T24 - Kariyerine 'Supermodel of Denmark' yarışmasıyla başlayan Tülin Şahin 'Top Model Nasıl Olunur?' adlı bir kitap yazdı. Tülin Şahin, ''Bir model söylediklerimi dinlerse top model olur'' dedi.
Kitap projenizin çıkış noktası nedir? Sadece Türkiye’de değil, uluslararası platformda da modellikle ilgili bu kadar kapsamlı kitapları bulmak zor, değil mi?
Evet zor ve ilk kez bir model tarafından bu kadar kapsamlı bir şekilde yazılmış oldu. Çıkış noktam ise şu; mankenlik maalesef ülkemizde meslek gibi görülmeyen bir meslek. Önyargı ile yaklaşılıyor. Model olmak isteyen çok kız var, ‘Top Model nasıl olunur?’, onlara yol gösterici bir kitap. A’dan Z’ye uluslararası mankenliği ayrıntılı bir şekilde yazdım. Okuyucular, kitapta bu mesleğe dair neyi merak ettikleri her şeyi bulabilirler. Nereden başlanılır? Nasıl ilerlenilir? Yurtdışında çalışmak para kazandırır mı?... O kadar ayrıntılı ki... Kitapta ayrıca, en özel fotoğraflar eşliğinde dünyaca ünlü top modellerin de önerileri var.
Projenize destek veren isimler arasında Kate Moss, Claudia Schiffer, İsabeli Fontana gibi isimler var. İletişiminiz nasıl gerçekleşti, bu isimlerle gündelik yaşamınızda da görüşüyor musunuz?
Evet, zaten projeyi ilk Claudia Schiffer’e anlatmıştım Destek oldu, sorularımı yanıtladı. İki sene önce Claudia ile Ferragamo için bir tanıtım yapmıştık. Aynı şekilde diğer isimler ile de birlikte yurtdışında projelerde birlikte çalışınca sorularımı sormuştum. Meslektaşım onlar, tabii ki ara ara görüşüyoruz.
Türkiye’ye gelen ve model flatlerde yaşayan modellerin performanslarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünyanın her yerinde sistem aynı. ‘Top model’ statüsüne ulaşana kadar model flatlerde yaşamak durumundalar. Ama ister İstanbul ister Paris ister Tokyo fark etmez, eğer ki bir model kitapta çok ayrıntılı bir şekilde yazdıklarımı yaparsa o zaman topmodel seviyesine çıkar.
Türkiye neden Brezilya ya da Doğu Avrupa ülkeleri gibi çok sayıda top modeller çıkaramıyor sizce?
Mankenlik aynı zamanda sosyo-ekonomik bir durumun da göstergesidir. Avrupa ülkelerinden hiçbir anne baba kızını 13 yaşında New York’a göndermez. Bu yüzden mankenlerin ağırlıklı olarak bu ülkelerden çıktıklarını görüyoruz.
Kitapta top model olmak için son derece özverili ve disiplinli bir hayat sürülmesi gerektiğine değinmişsiniz. Kısaca bu konudan bahsedebilir misiniz?
Modellikte güzelliğin uzantısı disiplin ve profesyonelliktir. Aksi takdirde o top model rafında olamazsınız.
Casting’lerin çok acımasız olabileceğinden bahsetmişsiniz. Kariyeriniz boyunca geçirdiğiniz ya da şahit olduğunuz en kötü tecrübe nedir bu konuda?
Kötü bir şeye şahit olmadım ama evet maalesef casting’ler eğlenceli değildir.
Ajansların çeşitli masrafları kaynak göstererek birçok kesinti yaptığına değinmişsiniz. Linda Evangelista gibi günlük 10 bin dolardan az ücret alması durumunda yataktan kalkmama lüksü var mı artık modellerin günümüzde?
Evet tabii ki bir modeli ‘promote’ etmek icin ajans masraflar yapıyor ama onu da modelden kesiyorlar. Ama hayır Linda’nin o meşhur sözü artık geçerli değil
Ajans bağlantısı olmadan bir modelin ayakta kalma şansı var mı?
