Ekonomi

Trafik sigortası bir yılda yüzde 129 zamlandı!

"2014'ün başında trafik sigortasında tam serbest döneme geçildi; ne olduysa bundan sonra oldu"

19 Şubat 2016 12:05

Hürriyet yazarı Noyan Doğan, trafik sigortasında primlerin son bir yılda yüzde 129 arttığını söyleyerek, 2015’in Şubat ayında 266 liraya yaptırılan sigortanın, bu Şubat’ta yenilenirken en düşük 610 lira ödeneceğini belirtti.

Bu artışı, trafik sigortası primlerinin 2014’ten itibaren Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenmesinden vazgeçilip, tam serbest döneme geçilmesine bağlayan Doğan, “Sigorta şirketlerine primleri istediği gibi belirleme hakkı tanındı. İşte ne olduysa bundan sonra oldu” diye yazdı.

Noyan Doğan’ın Hürriyet’te “Bir yılda % 129 zam olur mu?” başlığıyla yayımlanan (19 Şubat 2016) yazının bir kısmı şöyle:

Evet, trafik sigortalarının primleri son bir yılda ortalama yüzde 129 arttı.  Ortalama fiyatlara bakıldığında (otomobil, kamyon, motosiklet, traktör dahil trafikteki tüm araçlardan alınan primlerin yıllık ortalaması) 2015’in Şubat ayında 266 liraya yaptırdığınız sigortanıza, bu Şubat’ta yenilerken en düşük 610 lira ödeyeceksiniz. Yıl içinde bir tane bile hasar yaptıysanız, prim artış oranı yüzde 160’ı bile geçiyor.

Oysa çok uzun değil, iki sene önce 2014 yılında trafik sigortasının ortalama fiyatı 280 liraydı ve şirketine göre prim tutarı 250 liraya bile düşüyordu. Peki, ne değişti de son bir yılda trafik sigortasında kaos yaşanmaya başladı?

2006 yılına kadar trafik sigortasının primlerini de teminatlarını da Hazine Müsteşarlığı belirliyordu. O dönem 7,2 milyon araç sigortalıydı ve ortalama sigorta primi 133 liraydı; otomobiller ortalama 110 lira, taksiler 374 lira, minibüsler 269 lira ödüyordu.  2006 yılında ise yapılan bir düzenleme ile teminatlar yine Hazine tarafından belirlenirken, primlerde ise yarı serbest uygulamaya geçildi. En yüksek fiyatı Hazine tespit ediyor, sigorta şirketleri bu oranlar içinde primleri belirleyip, Hazine’nin onayına sunuyordu. O dönemde Hazine’nin şirketlere tanıdığı en yüksek prim artış oranı ise yüzde 250’yi geçmiyordu.

 

8 yıllık zararı kapatıyorlar

 

2014’ün başında ise yeniden bir düzenleme yapıldı ve yine sigorta teminatlarını Hazine belirlemeye devam ederken, trafik sigortasında tam serbest döneme geçildi. Sigorta şirketlerine primleri istediği gibi belirleme hakkı tanındı. İşte ne olduysa bundan sonra oldu. En çok poliçenin satıldığı ki, 2013’ün sonunda trafik poliçe sayısı 14.5 milyon adetti- trafik sigortasında 50’nin üzerinde sigorta şirketi, daha çok prim üretmek, pazar payını artırmak, daha çok para kazanmak için birbirleri ile kıyasıya rekabete girdi. Rekabetin odağında ise fiyat vardı. Amaç, fiyatları düşürüp, daha fazla poliçe satmaktı. Hal böyle olunca da 2013’ün sonunda ortalama trafik sigortası primi 300 lirayken, biranda fiyatlar önce 280 liralara, sonra 250 liralara indi; hatta kimi şirketler primlerini 200 liranın altına çekti ki, o dönemde 170 liraya poliçe satıldığı bile oldu.

Tüketici de haklı olarak en uygun fiyatı araştırıp, ucuza sigorta yaptırmaya başladı. İşin ilginç tarafı, bugün ‘trafik sigortasından zarar ediyoruz’ diyerek, prim artışlarını savunan sigorta şirketleri, serbest tarifeye geçildiği ve kıyasıya rekabete girip, fiyatları düşürdükleri 2014 yılını, trafik sigortasında 885 milyon lira zararla kapattılar. 2012 yılında 1,2 milyar lira, 2013 yılında 654 milyon lira trafikten zarar ettiler. Maalesef sigorta şirketleri zarar ettiklerini bile bile rekabet uğruna fiyatları aşağı çektiler, tüketiciyi de yıllardır ucuz trafik sigortasına alıştırdılar. Ve artık bıçak kemiğe dayandı, son 10 yılda zarar, 9 milyar liraya kadar çıktı, şirketlerin altından kalkamayacağı hale geldi. Şimdi de bunun faturasını tüketici, yüksek primlerle ödüyor. Sigortacılar 10 yıllık zararı yüzde 129 zamla 1,5 yılda kapatmaya çalışıyor.

 

Yargı faturası da tüketiciye yansıyor

 

Son yıllarda yargı kararları da trafik sigortasında fiyat artışındaki en büyük etkenlerden biri. Ödediği tazminatı yetersiz bulan tüketicilerin hukuka başvurmaları ve özellikle vefat tazminatının hesaplanmasında standart olmaması nedeniyle mahkemelerin farklı farklı tazminatlara hükmetmesi; sigorta şirketlerinin ödediği ölüm ve sakatlık tazminatlarını ciddi artırdı. Öyle ki, şirketlerin ödediği toplam tazminatın içinde ölüm, sakatlık tazminatı 2010 yılında yüzde 17 iken, 2015 yılında bu oran yüzde 60’lara kadar çıktı. Yine son yıllarda mahkemelerin, ‘sürücü kusurlu da olsa, yakınlarına sigortadan ölüm tazminatı ödenir’ kararı vermesi; sigorta şirketlerini, hesaba katmadıkları ama ödemek zorunda oldukları bir maliyetle karşı karşıya bıraktı.

Daha da vahimi, trafik sigortasında kanunla zaman aşımı süresinin 10 yıl olması, tüm bu yargı kararlarının da geçmişi kapsaması nedeniyle; bir taraftan sigortadan düşük tazminat alanlar, diğer taraftan geçmişte yakınlarını kaybeden ancak kusur nedeniyle tazminata hak kazanamayanlar mahkemelere müracaat etmeye başladı. Bugün toplam ödenecek tazminatın yüzde 52’sine yakını mahkemelerde dava olarak görülüyor, sigorta şirketleri de artık tazminatları mahkeme kararlarına göre ödüyor. İşte size, trafik sigortasındaki prim artışının ve yaşanan kaosun nedeni.


Yazının tamamı için tıklayın.