Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş bugün Cumhurbaşkanı ve AKP genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşma yapacağı TBMM Açılış Yılı Törenine katılmayacaklarını duyurdu. Erdoğan’ın TBMM iradesini yok saydığının altını çizen Baş, “Çünkü, kendisi Sarayında halkın parasıyla bir günde yaklaşık 8 milyon lira harcarken asgari ücretle hayatta kalmaya çalışan milyonların günde 93 liraya mahkum edildiği bir ülkenin cumhurbaşkanlığı makamını öfkesi, hiddeti, şiddeti, ihtirası ile işgal eden birinin, yalan makinesi haline gelen danışmanlarının yazıp promtere yüklediği saçmalıklarını, Saray propagandası dışında hiçbir anlamı olmayan bir metni önündeki cama bakarak okumasını, dinlemeyeceğiz” dedi.
“Erdoğan’ı dinlemeyi reddediyoruz çünkü…”
‘Erdoğan’ı dinlemeyeceğiz” diyen TİP Genel Başkanı devamında şunları kaydetti:
“Çünkü; bu iktidarın zihniyetinin yol açtıklarından dolayı 9 yaşında hayatını kaybeden Oğuz Arda’yı, çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden babayı, kokladığı çiçekle hayallere dalan o umutlu genci, Ali İsmail’i döverek öldürdüğünüzü, zırhlı araçlar altında ezilen çocuklarımızı, 400 milletvekili alamadığınız için kan gölüne çevrilen memlekette çocuklara oyuncak götürürken Suruç’ta katledilenleri kardeşlerimizi, Ankara’da barış istediği için katledilen dostlarımızı, meydanlarda yuhalattığınız acılı annemiz Gülsüm Elvan’ı, madenciye attığınız son tekmeyi, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamadığı, sözleşmeden tek bir imza ile çekildiği için öldürülen kadınların isimlerini, yasadığı bir örgüt üyesi muamelesi yaptığınız LGBTİ+’ların her gün yaşadığı ayrımcılığı, belediyelerden üniversitelere atadığın tüm kayyumları, binlerce yoldaşımızın dört duvar arasında olduğunu, aklımızdan çıkaramıyoruz! Kendisi şahsı olarak 150 bin metrekareli sayında saltanatını icra ederken öğrencilere ideal olarak sunulan 6 m2 lik alanda barınma hakkını elde edebilmek için sokaklarda yatmaktan başka çare bırakmayan üstüne de kardeşlerimizi yalancılıkla suçlayan bir kişinin utanmazlığı karşısında esas duruşa geçmeyi reddediyoruz. Her gün ortalama 5 kadının öldürüldüğü bir memlekette çıkıp da aymazca ‘kadın erkek eşitliği fıtrata aykırıdır’ diyen bir kişinin önünde saygı duruşunda bulunmayı reddediyoruz. Bu memleket Afganistan olmasın diye yüzbinlerce insanın öldüğü bir tarihi sadece hamaset söylemelerinde hatırlayan ve “Türkiye’nin Taliban inancıyla ters bir yanı yok” diyebilen bir kişinin saçmalıklarına daha fazla tahammül etmeyi reddediyoruz."
Geçen yıllarda yapılan ayarlamalarla, Erdoğan’ın salona girişinde istiklal marşının okunmaya başlandığını hatırlatan dolayısıyla bütün milletvekillerinin ayakta ve hazır olda olmak zorunda bırakıldığını kaydeden Baş, “Zat-ı muhterem için organize edilen bu zoraki saygı gösterisine katılmayacağız” ifadesini kullandı.
“Yol açtığı zararın önünde ceket iliklemeyi reddediyoruz”
Erdoğan’ın Sarayından dışarı adım atmasının bile zarara yol açtığını kaydeden Baş, “Kalkıp Birleşmiş Milletlerde Paris Antlaşması’ndan bahsedip sonra onlarca araçlık konvoyuyla, özel uçaklarıyla şahsı için onca karbon salınımına sebep olan Erdoğan’ın Saray’ın kapısından çıkması bile doğaya zarar. Bu zararın önünde ceket iliklemeyi reddediyoruz" diye konuştu.
“Sadece İkizdere’de değil, Soma’da, üniversitede, mecliste, her yerdeyiz”
Erdoğan’ın İkizdere’de direnenler için söylediği “Türkiye’nin değişik yerlerinden ne kadar sol varsa, komünist varsa alıp buraya getiriyorlar. Siz bizim önümüzü kesemezsiniz" sözlerini hatırlatan Baş, şöyle dedi:
“Haberin olsun Türkiye’nin dört bir köşesindeki solun, sistemin öğüttüğü emekçinin, ötekileştirdiğiniz “marjinal grupların”, adil bir dünya için mücadele eden, eşit bir hayat mümkün diyen sosyalistin seçerek TBMM çatısı altına getirdikleriyiz biz! Yani sadece İkizdere’de değil, Soma'da, Adliyelerde, Boğaziçi’nde, Çorlu'da, değil, burayız da. Yani senin dahil olduğun her kötülüğün karşısındayız!”
“Bıktığımız bu ses, bir gün sadece mahkemelerde duyulacak”
Tip Genel Başkanı, iktidarın bir gün mutlaka hesap vereceğini belirterek, “Bu artık bıktığımız sesi, günlük hayatımızdan çıkarıp, kürsülerden-ekranlardan değil duruşma salonlarında ayakta ve ceketi halkın önünde iliklenmiş olarak dinleyeceğimiz günleri hep birlikte getireceğiz” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.