Hatalı veriler açıklayarak dikkatleri üzerine çeken TÜİK, çalışanlarına "gizlilik taahhüt belgesi" imzalatıyor.
TÜİK: ‘Gizlilik belgesi yönetmelik gereği’Türkiye'nin ekonomik rakamlarını istatistikî verilere dönüştüren, verileriyle Türk ekonomisini yönlendiren Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı sanayi üretimi verilerini yanlış açıklayarak büyük bir hataya imza atmış ve yoğun eleştirilerle karşılaşmıştı.
Kurumun bu hatayı hep yaptığını belirten Merkez Bankası Eski Başkanı Gazi Erçel, TÜİK'in 2005'ten beri önemli verilerde hata yaptığını ifade ederek, " TÜİK her zaman bunları yapıyor. Hataları oldukça fazla. 2005'ten beri kurumun bazı verilerine yönelik güvensizlik var. Özellikle büyüme rakamlarında hata yapıyorlar" demişti.
Eleştiriler karşısında soruna bir çözüm arayan TÜİK, çareyi buldu ve çalışanlarına gizlilik taahhüt belgesi imzalatarak bilgilerin dışarı sızmasını engellemeye karar verdi.
Çalışanlara imzalatılan belgede şu ifadeler yer alıyor: "Görevim nedeniyle edindiğim gizli verileri, görevim sırasında ve sonrasında yetkililer dışında hiç kimseye açıklamayacağımı, sorumluluğum altındaki gizli ve bireysel veriye üçüncü şahısların erişmelerine izin vermeyeceğimi, bu veriyi sadece istatistik üretmek amacıyla kullanacağımı ve bu çalışmalar sırasında Türkiye İstatistik Kanunu'nda tanımlanan gizlilik ilkesi çerçevesinde hareket edeceğimi taahhüt eder, bu konuda şahsımdan kaynaklanan ihmal veya kusur sonucu istatistikî birimlerin uğradıkları zararlar nedeniyle açacakları davalarda hükmedilecek maddi ve manevi tazminatlar hakkında tarafıma rücu edilmesini kabul ettiğimi ve hakkımda uygulanacak müeyyidelerin bilgisine sahip olduğumu beyan ederim."
Konuyu değerlendiren Hak-Sen Genel Başkanı Ayhan Çivi, TÜİK'in hatalı verilerin sorumlusu olarak çalışanları gördüğünü belirterek taahhütnameyi imzalatarak personelin baskı altına alınmaya çalışıldığını kaydetti.
TÜİK bilgi derleyecek güce sahip tek kuruluş TÜİK, ülkenin ekonomisi, sosyal, demografik, kültür, çevre, bilim, teknoloji alanlarıyla gerekli görülecek diğer alanlardaki istatistikleri derlemek, değerlendirmek ve yayımlamakla görevli devlet kurumudur. 1926 yılında "Merkezi İstatistik Dairesi" adıyla faaliyete geçen, 1962 yılında Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE), 2005 yılında TÜİK adını alan bu kuruluş, ekonomi profesörü Güngör Uras’a göre ülkenin bütününden bilgi derleyecek güce, personele ve imkânlara sahip tek kuruluştur. Çünkü ülke çapında bilgi toplamak ayrı ve uzmanlık isteyen bir iştir.
TÜİK istatistiki verileri nasıl oluşturduğunu kamuoyuna anlatsın Türkiye'de sanayinin yaygınlaştığını, üretimin çeşitlendiğini, kayıt içi ve kayıt dışı üretimi birlikte ele almak gerektiğini vurgulayan Uras, “Herkesin enflasyonu farklıdır. Herkes işleri kendine göre değerlendirir. Herkes ekonomik ve sosyal gelişmeyi kendine göre ölçer. Bu nedenle bunları bir otoritenin ülke adına yapması zorunluluğu vardır. İşte TÜİK onu yapıyor. TÜİK'te çalışanlar bilerek bilmeyerek hata yapabilir. Ama uzun sürede istatistikte hatayı sürdürmek güçtür. Bir yerde düzeltme yapmak zorunluluğu ortaya çıkar” diyerek şüpheleri gidermek için şunu öneriyor:
“Kuşku ve şüphelerin arttığı dönemler TÜİK yönetimine bir sorumluluk düşüyor. Yaptıklarını kamuoyuna anlatsınlar. Açıkladıkları rakamları nasıl derlediklerini anlatarak şüpheleri ortadan kaldırsınlar.”