The Guardian gazetesi, organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'nın Türkiye'de pek çok gündemde adının geçmesini ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yle yakınlığını incelediği bir analiz kaleme aldı. Analizde "Türkiye'nin mafya liderleri karanlıktan çıkıp kamusal alana adım atıyor" ifadelerine yer verildi.
The Guardian'da yer alan analiz, geçen yıl yapılan infaz düzenlemesiyle tahliye edilen organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'nın son dönemlerde yaptığı açıklamalar üzerinden MHP ile ilişkilerini inceledi.
TIKLAYIN - Organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'dan Melih Bulu'ya mektup: Lütfen, sakın istifa etmeyiniz
Çakıcı tahliye olduktan sonra MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye yaptığı ziyaretten bir fotoğrafla başlayan analiz, "Çakıcı, Türkiye'deki en kötü şöhretli mafya lideri. 41 siyasi cinayet ve küçük oğlunun önünde öldürülen eşinin vur emrini verdiği için hapishanede yatan Çakıcı, geçen yıl siyasi tutukluları kapsamayan infaz düzenlemesi kapsamında pek çok mafya bağlantılı isimle birlikte tahliye edildi" ifadelerini kullandı.
"Bahçeli ve Çakıcı'nın dostluğu yıllar önceye dayanıyor" diyen makale "İkisi de 80'lerin sonundaki 'neo-faşist paralimiter grup' "Bozkurtlar" üyesiydi" hatırlatmasını yaptı.
Susurluk olayını hatırlatan The Guardian, "On yıllar boyu saklandıktan, cezaevinde kaldıktan veya dikkat çekmemeye çalıştıktan sonra, bu dönemin oyuncuları kamusal alana cüretkâr bir biçimde yeniden giriyorlar" ifadelerini kullandı.
"Karanlık figürler iyi ihtimalle tolere ediliyor; kötü ihtimalle benimseniyor"
Makale, Çakıcı'nın son dönemde sık sık gündeme gelmesiyle ilgili "Türk mafyasının kamusal alana ani dönüşü halkın tasavvurunda yer etti. Bu dönüş, aynı zamanda karanlık figürleri iyi ihtimalle tolere eden, kötü ihtimalle de benimseyen yeni bir siyasi kültürün ortaya çıktığını gösteriyor" yorumunu yaptı.
Türkiye'deki gelişmeleri yorumlayan 'Eroin, Organize Suç ve Modern Türkiye'nin Yaratılışı' isimli kitabın yazarı akademisyen Ryan Gingeras, "Çakıcı gibi mafya liderlerinin geri dönüşü mafyanın geri dönmesinden çok, Türk sağında bu insanların idoller hâline geldiğini gösteriyor. Bu isimlerin geri dönmesi bize Türkiye'de, bu insanların eski suçlarının affedildiği yeni bir siyasi iklimin geliştiğini gösteriyor. Ve AKP için MHP'nin sert milliyetçi duruşunu kucaklamanın onların siyasi projesine zarar vermeyeceği açıklığa kavuşuyo. Hatta yardımcı bile olabilir"
Makalenin sonunda ise şu ifadelere yer verildi: "MHP ve nahoş dostlarının artan ehemmiyeti, bazılarına Türkiye'nin bir mafya devletine dönüp dönmeyeceğini sorgulatıyor"