Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Türk bankacılık sektöründe enflasyonun, faiz oranlarının düşmesi ve gerileyen kar marjlarının etkisiyle önümüzdeki dönemde bankalar arası birleşmelerin olmasını beklediğini söyledi.
Garanti Bankası'nın 2008 yılı ilk 9 aylık bilanço sonuçlarının açıklandığı basın toplantısında konuşan Özen, global ekonomik krize karşı, Türkiye'nin iyi bir başlangıç pozisyonunda ve diğer ülkelerden bir adım önde olduğunu ileri sürdü. Türk bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik rasyosu, iyi seviyede olduğunu vurgulayan Özen, sektörde ayrıca yeterli likidite olduğunu vurguladı. Özen, Türkiye'nin iyi pozisyonunu korumak adına bir takım tedbirler almasının gerekli olduğunu söyledi.
Reel sektöre destek sürecek
Global krizin etkilerinin hissedildiği 30 Eylül-4 Kasım döneminde Garanti Bankası'nın Türk Lirası kredilerinde 200 milyon YTL bir artış olduğunu belirten Özen, "Kredileri vadesinden önce geri çağırmak gibi bir durum söz konusu değil. İşimiz reel sektörün ihtiyaçlarına uygun fonlama sağlamak. Reel sektörü fonlamaya devam edeceğiz" dedi. Özen, yabancı para cinsinden kredilerde ise bu dönemde tamamen kullanıcıların kredilerini kapatmasından dolayı 220 milyon dolarlık bir düşme olduğunu söyledi.
Garanti'nin ilk 9 aylık mali sonuçlarını açıklayan Özen, öz kaynak kârlılığının yüzde 25, sermaye yeterlilik rasyosunun da yüzde 14,7'e çıktığına dikkat çekerek, "Dünya ölçeğinde herkesin büyük zararlar açıkladığı bir dönemde çok önemli bir öz kaynak kârlılığı rakamına ulaştık. Sermaye yeterlilik rasyosu bakımından hem Türkiye'de hem de dünya ölçeğinde çok yüksek bir oran yakaladığımızı söyleyebiliriz" dedi. Özen, 2009 yılında Garanti'nin yabancı para kredilerde yüzde 5-10, Türk Lirası kredilerde yüzde 15-17, toplam mevduatlarda ise yaklaşık yüzde 25 oranında büyüme beklediklerini kaydetti. 2008'de 147 şube ile en çok şube açan banka olduklarını, yıl sonunda 736 şubeye ulaşacaklarını ifade eden Özen, "2009'da 40 yeni şube açmayı ve 450 yeni personel almayı hedeflediklerini kaydetti. 2008'de Türkiye ekonomisinin yüzde 3 büyümesini beklediğini belirten Özen, 2009'da ise büyüme hızının yüzde 2,3 olarak gerçekleşeceğini tahmin ettiğini söyledi. 2011 yılında ABD, Avrupa ve Japonya'da bir enflasyon dalgası görülebileceğini ifade eden Özen, Türkiye'de ise enflasyonun önümüzdeki sene yüzde 7,8-8,8 aralığında bulunacağını, bu seneyi de yüzde 11,7 ile kapatacağını öngördüklerini belirtti.
Kalemin ucunu açık tutuyoruz
2001 krizi öncesine kıyasla Türk bankacılık sektöründe sendikasyon kredilerinin ve dış finansmanın görece öneminin azaldığını belirten Özen, "Pasiflerin yüzde 13'ü gibi düşük bir oranı sendikasyon kredilerinden oluşuyor. Bankaların vadesi gelen 10 milyar dolar civarında bir sendikasyon toplamı var. Biz bu rakamın çevrilme oranının yüzde 50 ile yüzde 70 arasında kalacağını düşünüyoruz" diye konuştu. Garanti olarak 700 milyon dolarlık sendikasyon kredisi için piyasalara çıktıklarını ifade eden Özen, sendikasyon kredilerinde yeniden çevrim oranının en yüksek olacağı bankalar arasında yer alacaklarını düşündüklerini söyledi.
Mevduata sınırsız güvence konusundaki görüşlerini de açıklayan Özen, bu konunun bankalarca fazla konuşulmaması gereken bir konu olduğunu belirterek, "Biz mevduata garanti getirilmesini rekabetçi bir avantaj olarak görmüyoruz" görüşünü dile getirdi.
Özen, dolar kuru için bir tahminde bulunmanın güç olduğunu belirten Özen, "Bugünlerde dolar kurunu kurşun kalemle yazıyoruz ve sürekli olarak da kalemin ucunu açık tutuyoruz. Doların eski düşük seviyelere geleceğini beklemiyoruz. Yeni seviyenin ne olacağı konusunda tahmin yapmak ise gerçekten zor" dedi. IMF'le bir anlaşmadan çok, IMF'den sağlanacak kaynağın nasıl kullanılacağının önemli olduğunu vurgulayan Özen, sağlanacak kaynağın özel sektörün finansman ihtiyaçları içinde kullanılabileceğini kaydetti. Klasik bir stand-by anlaşması yapıp, IMF'nin parasını bütçeye aktardığınızda, bunun çok faydası olacağını düşünmediğini dilen getiren Özen, "Sorun, özel sektörün 42 milyar dolarlık borcunu ne yapacağımız konusudur. Bir bankacı olarak, faiz ve kur riskinden korktuğum kadar, sorunlu kredi riskinden korkmuyorum" dedi.
Garanti'nin ilk 9 ayda net karı % 21 arttı
* Garanti'nin ilk 9 ayda konsolide net kârı, geçen yılın aynı dönemine göre sigorta iştiraklerindeki hisse satışları ve saklama hizmetlerinin satışından elde edilen bir kereye özgü gelirler hariç yüzde 21 artışla 1 milyar 509 milyon YTL oldu.
* Aktif toplamı, 2007 sonuna göre yüzde 17 artışla 89.2 milyar YTL oldu.
* İlk 9 ayda YTL kredileri yüzde 25, yabancı para cinsinden krediler ise yüzde 15 arttı.
* Nakdi ve gayrinakdi krediler toplamı, yüzde 21 artışla 64 milyar YTL oldu.
* Kredilerin, toplam aktiflere oranı yüzde 54,5 oldu.
* Mevduat toplamı, 2007 sonuna göre yüzde 22 artışla 53.4 milyar YTL'ye ulaştı.
* Takipteki alacaklar oranı, 2008. 3. çeyrekte sektörde yüzde 3 iken, Garanti'de yüzde 2,1 olarak gerçekleşti.
* Özkaynakların 3 yıllık ortalama büyümesi, sektörde yüzde 22 iken Garanti'nin yüzde 35 oldu.