Gündem

TPD Başkanı Prof. Gökhan Malkoç: Yeni açılan 15 bin 342 kadrodan sadece 30'u psikologlar için, bu en hafif tabirle ciddiyetsizliktir!

09 Mayıs 2025 12:34

Güncelleme: 09 Mayıs 2025 14:36

T24 Haber Merkezi 

Türk Psikologlar Derneği (TPD) 10 Mayıs Psikologlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, psikolojik sağlık alanındaki taleplerini duyurdu. TPD, meslektaşlarının çözüm bekleyen sorunlarının büyüdüğünü ve herkesin psikolojik sağlığı, esenliği için risk yaratır duruma geldiğini belirtti. TPD Başkanı Prof. Gökhan Malkoç, yeni açılan 15 bin 342 kadrodan sadece 30'u psikologlar için olduğunu belirterek, "Bu en hafif tabirle ciddiyetsizliktir!" tepkisini gösterdi. 

TPD’ye göre, Türkiye'de psikologların önünde mesleklerini tam anlamıyla yerine getirme ve toplumun ihtiyaçlarına yanıt verme noktasında ciddi engeller var. TPD, Türkiye’de hali hazırda 150 bine yakın psikolog bulunduğunu ve sayısı katlanarak artan psikologların büyük bir kısmının işsiz kaldığını veya asgari ücret düzeyinde maaşlara çalıştığını belirtti.

TPD Başkanı Prof. Gökhan Malkoç, “Ülkemiz bir afetten diğerine, bir toplumsal krizden diğerine yaralarını saramadan koşarken psikologlara büyük görevler düşüyor. Bu desteği gönüllü olarak vermeye çalışıyoruz" dedi.

Kadro tepkisi

Son olarak 6 Şubat Depremi’nde kendi buldukları kaynaklarla 1,5 yılı aşkın süre ile 1000’e yakın psikoloğu deprem bölgesinde seferber ettiklerini ve 26.168’den fazla deprem mağduruna psiko-sosyal destek verdiklerini hatırlatan Malkoç, şöyle ekledi:

Bu gönüllü desteğin doğal sınırları var. Devlet psikologlara olan bu ihtiyacı artık görmeli ve kadro atamalarında psikologlara akıl dışı kontenjanlar vermekten vazgeçmeli. Sağlık Bakanlığı tarafından son açıklanan 15 binden fazla kadro içinde sadece 30 psikolog kadrosu var. Bu en hafif tabirle ciddiyetsizliktir.”

TPD, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2016 verilerine göre her 100 bin kişiye Arjantin’de 222 psikolog düştüğüne, Türkiye’de ise -net veriler olmamakla birlikte- 100 bin kişiye 10-30 arası düzeyde psikolog düştüğüne dikkati çekti.

Toplumsal şiddetten madde bağımlılığına, polis intiharlarından genç intiharlarına, çocuk istismarından kadın cinayetlerine, depremlerden yangınlara her alanda psikolog ihtiyacı arttığını belirten TDP, Sağlık, Aile ve Sosyal Hizmetler, Adalet, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlıkları'na ve Emniyet Teşkilatı'na yapılacak psikolog atama sayılarının acilen ve önemli ölçüde artırılmasını talep etti.

"Yasal boşluklar hasta hakları açısından ciddi risk"

TPD’nin dile getirdiği sorunlardan biri de psikolojik sağlık alanının yasal tanımdan ve korumadan yoksun olması.

TPD, Avrupa ülkelerinden Asya'ya, ABD'den Ortadoğu'ya kadar dünyanın hemen her ülkesinde Ruh Sağlığı Yasaları ve Psikolog Meslek Yasaları'nın var olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye’de ise psikologların, 40 yılı aşkın süredir mesleklerini, görev alanlarını ve etik sınırları tanımlayan bir meslek yasası için mücadele ettiklerini hatırlattı.

Prof. Malkoç, konuya ilişkin şunları kaydetti:

Ülkemizde kapsayıcı, bilimsel bir yasanın yokluğu, psikolojik hizmetleri hukuksal açıdan sorunlu bir noktaya itmekte. Psikologlar için büyük hak kayıpları ortaya çıkmakta. Var olan yasal boşluklar hasta hakları açısından ciddi riskleri beraberinde getirmekte. TPD olarak acil ve öncelikli talebimiz, psikolojinin evrensel etik standartlarına uygun bir meslek yasasının bir an önce hazırlanması ve yürürlüğe girmesidir.” 

TPD, Sağlık Bakanlığı’nın yakın zamanda yayınladığı, sağlık alanında çalışan çeşitli meslek mensuplarının “serbest çalışma koşulları”nı düzenleyen yönetmeliğin psikolojik hizmetlerin güvencesini ve denetimini sağlamaya yönelik bir adım olduğunu ancak meslek yasasının yokluğunda var olan sorunlara yama olmaktan öteye gidemediğini savundu. 

Bu yönetmeliğin klinik psikologları kapsadığını ve diplomasında "Klinik Psikoloji" ifadesi yer almasa da eşdeğer içerikte yüksek lisans yapmış uzmanların, kamuda veya özel kurumlarda uzun yıllardır sağlık hizmeti sunmuş deneyimli psikologların ve travma psikolojisi, bağımlılık psikolojisi gibi sağlık temelli yüksek lisans programlarından mezun uzman psikologların, yani birçok yetkin meslek mensubunun serbest çalışma hakkına erişimini engellediğini belirten TPD, yönetmeliğin 4 yıllık lisans eğitimi almış psikologların yalnızca klinik psikolog yanında çalışabileceğini öngördüğünü kaydetti.

Yeni yönetmeliğin 1928 yılından kalma Tababet Kanunu’ndan bu yana süregelen bir soruna çözüm getirmediğini açıklayan TPD, bu sorunun klinik psikologların tanılı hastalarla yalnızca hekim ünvanına sahip biri, yani bir psikiyatr tarafından konulan tanı ve tedavi planı doğrultusunda çalışmalarını öngören yasa maddesi olduğunu belirtti. 

Prof. Malkoç bu sınırlamayı değerlendirirken şu değerlendirmede bulundu:

Bu yaklaşım çağın çok gerisinde kaldı. Klinik psikologlar, eğitimleri ve etik yükümlülükleri gereği kendi mesleki değerlendirmeleriyle terapi planlaması yapma yetkinliğine sahipler, dünyadaki çağdaş uygulamalar da bu yöndedir. Bu sınırlama, hizmet verimliliğini ve hastanın hizmete erişimini olumsuz etkiliyor. Ancak klinik psikologların hekim reçetesine bağlı kalmaksızın terapi planlaması yapabileceğini bir türlü yetkililere anlatamıyoruz.”

"Nitelikli psikoloji eğitimi 'neredeyse' imkansız"

TPD, hızla artan psikoloji bölümleri ve kontenjanlarının, nitelikli psikoloji eğitimini imkansızlaştırdığını söyledi.

Prof. Malkoç, konuya ilişkin şöyle konuştu:

Lisans ve Lisansüstü Eğitimlerde nitelik sorunları ve bu eğitimlere erişim engelleri sadece öğrencilerimizin değil, tüm psikoloji camiasının ve dolayısıyla bir halk sağlığı sorunudur. Ancak YÖK psikoloji camiasının sesine kulaklarını tıkamış, onlarca yıldır psikologların haklarını ve halk sağlığını korumak yerine sistemin çıkarlarını koruyan bir tutum sergilemiştir.” 


Figen Şakacı: Kemancı’da sahneye çıktım, kıyamet koptu desem abartı olmaz