Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, kendisine cezaevinden gelen mektuplar üzerinden yaşanan hak ihlallerini aktarırken, sağlık hakkına erişim soruna vurgu yaptı.
Pek çok ihlal ve sorun olduğunu dile getiren Fincancı, Evrensel'de kaleme aldığı yazısında "Yaşam hakkı ihlali ile başlamalı sanırım" diyerek, Kandıra Cezaevi'nde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Garibe Gezer’in ölümünü hatırlattı. Fincancı, "Garibe Gezer’in yaşadığını aktardığı tecavüz de dahil işkencelerin ardından, aynı kurumda tutulmaya devam edilmesi, koruyucu mekanizmaların işletilmemesi ve destekten yoksun bırakılmasının etkilerine işaret eden intihar iddiası ve etkili bir soruşturma, bağımsız gözlemci ile otopsiden yoksun adımlar dahi kendi başına ihlal, cenazenin alınması sırasında yakınlarının maruz kaldığı ve hepimizin malumu saldırgan tutumu saymıyorum üstelik" dedi.
Fincancı, hasta mahpusların sağlık hizmetine erişim sıkıntısını anlatırken, Aysel Tuğluk'u örnek gösterdi. Fincancı, "Yazılan mektuplarda, avukatların başvurularında aktarılan sağlık durumunun yarısı olsa dahi tek başına kalması, desteksiz öz bakımını yapabilmesi olanaklı görünmezken, gözlem altında destekten yoksun bu durumun üstesinden gelebileceğine dair kaygım daha da derinleşti son günlerde" ifadesini kullandı.
Fincancı, sağlık sorununun pek çok mektupta dile getirildiğini belirtirken, "Sevk araçlarının hali bir yana, kelepçeli muayene, kolluğun içerde kalma ısrarı pek çok insanın hastaneye gitmekten vazgeçmesine yol açıyor. Gidip de muayene olmayı başaranları ise en az 15 gün karantinada tek başına kalma, bu dönemde ciddi sağlık sorunu yaşayanların kendi bakımını yapmak zorunda bırakılması, çamaşırları çamaşırhanelere alınmadığı için çamaşır yıkama gibi zorlu bir işi yapmaya zorlanması, tek başına kalmıyorsa karantina koğuşunda 15 günün her yeni hastane dönüşüyle sonsuzluğa doğru uzaması bekliyor. Karantina sürelerini kısalttıkça kısaltan Sağlık Bakanlığına inat Adalet Bakanlığı bu süreyi uzatmakta beis görmüyor. Açık görüşlerin engellenmesinde pandeminin fırsata çevrilmesi, yetmezse imdada disiplin cezalarının yetiştiği de bilinen bir gerçek" dedi.
Fincancı, yiyeceklerin miktarında sorunlar olduğunu dile getirirken, bir kişilik porsiyonun üç kişiye verildiğini yazarak, "İçinde besleyici değeri yüksek çeşitli canlılara rastlandığı, taşın olağan olduğu bilgilerine, son dönemde metal kapların toplatılıp sıcak yemeklerin plastik kaplara konması uygulamasındaki sıcakla plastik karşılaştığında açığa çıkacak kimyasalların yol açacağı ciddi sağlık sorunlarının görmezden gelinmesi de eklenince beslenmenin de insanları sağlık hakkı ihlalleri ile karşı karşıya bıraktığını anlıyoruz" ifadelerini kullandı.