Cemal Süreya, Edip Cansever, İlhan Berk, Ece Ayhan ve Sezai Karakoç'la birlikte Türk şiirinde "İkinci Yeni" akımının sembol isimlerinden Turgut Uyar 90 yaşında.
4 Ağustos 1927'de Ankara'da doğan usta şair, ilkokulu babasının memuriyeti nedeniyle İstanbul ve Eskişehir'de tamamladı.
Şiir yazmaya ilkokul yıllarında başlayan Uyar, bu dönemde Hayyam, Nedim, Yahya Kemal, Tevfik Fikret, Ahmet Haşim gibi şairlerin eserlerini okudu.
1941'de Konya Askeri Ortaokulu'na yatılı olarak giren şair daha sonra Bursa Askeri Lisesi'nde eğitime devam ettti, 1947'de Askeri Memurlar Okulu'ndan mezun oldu.
1948'de personel subayı olarak ilk görev yeri olan Ardahan'ın Posof ilçesine tayin oldu. Daha sonra Samsun Terme Askerlik Şubesi'ne atandı, ardından Ankara’da Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Dairesi Başkanlığı’nda üsteğmen olarak görev yaptı.
"Yad" isimli ilk şiiri 1947'de Yedigün dergisinde yayımlanan şair, 1948'de Kaynak dergisinin açtığı bir şiir yarışmasında ikinci oldu. Seçici kurulda bulunan şair-yazar Nurullah Ataç, yarışmada birinci adayının Turgut Uyar olduğunu açıklarken “ileride çok iyi bir şair olacağını” söyledi.
İlk kitabı "Arz-ı Hal" 1949'da Kaynak Yayınları’ndan çıktı. "Türkiyem" adlı ikinci kitabı Nurullah Ataç'ın önsözüyle 1952'de Varlık Yayınları arasında yayımlandı.
"İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım"
Turgut Uyar'ın 1959'da yayımladığı üçüncü kitabı "Dünyanın En Güzel Arabistanı"nda yer alan şiirlerden biri olan "Göğe Bakma Durağı", kendi şiir serüveni içerisinde "hem oluşturulan modern yapı ve ses, hem de modernist yaklaşımlarla yeni imgeler kurma açısından dönüm noktası" olarak gösterildi.
Şairin, şiirlerinin yanı sıra, şiiri üzerine düşüncelerini ortaya koyduğu "Efendimiz Acemilik", "Çıkmazın Güzelliği" gibi yazıları Türk şiirinin bir döneminin kavranmasında başvurulan temel metinler arasında yer aldı. Uyar, Abdülhak Hamid Tarhan'dan Orhan Veli Kanık'a kadar geçen süreci, her şairin bir şiirini esas alarak inceledi.
Turgut Uyar'ın şiirleri İngilizce, Fransızca ve Sırpçaya çevrildi, kitapları ve yazıları Varlık, Yeditepe, Pazar Postası, Dost, Değişim, Türk Dili, Yedigün, Kaynak, Şimdilik, Forum, Yeni Dergi, Hürriyet Gösteri, Milliyet Sanat, Düşün, Dönem ve Papirüs dergilerinde yayımlandı.
Turgut Uyar, Hüseyin Cöntürk’ün çıkardığı Dönem dergisinin kurucuları arasında da yer aldı.
İlk evliliğini Yezdan Şener ile yaparak 18 yaşında baba olan Uyar'ın bu evlilikten Semiramis, Şeyda ve Tunga, 1969'da yazar Tomris Uyar'la yaptığı ikinci evlilikten de Turgut adlı çocukları oldu.
Uyar, 1958 yılında, zorunlu hizmetini tamamladıktan sonra yüzbaşı rütbesindeyken ordudan ayrıldı. Ankara’da, SEKA İrtibat Bürosu'nda ve Sanayi Bakanlığı'nda memur olarak çalıştı.
1969'da emekliye ayrılarak İstanbul’a yerleşen Uyar, 22 Ağustos 1985'te, 58 yaşındayken, siroz hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdi.
Eserleri
Şiir
- Arz-ı Hal (1949)
- Türkiyem (1952-1963)
- Dünyanın En Güzel Arabistanı (1959)
- Tütünler Islak (1962)
- Her Pazartesi (1968)
- Divan (1970)
- Toplandılar (1974)
- Toplu Şiirler (1981, ilk dört kitaptaki şiirleri)
- Kayayı Delen İncir (1982)
- Dün Yok mu (1984)
- Büyük Saat (Son yazdıklarıyla birlikte bütün şiirleri)
- Vaiz Sokak Numara 70
İnceleme
- Bir Şiirden (1984)
Ödülleri
- 1963 Yeditepe Şiir Armağanı (Tütünler Islak ile)
- 1975 Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü (Lucretius’tan Evrenin Yapısı çevirisi ile Tomris Uyar’la birlikte)
- 1981 Behçet Necatigil Şiir Ödülü (Kayayı Delen İncir ile)
- 1984 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü (Büyük Saat ile)
Göğe Bakma Durağı
Turgut Uyar'ın, Gezi Parkı sürecinde dizeleri en çok paylaşılan şiirler arasında da yer alan "Göğe Bakma Durağı" şiiri şöyle:
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım
“Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur”
Turgut Uyar’ın, eşi Tomris Uyar’a ithafen yazdığı “Tomris” şiiri şöyle:
senin için alışılmış şeyler söyleyemem sana yaraşmaz
kış gecesi amcamızdır bahar yakından kardeşimiz
alır başımı erzincan'a giderim seni düşünmek için
dörtlükleri bozarım çünkü dağlar ne güne duruyor
kıyılar ve eskimeyen her şey seni anlatmak için
bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur
ne var ki ıslanır gider coşkunluğum durmadan
durmadan
dağ biraz daha benden deniz her zaman senden
hiçbir dileğimiz yok şimdilik tarihten coğrafyadan
kimselere benzemesin isterim seni övdüğüm
seni övdüğüm zaman
güzel bir çingene yalniz başına dolaşmalı kırlarda
seni övdüğüm zaman