Gündem

TÜİK ne diyor, SGK ne söylüyor; DİSK-AR'dan istihdam raporu: Artış yapay, stajyer-çırak işçi değildir!

DİSK-AR, İşsizlik ve İstihdam Raporu'nu yayımladı

16 Ekim 2017 17:53

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) bugün açıkladığı "Temmuz 2017 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması" ile İŞKUR’un Ekim 2017 işe yerleştirme istatistiklerini ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Haziran 2017 sigortalı verilerini değerlendirdi. DİSK-AR, TÜİK'in "İstihdamda son bir yılda 1 milyon 122 bin kişilik artış yaşandı" ifadesinin, İş Kanunu'na göre işçi sayılmayan, "çırak, stajyer ve kursiyerler"le oluşturulduğunu söyledi. SGK verilerine göre işçi statüsünde olmayan çalışanların sayısı 1 milyon 304 bin artarken zorunlu sigortalıların sayısı 265 bin kişi azaldı. DİSK-AR, artışın yapay olduğunu söyleyerek, verilerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti. 

TÜİK'in bugün açıkladığı Temmuz ayı işsizlik verilerine göre Türkiye'de 3 milyon 443 bin işsiz var.

SGK verilerine göre son bir yılda (Haziran 2016-2017) sigortalı çalışan sayısında 1 milyon 57 bin artış yaşandı. Bu artışın sigortalık türleri açısından dağılımında, zorunlu sigortalı sayısı azalırken, çırak, stajyer ve kursiyer sayısında 'astronomik' bir artış yaşandığı görüldü. Haziran 2016’da 386 bin olan çırak, stajyer ve kursiyer sayısı, Haziran 2017’de yüzde 437 artarak 1 milyon 689 bine yükseldi. Zorunlu sigortalı işçi sayısı son bir yılda 265 bin azalırken, çırak, stajyer ve kursiyer sayısında 1 milyon 303 bin artı.

"Hayali ve güvencesiz artış"

TÜİK Temmuz 2017 verilerine göre istihdamda 1 milyon 121 bin artış yaşandı. Böylece istihdam bir yılda yüzde 4 oranında artmış oldu. DİSK-AR raporunda, "TÜİK verilerinde bu istihdam artışının gerçek nedeni yer almıyor" ifadesini kullandı. "SGK sigortalı verilerine bakıldığında istihdam artışının gerçek yüzü ortaya çıkıyor" denilen raporda, "İstihdamdaki bu artışın arka planına bakıldığında hayali ve güvencesiz bir artış yaşandığı görülmektedir. SGK istatistikleri ile TÜİK verileri karşılaştırmalı olarak ele alındığında bu gerçek çarpıcı biçimde ortaya çıkmaktadır" denildi.

"Gerçek anlamda işçi istihdamı artmadı"

"Gerçek anlamda işçi istihdamı artmamakta çünkü çırak, stajyer ve kursiyerler iş hukuku açısından işçi değildir" denilen raporda, iş hukuku hakkında bilgi verilerek, "İstihdam artışı, işgücü piyasasında ucuz ve örgütsüz emek olarak kullanılan, çırak, stajyer ve kursiyerlerin omuzlarında yükselmektedir" denildi.

Raporda şu ifadeler yer aldı:

"Çalışma hayatının en kırılgan ve korumasız katmanını oluşturan çırak, stajyer ve kursiyer sayısı artırılmak suretiyle istihdam artışı sağlanmaktadır. 

"Milli İstihdam Seferberliği' adı altında..."

Çalışma hayatıyla ilgili veriler açıklandıkça 'milli istihdam seferberliği' adı altında ve Şubat 2017’den itibaren uygulamaya konan tedbirlerin işe yaramadığı ve istihdamda sağlandığı söylenen milyonluk artışın yapay, eğreti ve hayali olduğu ortaya çıkmaya başladı. 

"İŞKUR teşvik sağlıyor, işveren ucuza stajyer çalıştırıyor"

Son bir yılda sigortalı çalışanlar içinde zorunlu sigortalıların oranı yüzde 95’ten yüzde 87’ye gerilerken, çırak, stajyer ve kursiyerlerin oranı yüzde 2,7’den yüzde 10,2’ye yükselmiştir. Bu tablo istihdam artışının yapay olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını göstermektedir. Çırak, stajyer ve kursiyer olarak çalıştırılanlar için İŞKUR işverenlere yoğun teşvikler sağlıyor. Böylece işverenler işçilere göre çok daha ucuza çırak, stajyer ve kursiyer çalıştırıyor."

DİSK-AR tespitleri:

-TÜİK verilerine göre dar tanımlı ve mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 11,2 olarak gerçekleşti. Mevsimsel etkilerden arındırılmış işsiz sayısı ise 3 milyon 558’e yükseldi. 

-TÜİK’e göre istihdamda son bir yılda 1 milyon 122 bin kişilik bir artış yaşandı ancak bu artışın büyük bölümü stajyer, çırak ve kursiyerlerden oluşmaktadır. TÜİK istatistikleri istihdamda yaşanan artışın gerçek nedenlerini ortaya koymamaktadır. 

-SGK verilerine bakıldığında istihdamda yaşanan artışın gerçek yüzü ortaya çıkmaktadır.  

-SGK verilerine göre çırak, stajyer ve kursiyer sayısında son bir yılda (Haziran 2016-Haziran 2017) 1 milyon 304 bin artarken, zorunlu sigortalı sayısında (4/a) ise 265 bin kişilik azalma yaşandı. 

-İstihdam teşviklerini izleyebileceğimiz İŞKUR verilerine göre 2017 Ocak-Eylül döneminde İŞKUR tarafından işe yerleştirilenlerin sayısı 792 bin oldu. Bu sayı geçen yılın aynı dönemine göre 222 bin kişi artış gösterdi. İŞKUR’un işe yerleştirme oranı (performansı ise) düştü. -

Geniş tanımlı işsiz sayısı 6,1 milyon, geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 17,7 olarak gerçekleşti. 

-Kadın işsizliği 0,6 puan artarak 14,6’ya yükseldi. 

-Genç kadın işsizlik oranı bir önceki yılın temmuz ayına göre 2,9 puan artarak yüzde 27,5’e yükseldi. 

-En hızlı artan işsizlik türü ise tarım dışı genç kadın işsizliği oldu. Tarım dışı genç kadın işsizliği 4,7 puan artarak 36,3’3 yükseldi.

DİSK-AR önerileri:

İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer ve kursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir. 

-'Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması' ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.

-Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.

-İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır. 

-Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.

-Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.

-Kiralık işçilik yasası (6715) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmelidir.

-Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

-Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir.

-İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir.

-Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.