8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı 17 Nisan 1993’te planlayarak zehirlemek suretiyle öldürdüğü iddiasıyla “Ergenekon” davası sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması bugün yapıldı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan dava 9 Aralık’a ertelendi.
Sanık Ersöz, “sağlık durumu” nedeniyle duruşmada hazır bulunamadı. Savcılıkta ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu uzmanlarına verdiği ifadesinde eşinin zehirlendiğini söyleyen Semra Özal ise son ifadesinde bu iddialarından vazgeçti. Semra Özal, talimatla verdiği ifadesinde, “Eşimin ölümüyle ilgili şüphelendiğim kimse yoktur. Eşimin öldürüldüğü iddia edilmektedir. Eğer öldürülmüşse şikayetçiyim. Ancak hakkında dava açılan kişiyle ilgili bir bilgim yok” dedi.
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümü ile ilgili dava bugün başladı.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, “28 Şubat” davasının görülmesine devam edildiği için mahkemenin asıl üyeleri katılmayadı. Ersöz’ün davasında, diğer üyeler Önder İrfan Yorgancılar, Kadriye Çatal ve Hasan Çavaç görev yaptı. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin salonunda yapılan duruşmaya, Ersöz’ün, “sağlık durumu” nedeniyle katılmayacağı belirtildi. Ersöz’ün avukatı Hulusi Coşkun, “Ergenekon” davası kapsamında İstanbul’da tutuklu bulunan müvekkilinin, sağlık durumunun elvermemesi nedeniyle Ankara’ya getirilmeyeceğini belirtti. Coşkun, duruşmada, iddianamenin okunması ve müvekkilinin ifadesinin alınması için telekonferans sisteminin kullanılmasını talep edeceklerini ifade etti.
Zehirden bahsetmedi
Mahkeme, tensip zaptıyla birlikte müştekilerden Semra Özal’ın talimatla ifadesinin alınmasına karar vermişti. Semra Özal’ın talimatla İstanbul’da alınan ifadesi dava dosyasına girdi. Semra Özal, ifadesinde, sanıklardan Levent Ersöz ve gizli tanık Selçuk’un ifadesinde geçen Savaş Korkmaz’ı ü tanımadığını belirterek, “Adı geçen kişileri tanımam. Eşimin ölümüyle ilgili şüphelendiğim kimse yoktur. Eşimin öldürüldüğü iddia edilmektedir. Eğer öldürülmüşse şikayetçiyim. Ancak hakkında dava açılan kişiyle ilgili bir bilgim yoktur” dedi. Semra Özal, soruşturma kapsamında ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu raporunda yer alan ifadesinde ise, “Ben eşimin zehirlenmeden dolayı öldüğünü düşünüyorum” demişti.
Adli tıp ‘yok’ demişti
Özal’ın ölümüyle ilgili 1993’ten bu yana devam eden tartışmaların ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, mezarın açılmasına karar vermişti. 2 Ekim 2012’de Özal’ın İstanbul’daki Anıt Mezarı açılmış, cenaze İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürülmüştü. İncelemeler sonucu hazırlanan adli tıp raporunda, Özal’ın ölümünün zehirlenmeye bağlı olmadığı sonucuna ulaşılırken, gizli tanık Selçuk ve gizli tanık İlker Çınar’ın beyanları uyarınca Ergenekon davası sanıklarından emekli Tuğgeneral Levent Ersöz hakkında, önceden planlayarak zehirlemek suretiyle Özal’ı öldürdüğü iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı. İddianamede, Ersöz’ün, Özal’ı öldürtmek için kimlerle birlikte plan yaptığı ise yer almamıştı.