Hem var hem yok. Eğer bir ajansa kayıt olmadan çalışmak istiyorlarsa o zaman model adayı kendine bu sektörden ekipler oluşturmalı. Ama bu kişiler A’dan Z’ye bu sektöre ait her şeyi çok ama çok iyi bilmeliler.
Modellerin ayaklarını sağlam basmaları, diva gibi davranmamaları konusunda uyarılar var. Çalıştığınız en ‘diva’ isimler kim?
Bana denk gelmedi öyle diva biri. Ama evet, ayakları yere çok ciddi bir şekilde, sıkı basmalı. Aksi takdirde meslek hayatınız üç gün sürer.
Bir top model olarak çalışırken sizi ne çileden çıkarır?
Anti-profesyonellik.
Kitabın açılışını kendi kariyeriniz ve Milano’daki günleriniz yapıyor. Uluslararası projelere imza atıyorsunuz ama İstanbul merkezli bir modelsiniz. Türkiye’de yaşamanın dezavantajları var mı mesleğinizde?
Olsaydı bu kadar yurtdışında çalışıyor olabilir miydim? Kitabın ilk altı sayfası sadece benim başlangıç hikâyem. Bu kısımda neden İstanbul merkezli olduğum anlatılıyor. Gerisi model adaylarına öneriler. Ama bu kitap sadece model adayları için yazılmadı. Bu mesleğe önyargı ile yaklaşanlar için yazıldı Okuduklarında fikirleri baştan aşağıya değişecek.
Tülin Şahin’den tüyolar
Modellik öğretilebilir mi? Bu kumaş sizde ya vardır ya yoktur! Çünkü bir yere kadar öğretilebilir. Evet bir teenager’ın yürüyüşüne falan şekil verilebilir ama modellik bundan çok daha fazlası olduğu için bazı şeyler de sizin kumaşınızla ilgilidir.
Ajanslar ilan vermezler: En saygın mankenlik ajansları asla ilan vermezler. Sakın gördüğünüz bu ilanlara kanmayın ve asla başvurmayın. Dünyanın neresinde olursa olsun! Ha ama şöyle çok ince bir çizgi var. Dünyanın en iyi ajansları sadece ‘open call’ (çat kapı casting) düzenledikleri günler ilan verirler. Ama o kadar! Onun dışında asla ilan vermezler.
Yarışma günü: Güzellik ve modellik yarışmalarının jürilik sistemi aynıdır. Bir masada sektörden yetkililer oturur ve oylar. Peki farkları ne? Modellik yarışmalarında, modellik için gerekli tüm kriterleri yerine getiriyor musunuz, ona bakılır. Boyunuza, fiziğinize ve en önemlisi fotoğraflarınıza bakılır. Bunların içinden en önemlisi, fotoğraflarda çok iyi çıkıyor olmanızdır. Modellik yarışmasında en büyük oyu bu alır.
Eleştirilere açık olmak: Zaman zaman fotoğrafçı, ajans, tasarımcı, koreograf gibi kişilerden eleştiriler gelebilir. Fotoğrafçı, “Kamera karşısında yeterince esnek değilsin” diyebilir veya koreograf, “Defilede biraz daha şu şekilde yürümen gerekebilir” diyebilir. Bunların hiçbirini sakın sizin kişiliğinize söylenmiş gibi algılamayın. Sakın üzülmeyin, kırılmayın, darılmayın bu eleştiriler karşısında. Tam aksine çok mutlu olun! Çünkü kendini daha da geliştirmek için çok iyi bir fırsattır eleştiri.
Ayna: Bir boy aynası bundan böyle çalışma arkadaşınız olsun. Ayna önünde yürüyüş ve poz verme çalışmalısınız. Çeşitli bakışlar çalışın ayna önünde. Bu çalışmanın amacı hangisini iyi taşıyabileceğinizi görmek. Hani kız arkadaşlarla eğlence olsun diye dolaptaki her şey denenir ya. İşte bunu bu sefer iş amaçlı yapmalısınız.
