Sağlık

Tiryaki babanın çocuğunda kanser riski yüksek

Sigara içen babaların çocuklarında, sigaranın spermler üzerindeki etkisi nedeniyle kanser riski artıyor.

02 Nisan 2009 03:00

Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Ökten, "Sigara içen babaların çocuklarında, sigaranın spermler üzerindeki etkisi nedeniyle başta akut lösemi olmak üzere kanser riskinin arttığını gösteren araştırma sonuçları var" dedi.

Pasif içiciliğin kansere etkisi - VİDEO

AÜ Onkoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Sigara Savaş Grubu tarafından, Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Abdülkadir Noyan Konferans Salonu'nda "Sigara veya Sağlık Sempozyumu" konulu sempozyum düzenlendi.

Prof. Dr. İlker Ökten, açılışta yaptığı konuşmada, sigara kullanımının zararlarına ilişkin her geçen gün yeni bulguların ortaya çıktığını belirterek, sigara içenlerin yaklaşık yarısının genç yaşlarda sigaraya bağlı kanserler, kalp damar hastalıkları ve akciğer hastalıklarından dolayı yaşamını yitirdiğini söyledi.

Pasif içicilikten de her yıl binlerce kişinin hastalanarak hayatını kaybettiğini vurgulayan Ökten, "Sigara içen babaların çocuklarında, sigaranın spermler üzerindeki etkisi nedeniyle başta akut lösemi olmak üzere kanser riskinin arttığını gösteren araştırma sonuçları var" dedi.

Ökten, sigara kullanımının doğrudan ve dolaylı etkilerinin anlatılması ve farkındalığın artırılmasına ilişkin olarak özellikle sağlık çalışanlarına önemli görevler düştüğünü ifade ederek, "Doktorların ve hemşirelerin hem kendi sağlıklarını hem ailelerinin sağlığını korumaları hem de topluma örnek oluşturmak için sigara içmemeleri gerekir. Oysa fakültemizde yapılan anketlerde, tıp öğrencilerimizin yüzde 25'inin, hemşirelerin yüzde 50'sinin sigara içtiklerini öğrendik. En kötüsü tıp öğrencilerinin yüzde 50-60'ının sigaraya tıp fakültesine başladıklarını belirledik" diye konuştu.

Nikotin, kordon kanında ve anne sütünde var olmayı sürdürür

AÜ Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Yıldırım Beyatlı Doğan da psikiyatrik açıdan sigara bağımlılığına ilişkin yaptığı değerlendirmede, sigarının beyin üzerinde doğrudan bir etki yaptığını anlattı.

Nikotinin "hoşnutluk" duygusu yarattığını belirten Doğan, şunları kaydetti:

"Hoşnutluk, kişinin kendilik algısında belirli bir yükselme ile dikkati çeker. Kişinin buna bağlı kan basıncı yükselir, kalp hızı artar ve deri damarları kasılır.

Nikotin ayrıca, beyin ve bağlantılı yapılarda uyanıklık yaparken iskelet kaslarında gevşemeye yol açar. Nikotin, kordon kanında ve anne sütünde var olmayı sürdürür. Hamile annelerin sigara içmeye davam etmesi ceninin nikotin etkisine maruz kalması demektir. Bu da bebeğin ileride nikotin bağımlısı haline gelmesinde hazırlayıcı bir zemine yol açmaktadır."

Doğan, sigara kullanımına ne denli erken başlanmışsa bırakılmasının da o kadar zor olduğunu ifade ederek, "Sigara bırakıldığında, kanın damarlarda pıhtılaşma hali azalır. Dokuların aldıkları oksijen miktarı artar. Sigara içenlere göre yaşam süresi uzar" dedi.

‘6 denemeden sonra...’

AÜ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Gönüllü ise sigara içen yetişkinlerin yüzde 75'inden fazlasının sigarayı bırakmak istediklerini ve en az yüzde 60'ının bunun için girişimde bulunduklarını söyledi.

Bu girişimlerin genellikle başarısızlıkla sonuçlandığını aktaran Gönüllü, "Bu durum her ne kadar cesaret kırıcı olsa da bırakıp tekrar tekrar başlayanlar sonunda bu amaçlarına ulaşabilmektedir. Sigarayı bırakanların yüzde 20'si bunu ilk seferde başarırken yüzde 50'si ancak 6 denemeden sonra bırakabilmektedir" diye konuştu.

Sempozyum, öğleden sonra "Sigara Bırakma Grup Görüşmesi", "Öğrencilerimiz ve Sigara", "Sigara ile Mücadele" ve "Gençlerde Sigara Salgını" başlıklı oturumlarla devam edecek.

(AA)