David Phelan
Apple, 2007’den beri her yıl yeni bir iPhone piyasaya sürdü. Ancak bu yıl, cumadan itibaren satışa sunulacak iki yeni telefon var. Bu Apple’ın Samsung ve diğer rakiplerine karşı müşterilerini yeniden kazanmaya ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Apple, iki modelle iki yeni gruba ulaşmayı hedefliyor: iPhone’a sadık yüksek gelirli akıllı telefon kullanıcıları ve daha eğlenceli, daha parlak ve ucuz bir telefon arayanlar.
Ancak aklınızda olsun, sadece birazcık ucuz… iPhone 5c orta seviye fiyatlı bir telefon, parlak ve klas görünüyor. Köşeleri yok ve daha uzun süre dayanan bataryası ve ön kamerasıyla geçen yıl çıkan iPhone 5’ten daha güçlü bir telefon.
Plastik kasa yumuşak bir his veriyor, büyüleyici şekilde parlak ve dokunmaya müsait sıcaklıkta yumuşak köşeler ve istisnai yapım kalitesi telefonu en cazip konforlu telefon haline getiriyor.
Telefon göz kamaştırıcı 5 renkte piyasaya çıkıyor. Yeni ve titizlikle yenilenmiş işletim sistemine sahipler.
Bu arada, ucuz bir iPhone için, daha düşük bir fiyatla raflarda olan iPhone 4s’e de göz atabilirsiniz. Yeni yazılımın getirdiği yenilikler sayesinde, iPhone 4s de yeniymiş izlenimi veriyor. Bu yazılım sayesinde – bugünden itibaren iPhone4 ve sonrasında çıkan modeller için indirilebilir - 4s kullanıcıları için yeni bir telefon almak öncelikli olmayacak.
Telefon konuşmalarını veri şebekesi üzerinden aktaran Face Time sesi gibi yenilikler ile bana göre eski telefon görüşmelerine göre daha keskin ses tonlarıyla görüşme yapılabiliyor.
Ancak asıl olay tabii ki iPhone5s. Görünüşte geçen yıl çıkan iPhone5’e benzer olsa da, içinde bir çok daha fazlası var. Birincisi, yeni, süper hızlı bir A7 işlemcisi… iPhone 5s’i test ettiğim hafta, her şeyin – ama her şeyin – ne kadar hızlı olduğunu görerek etkilendim. Telefondaki hareketler için yapılan yeni bir yardımcı işlemci, ağır işleri yapmak için geliştirilmiş; batarya kullanımında tasarruf sağlamak için akıllıca bir şekilde hareketleri hesaplıyor.
Diyelim ki telefonunuzu spor salonunun dolabında bıraktınız; uzun bir hareketsizlik sezerse, telefonu kullanmadığınızı fark ediyor. Şebeke ile teması azaltarak enerji tasarrufu yapıyor. Buna modern bir felsefi ikilem diyebiliriz: Telefonu duyacak kimse yoksa, bir Facebook güncellemesi geldiğinde, telefonun çıkardığı sesin ne anlamı var?
İşlemci yeni kamerayı da güçlü bir hale getiriyor. 8 megapiksellik kamera iPhone 5’tekinin aynısı, ancak daha büyük bir sensör ve daha geniş ve etkili piksellerle birlikte yeni telefonda… Piyasada sadece HTC One,daha geniş piksellere sahip.
İşlemcinin varlığı, deklanşör gecikmesi gibi bir sorunun olmadığını da gösteriyor. “Patlama moduyla” saniyede 10 fotoğraf çekmek, ağır çekim HD video çekmek gibi etkileyici özelliklerle, başkalarının tatil anılarını görmek artık daha az acı verecek. Kullanım olarak bakıldığında, iPhone 5s piyasadaki en gelişmiş kameraya sahip. Ve çıkardığı işler muazzam.
Öne çıkan diğer bir yenilik ise tek kelimeyle mükemmel: Giriş sayfası düğmesinde gizlice duran parmak izi sensörü. Birçok telefon email sistemleriyle şifre girilmesini istiyor, ancak Touch ID sensörüne dokununca sahibini tanıyor ve telefon kilidini açıyor.
Bu, şifre yazmaktan çok daha az maharet gerektiriyor ve çok daha samimi hissettiriyor. Kurulumu çok hızlı ve telefonu kullandığım bir hafta boyunca parmak izimi tanımamazlık yapmadı.
Telefonların her ikisi de etkileyici ve yüksek kapasiteli; geçen yıla oranla göze çarpan güncellemelere sahipler. 5c eğlenceli ve tarz sahibi, ancak 5s Apple ve diğer tüm rakiplerinin bugüne kadar yaptığı en iyi akıllı telefon…