TRT'nin yeni kanalı "TRT Türk"ün yayın hayatına başlaması dolayısıyla kokteyl verildi.
Çırağan Sarayı'nda basına kapalı gerçekleştirilen kokteyle katılanları, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ile TRT yöneticileri karşıladı.
Kokteyle, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İstanbul Valisi Muammer Güler, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hilmi Bengi, THY Genel Müdürü Temel Kotil ve iş, sanat ve medya dünyasından çok sayıda davetli katıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Dünyanın 20 ayrı yerinden, 24 saat canlı yayın yapacak TRT Türk, ülkemizin, milletimizin, kültürümüzün adeta dünyaya açılan penceresi olacak" dedi.
Erdoğan, TRT'nin haber kanalı "TRT Türk"ün yayın hayatına girmesi dolayısıyla Çırağan Sarayı'nda düzenlenen galada yaptığı konuşmada, bugün yeni bir heyecanla, yeni bir coşkuyla bir araya geldiklerini söyledi.
"TRT Çocuk ile çok heyecanlanmıştık, ardından TRT ŞEŞ ile farklı bir açılımı gerçekleştirmiştik. Ardından TRT Avaz ile Türk dünyasına seslenmiştik ve şimdi de inanıyorum ki TRT Türk ile tüm dünyaya seslenmenin haklı gururunu yaşıyoruz, yaşayacağız" diyen Erdoğan, bununla da kalınmayacağını, TRT'nin değerli personelinin, Türkiye'yi Orta Doğu'da daha etkin kılacak adımları atacağını belirtti.
TRT'nin Arapça yayınla ağırlığını, Farsça yayınla özellikle doğu bölgelerinde etkinliğini hissettireceğini dile getiren Erdoğan, "Türkiye bölgeye nasıl sesleniyor, bölgeyle ilgili Türkiye'nin düşünceleri nedir, ne değildir, bunları bu bölgede yaşayan dostlarımız, kardeşlerimiz dinleme fırsatını bulacaklar" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin TRT aracılığıyla böyle bir televizyon kanalına kavuşuyor olması nedeniyle, ülke ve millet adına çok büyük heyecan ve memnuniyet içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1920'li yıllarda neredeyse tüm toprakları işgal edilmiş, silahları toplanmış, varını, yoğunu gencecik fidanlarını birçok cephede şehit vererek tükenme noktasına gelmiş bir ülke ve bir millet manzarası vardı. O ülke ve o millet, her zaman yaptığı gibi en zor anlarda kenetlenmesini bildi. Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları önderliğinde önce bağımsızlığını, sonra da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni dünyaya ilan etti. O 'her şey bitti' denildiği anlardan, bugün dünyanın saygın, güçlü, görüşleri dinlenen, ağırlığı hissedilen bir ülke konumuna geldik.
89 yıllık süreçte yaşadığımız onca badireye rağmen bugün dünyanın yıldızı, en coşkun şekilde parlayan ülkelerinden biri haline geldik. Bugün Birleşmiş Milletler çatısı altında, küresel barışa hizmet eden, bölgesinde hakkı ve haklıyı savunan, sorun bölgelerinde ara buluculuk yapan, hem yurtta hem de dünyada artık barışı egemen kılma mücadelesini haklı şekilde veren Türkiye var. Öz güvenini yeniden kazanmış, geleceğe umutla ve güvenle bakan, önüne koyduğu yüksek hedeflere doğru azimle ilerleyen bir ülkeyiz, böyle bir Türkiye'nin mensuplarıyız. İşte TRT Türk böyle bir Türkiye'nin barış elçisi olarak, bütün Türkiye'nin barış müjdecisi olarak bugün yayın hayatına başlıyor.
Dünyanın 20 ayrı yerinden 24 saat yayın
Erdoğan, "Dünyanın 20 ayrı yerinden, 24 saat canlı yayın yapacak olan TRT Türk, ülkemizin, milletimizin, kültürümüzün adeta dünyaya açılan penceresi olacak" dedi.
Avustralya'da yaşayan 200 bin Türk'ün, TRT Türk aracılığıyla Türkiye'nin sesini duyacağını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Orta Asya'daki soydaşlarımız, Balkanlar'daki akrabalarımız, Avrupa'daki işçilerimiz, Afrika'da, Orta Doğu'daki kardeşlerimiz, Türkçe üzerinden birbirleriyle hasret giderecekler. Saraybosna Bağdat'tan, Kahire Kudüs'ten, Pekin Stuttgart'tan, tüm bu şehirler İstanbul'dan, güzel Türkçemiz vesilesiyle TRT Türk aracılığıyla haberdar olacaklar.
Artık Türkiye, dünya medyasında sadece hüzün dolu, keder yüklü olumsuz haberlerle yer almayacak. Türkiye'de iyi şeylerin de yaşandığı, Türkiye'nin hızla değiştiği, dünyanın yükselen bir yıldızı olduğu, ülkemizin çok zengin bir kültüre sahip olduğu bu yayınlarla çok daha iyi, gerçekçi bir şekilde hissedilecek, anlaşılacak."
‘TRT yönetimi ciddi mesafeler kaydetti’
TRT'yi bu anlamlı girişiminden dolayı kutladığını belirten Erdoğan, "TRT yönetimi, TRT Çocuk, TRT Şeş ve TRT Avaz gibi yeni devreye soktuğu kanallarla, yerelliğin ötesine geçmenin önünde ciddi mesafeler kaydetti. Bunu ben torunumdan da anlıyorum. Zira torunum da 'TRT Çocuk' diyerek, onu açmamı istediğine göre çok güzel bir gelişme var. Tutturduk bu işi" diye konuştu.
