İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yapılan “Mercek Altında: Kadına Yönelik Şiddet” konulu foruma katıldı. Başkan Soyer, “İstanbul Sözleşmesi’nin gerekliliklerini İzmir’de uygulamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ben, kadınları bu şehrin sadece bir parçası değil, bizzat kendisi olarak görüyorum” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin 30 ilçesinde düzenlediği tematik Kadın Forumları'nın ikincisini, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde “Mercek Altında: Kadına Yönelik Şiddet” temasıyla Urla’daki eski tamirhane binasında topladı.
"Kadınlarımız evlerinde de güvende değil"
Açılış konuşmasında Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamamasından dolayı çok üzgün olduğunu belirten Tunç Soyer, “İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’de eninde sonunda yeniden yüksek bir ciddiyetle uygulanacak. Hiçbirimizin şüphesi olmasın. Ülkemizdeki gerçekler göz önüne alındığında, İzmir’imizin Birleşmiş Milletler tarafından 'Dünya Kadın Dostu Kentler' arasına dahil edilmesi son derece sevindirici ama tek başına yeterli değil.
Türkiye’de 2021’in ilk altı ayında 130 kadın katledildi. Şüpheli ölümler bu rakama dahil değil. Cinayetlerin çoğu, kadınların eşleri tarafından işlendi. Kadınlarımız evlerinde de güvende değil. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi’nin gerekliliklerini İzmir’de uygulamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ben, kadınları bu şehrin sadece bir parçası değil, bizzat kendisi olarak görüyorum. Bu nedenle bugün burada, kadına karşı şiddetle mücadele eden İzmirlilerin yanında olmayı istedim. Karar alma mekanizmalarında eşit oranda kadın temsili bir ayrıntı değil, esastır. Hem de göstermelik bir temsil değil, kendi dünya görüşleri ve gündemleriyle orada olmalı kadınlar. Olmalı ki gündemleri gündemlerimiz olsun. Bu konuda kadınların yanındayız” diye konuştu.
"Yaşamın her alanında cinsiyet eşitliği için daha da çok mücadele etmemiz gerekiyor"
İzmir'de kadınların güvenliği, eşitliği için yaptıkları çalışmaları anlatan Başkan Soyer, “Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk sayesinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıma konusunda öncü ülkelerdendir demeyi hep çok sevdik. Ne var ki bu öncülüğü, ekonomik ve sosyal statü eşitliğiyle mutlak kılamadık. Ben de usandım, siz de bıktınız, biliyorum, sözcüklerin havada uçuşmasından, sözlerin tutulmamasından. İzmir’de somut adımlar attık, devam edeceğiz. Belediyemizde kadınları, önceden 'erkek işi' olarak tanımlanan görevlere ortak kılmaya öncelik verdik. Daha çok çabalamamız gerekiyor. Yaşamın her alanında cinsiyet eşitliği için daha da çok mücadele etmemiz gerekiyor. Tehdit altındaki, sosyal devlet güvencesinden yoksun kadınların yaşam hakkını çok daha sıkı korumamız gerekiyor” dedi.