapıları, yaşam düzeyleri ve tüketim kalıpları hakkında bilgi veren bir veri kaynağıdır. Bu anketlerdeki bulgulardan hareketle birçok önemli değerlendirme yapılır. TÜFE endeksinde kullanılacak maddelerin seçimi ve bunların ağırlıklarının belirlenmesi bu anketten çıkan verilerle yapılır. Hanelerin tüketim kalıplarında zaman içinde ortaya çıkan değişiklikler bu anket aracılığıyla izlenir. Milli gelir hesaplamalarında özel nihai tüketim harcamaları tahminlerinde bu anket sonuçları kullanılır. Yoksulluk sınırı belirlenmesinde kullanılan göstergeler buradan çıkarılır. Asgari ücret saptanmasında da bu anketin verilerinden yararlanılır.
Anket sonuçlarını değerlendirmeden önce üç önemli kavram üzerinde durmakta yarar var.
Hanehalkı: Aralarında akrabalık bağı olsun ya da olmasın aynı konutta ya da aynı konutun bir bölümünde yaşayan, temel ihtiyaçlarını birlikte karşılayan hanehalkı hizmet ve yönetimine katılan bir veya daha fazla kişinin oluşturduğu topluluktur (sokak dilindeki karşılığı ev halkı ya da kısaca evdir.)
Tüketim: Mal ve hizmetlerin insanların ihtiyaç ve arzularını karşılamakta kullanılması eylemidir (sokak dilinde yalnızca yenilip içilen şeyler tüketim gibi kullanılsa da ekonomide tüketim denildiğinde elbise alımı ya da buzdolabının kullanılması da tüketim olarak kabul edilir.)
Harcama: Bir mal veya hizmet satın almak için kullanılan para veya herhangibir ödeme şeklidir (sokak dilinde tüketim ile harcama çoğu kez birbiri yerine kullanılsa da gerçekte tüketim bir kullanım eylemi, harcama ise bir ödeme eylemidir. Yani örneğin bir hamburgeri almak için para ödediğimizde harcama yapmış oluruz ama tüketim onu yediğimiz zaman ortaya çıkar.)
Anketin kapsamı Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki kentsel yerler (nüfusu 20.001 ve yukarısı yerleşim yerleri) ve kırsal yerlerdir (nüfusu 20.000 ve daha az olan yerleşim yerleri.) 2011 yılı anketi için her ay ortalama olarak 1104 farklı hane dönüşümlü olarak izlenmiş ve veriler böyle derlenmiştir.
2011 yılı Hanehalkı Bütçe Anketi sonuçları 2010 yılıyla karşılaştırmalı olarak şöyledir:
Harcama türü
|
2010
|
2011
|
Gıda ve alkolsüz içecekler
|
21,9
|
20,7
|
Alkollü içecek, sigara ve tütün
|
4,5
|
4,1
|
Giyim ve ayakkabı
|
5,1
|
5,2
|
Konut ve kira
|
27,1
|
25,8
|
Ev eşyası
|
6,3
|
6,4
|
Sağlık
|
2,1
|
1,9
|
Ulaştırma
|
15,1
|
17,2
|
Haberleşme
|
4,1
|
4,0
|
Kültür, eğlence
|
2,8
|
2,7
|
Eğitim hizmetleri
|
2,0
|
2,0
|
Otel, lokanta, pastane
|
5,4
|
5,7
|
Çeşitli mal ve hizmetler
|
3,7
|
4,3
|
Buna göre ortalama bir Türk hanehalkı eline geçen her 100 TL’nin 25,8 TL’lik bölümünü kira ve konut harcamasında kullanıyor, 20,7 TL’siyle gıda ve alkolsüz içecek alıyor, 17,2 TL’sini ulaştırma gideri olarak harcıyor. Hanehalkının her 100 TL’den ev eşyasına ayırdığı miktar 6,4 TL, giyim ve ayakkabıya ayırdığı miktar 5,2 TL, eğitim hizmetleri için harcadığı para 2 TL, sağlık harcamasına ayırdığı tutar ise 1,9 TL.
Demek ki ortalama Türk hanehalkının bütçesinde en büyük ağırlığı kira ve konut harcamasıyla gıda ve alkolsüz içecekler için yapılan harcama tutuyor. İkisinin toplam payı yüzde 50’ye yakın.
2010 yılından 2011 yılına geçişte bu iki büyük kaleme ayrılan miktarlarda hafif bir düşüş olurken ulaştırma harcamalarının payında artış yaşanmış. Bu bize kabaca hızlı bir tercih değişiminden çok kira ve konut harcamalarıyla gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarında gelirdeki artıştan daha yavaş bir artış olduğunu gösteriyor. Ulaştırma harcamalarındaki artış ise benzine yapılan sürekli zamlardan kaynaklanıyor.
Türkiye’nin harcamalar cinsinden GSYH’sına baktığımızda nihai özel tüketim harcamalarının GSYH’daki payının yüzde 70 dolayında olduğunu görüyoruz. Yani toplumun bir yılda yaptığı her 100 TL’lik tüketim harcaması, yatırım harcaması, kamu harcaması ve dışticaret harcaması toplamının 70 TL’lik bölümü tüketim harcamasına gidiyor. O nedenle Türkiye açısından tüketim ve tüketim harcamaları belki de en önemli gösterge.