"Bugün de yeni içeriğiyle yayına başlayan TRT Türk, TRT'yi uluslararası öneme sahip yayın kuruluşları arasındaki haklı yerine ulaştıracak" diyen Erdoğan, TRT Türk'ün dünya çapında bir referans kanalı olacağına, kısa süre içinde haber üretip dağıtabilen bir kaynak haline geleceğine yürekten inandığını dile getirdi.
TRT'nin Genel Müdürü'nden yayın koordinatörüne, muhabirinden mühendisine kadar tüm çalışanlarına, Türk milleti adına teşekkür ettiğini ifade eden Erdoğan, "TRT Türk'e bu kutlu ve anlamlı yolculuğunda başarılar diliyorum" şeklinde konuştu.
Erdoğan, ilk canlı bağlantıyı gerçekleştirdi
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından TRT Türk'ün dış temsilciliklerdeki muhabirleriyle kanalın ilk canlı bağlantısınıgerçekleştirdi.
Erdoğan, ilk olarak TRT Türk'ün Kudüs muhabiri Osman Sert ile görüşerek, buradaki son gelişmeler hakkında bilgi aldı.
Sert, Kudüs'teki son gelişmelerin oldukça sıcak olduğunu, birkaç gün sonra Papa 16. Benediktus'un İsrail'de olacağını, Filistin'de önemli temaslarda bulunacağını ve kalabalıklara hitap edeceğini bildirdi.
Başbakan Erdoğan, bunun üzerine şöyle konuştu:
"Üç semavi dinin başkentinden ben de dünyaya ayrıca şu gönlümden gelen duyguları ifade ederek seslenmek istiyorum; Gazze'de bir mücadele sona erdi, fakat yeniden bombalamalar başladı. Bu anlamlı buluşmada diyorum ki bir an önce Filistin'in kapıları açılsın. Gazze'de okullar, hastaneler yapılmaya başlanmadı. Herkes çadırlarda yatıyor, kalkıyor. Bütün bunlara yönelik verdiğimiz sözler var. Ben, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak, bu verdiğimiz sözleri yerine getirmek istiyorum. Onun için de kapıların açılmasını bekliyoruz ki hastalar girebilecek bir hastane bulabilsinler diyoruz. Onun için duyarlılığı tüm dünyadan bekliyoruz."
'Başbakan'dan Hadise'ye Eurovision morali'
Başbakan Erdoğan, daha sonra TRT Türk'ün Moskova'daki muhabiri Barış Mutlu ile canlı bağlantı yaptı. Moskova'daki yayına, Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi temsil edecek Hadise de katıldı.
Başbakan Erdoğan, Hadise'ye Eurovision Şarkı Yarışması'nın hazırlıklarının ne durumda olduğunu sordu. Hadise de hazırlıkların sürdüğünü, çok güzel provalar yaptıklarını, çekimlerin de çok güzel gittiğini belirtti.
Yarışmadaki sahne ışıklarının da istedikleri gibi hazırlandığını ifade eden Hadise, "İnşallah kıyafet provasından da aynı hislerle çıkarız. Çok güzel gidiyor. Çok mutluyuz" dedi.
Başbakan Erdoğan da yarışmadan önce Soçi'de Rusya Federasyonu Başbakanı Vladimir Putin ile bir görüşme yapacaklarını belirterek, "Dolayısıyla Rusya Federasyonu'nun havasını teneffüs edeceğiz. Fakat sizlerden müjdeli haberleri bekliyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin AB süreci
Daha sonra, kanalın Brüksel muhabiri Didem Vardar ile görüşen Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) süreciyle ilgili gelişmelerin nasıl olduğunu sordu.
Vardar, AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'in yaptığı bir açıklamada, "Türkiye'li bir AB'nin büyük medeniyetlerin köprüsü haline gelebileceğini" söylediğini belirtti.
Brüksel'de 9 Mayıs'ın "Avrupa Günü" olarak kutlandığını hatırlatarak, Ankara'dan bir açıklama geldiğini ve "Biz 2013'te artık aday ülke olarak kutlamak istemiyoruz" dendiğini ifade eden Vardar, Başbakan Erdoğan'a, "Siz bu konuda neler söyleyeceksiniz?" diye sordu.
Başbakan Erdoğan da şu yanıtı verdi:
"2013 haberini vermeniz sebebiyle, arkadaşlarımın bu heyecanla, bu duygu içerisinde çalışmaları sebebiyle kendilerini kutluyorum. Her an AB'ye girmenin hazırlığı, heyecanı içerisindeyiz. Dersimizi ona göre çalışıyoruz. İnanıyorum ki belki 2013'ten daha kısa zamanda da olabilir, ama biliyorsunuz karar vericiler bizler değiliz. Müzakere süreci içerisindeyiz. Fasılları gerçekten aslanın midesinden sökerek çıkartıyoruz. Bundan sonra da bu şekilde çıkartmaya devam edeceğiz. Çalışıyoruz, kararlıyız. Zaten AB'ye girmiş şu anda 5 milyon Türk var. Bunu da ayrıca buradan duyurmak istiyorum. Ben müjdeniz için teşekkür ediyorum." (AA)