Gündem

TESEV raporu: Toplumun fikirleri yeni anayasa çalışmasına yansımıyor

TESEV, 'Anayasa süreciyle ilgili olarak sivil toplumun ürettiği görüş ve öneriler medyada görece olarak çok az yer buldu' dedi

31 Ekim 2012 21:53

- Yasin Bozdemir

 
TESEV, Yeni Anayasa Sürecini İzleme Raporu'nun ikinci bölümünü yayınladı. Raporda siyasi aktörler, sivil toplum ve medyanın yeni anayasa sürecindeki rolü de değerlendirildi. TESEV raporunda, toplumun görüşlerinin yeni anayasa sürecine yansımadığını belirterek, "Öyle anlaşılıyor ki, siyasal partilerin “kırmızı çizgileri”, veya “siyasi pozisyonlarına olan sadakatleri ve korkuları”, toplumdan gelen katkıların duyulmasını engelliyor ya da gelen katkılar siyasi pozisyonların filtrelerinden geçirilerek reddedilebilir hale getiriliyor" ifadesini kulandı.
 
Raporda komisyona yönelik eleştirilerde, "Komisyon anayasa yazım çalışmasını parti siyaseti zemininden çıkarıp, partilerüstü bir siyaset zeminine taşımalıdır." ifadeleri de yer aldı. Medyanın bu süreçte yetersiz ve çekimser kaldığını da dile getiren raporda basında çıkan haber ve yazıların tarafsız olmaktan çok "yansıtıcı" olduğuna değinildi.
 
 
İşte TESEV'in raporundan bazı bölümler:
 
 

'Hemen her kesim ve küme öneri verdi ama..'

 
 
"Komisyon’a görüş veren kesimlere ve mensubu oldukları kuruluşlara bakıldığı zaman, oldukça geniş bir yelpaze görülmektedir. Görüş bildirenler, “sosyoekonomik” temelli örgütlerden, “sosyokültürel” temelli örgütlere, sivil örgütlerden kamu kuruluşlarına kadar uzanan bir çeşitlilik içermektedir. Örneğin işçi sendikaları, işveren örgütleri, üniversiteler, barolar, odalar, dindar Sünni Müslüman kesimler, Aleviler, Hıristiyan ve Musevi kimliklerini temsil eden kuruluşlar, kadınlar, LGBT gruplar, ekolojik yaklaşımları benimseyen çevreler, engelliler, laik-çağdaş veya ülkücü-milliyetçi çizgideki gruplara kadar hemen her kesim ve küme öneri vermiştir... Ancak daha dikkat çekici bir  diğer unsur, bu katkının daha ziyade  Komisyon ve görüş veren ilgili kuruluşlar arasında kalmış olmasıdır"
 
 

'Komisyonda partiler ideolojik bağı olan STK'lara yer veriyor'

 
 
"Dikkat çekici bir unsur, yukarıda sözü edilen katılım yelpazesinde Türkiye’nin en can alıcı sorunu olan Kürt kimliği konusuyla ilgili kuruluşların (KADEP dışında) yer almamış olmasıdır. Öte yandan, yapılan görüşme listelerinde Ak Parti ve CHP ile ideolojik akrabalık içinde olduğu varsayılabilecek STK’lara daha çok rastlanmaktadır"
 
 

'Siyasi iklim'  anayasa tartışmalarını gölgede bıraktı'

 
 
"Yeni anayasayla doğrudan ilişkili olan ve kamuoyunun gündemine “girebilen” bu tartışmaların yanı sıra, kutuplaşmış siyasal kültürün hâkim olduğu “genel siyasî iklim”, anayasa tartışmalarını gölgede bırakmıştır. Sivil toplum kuruluşlarının da katkılarıyla anayasanın toplumun çok geniş bir kesiminin genel gündemine (daha iyi yaşam koşulları, saygı görme, başkalarıyla birlikte özgürlükleriyle yaşama vb. yönleriyle) girmiş olmasına rağmen, Uludere ve kürtaj gibi hızla radikalleşen ve gündemi manipüle eden meseleler nedeniyle, anayasa tartışmaları hiçbir zaman gerçekten tam olarak aktüel gündemi belirleyen bir konuma gelememiştir"
 
 
 

'Medya süreçte yetersiz ve çekimser kaldı'

 
 
"Bu dönemde çıkan haberlerin ağırlıklı olarak tarafsız olması ve yine olumsuz haberlerin sayısının bir önceki döneme göre daha az olması, beklenenin aksine Komisyon çalışmalarının süreklilik ve istikrar kazanması ve özellikle MHP’li ve BDP’li üyeler arasında ciddi bir gerilim yaşanmamasına bağlanabilir. Bununla birlikte, bir önceki dönemde olduğu gibi bu dönemde de, medyada çıkan haber ve yorumların büyük çoğunluğunda egemen olan yaklaşım bilgilendirici ve tartışmayı zenginleştirici olmaktan ziyade “yansıtıcı” olmuştur. Süreci ileri taşıyacak yeni tartışmalar ortaya atmak konusunda medya yetersiz ve/veya çekimser kalmıştır"