Gündem

TÜBİTAK: BÇG şeması ve beş belge orjinal

TÜBİTAK, 28 Şubat soruşturması delillerinin gerçek olduğunu bildirdiği raporunu savcılığa iletti

06 Haziran 2012 14:50

 

TÜBİTAK, Ankara Özel Yetkili Başsavcıvekilliği’nce yürütülen 28 Şubat soruşturmasının temel delilleri arasında yer alan Batı Çalışma Grubu’na (BÇG) ait belgelerin gerçek olduğunu bildirdi. Talep üzerine belgeleri inceleyen TÜBİTAK, raporunu savcılığa iletti.
 
Başsavcıvekilliği’nce yürütülen 28 Şubat soruşturmasının temel dayanağı olarak bilinen ve çoğu Genelkurmay Başkanlığı tarafından gönderilen belgelerin sahte olduğu yönündeki iddialar üzerine, savcılık, bunları, incelemesi için TÜBİTAK’a gönderdi. Taraf'ın haberine göre, TÜBİTAK, belgelerin incelenmesi için üç kişilik bir bilirkişi heyeti oluşturdu. Heyet, bu hafta başı incelemelerini tamamladı ve hazırladığı raporu savcılığa sundu. TÜBİTAK tarafından hazırlanan raporda, savcılıktaki belgelerin tamamının “gerçek belgeler” olduğu yönünde görüş bildirildi.
 

Bir ve Doğan şeması

 
TÜBİTAK tarafından görevlendirilen bilirkişi heyetinin hakkında görüş bildirdiği belge ve dökümanlar arasında soruşturmanın en önemli delilleri olarak kabul edilen şu beş ana belge de bulunuyor: “6 Mayıs 1997 Batı Çalışma Grubu (BÇG) Batı Harekât Konsepti, 29 Nisan 1997 tarihli BÇG Rapor Sistemi, 10 Nisan 1997 tarihli BÇG Teşkilat Yapısı, 27 Mayıs 1997 tarihili Genelkurmay Başkanlığı Eylem Planı ve 4 Nisan 1997 tarihli BÇG Çalışma Grubunun Oluşturulması.”
 
TÜBİTAK’ın orijinal belge olarak yorumladığı belgeler arasında, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in bir numara, Çetin Doğan’ın da iki numara olarak yer aldığı BÇG şeması da bulunuyor. Raporun suretleri soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve belgelerin gerçek olmadığını savunan avukatlara da verilmeye başlandı.
 

Sanıklar sahte demişti

 
Avukatlar, mahkemedeki savunmalarda, belgelerde kullanılan yazı tipinin “calibri” olduğunu, imzasızların sahte olduğunu ifade ederek, delillerin sahte olduğunu öne sürmüştü. Savcılığın belgeleri TÜBİTAK’a göndermesinin ardından inceleme neticesinde beş ana belge ve eklerine ilişkin “gerçek belge” olarak görüş bildirilmesi, bu yöndeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ortaya koydu.