Gündem

'Terörün Finansmanının Önlenmesi Tasarısı' Çiller dönemini hatırlattı

“Terörün Finansmanının Önlenmesi Tasarısı” ile ardından geçen hafta Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul’da düzenlenen toplantıda alı

02 Şubat 2012 02:00

T24 - Doğu ve Güneydoğu’ya yatırımları teşvik için bugüne kadar çok sayıda yasa çıkaran hükümetin hazırladığı, TBMM İçişleri Komisyonu’ndan geçen ve Meclis Başkanlığı’na sunulan “Terörün Finansmanının Önlenmesi Tasarısı” ile ardından geçen hafta Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul’da düzenlenen toplantıda alınan kararlar, Kürt işadamlarını kaygılandırdı. Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, “1990’lı yıllarda özellikle Tansu Çiller döneminde Kürt işadamlarına ilişkin tedbirler alındı ve sonrasında infazlar yaşandı. Şimdi de tedbirlerin alınması gündemde. Bunlar iş camiasında tutuklanma kaygılarını artırıyor. Bölgeye gelmek isteyen yatırımcılar kaçacaktır” dedi.


Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 26 Ocak'ta İstanbul’da düzenlenen, savcı ve yargıçların da katıldığı “terörizmin finansmanının önlenmesini sağlayacak işbirliği” toplantısında alınan kararlar tartışmalara neden oldu. Burhan Ekinci'nin Taraf'taki haberine göre; Toplantıda, “menkul ya da gayrimenkul her türlü gelire el konulması” ile özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki tüm devlet ihalelerinin mercek altına alınması, savcılıklarla daha ayrıntılı çalışma yapılması ve mahkemelerin de verdikleri kararlarda bu çerçevede değerlendirmelerde bulunmaları gerektiğinin vurgulanması kaygı yarattı. CHP Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in yanıtlaması talebiyle Meclis’e verdiği soru önergesinde “Savcıların ve özellikle yargıçların bu toplantıda bulunmasının nedeni nedir? Yargı mensuplarının karşısına ileride dava konusu olarak çıkabilecek konular için devlet memurlarından brifing alması yargı bağımsızlığını zedeleyecek bir durum değil midir?” diye sordu. TBMM İçişleri Komisyonu’ndan geçen ve Meclis Başkanlığı’na sunulan tasarıya BDP’nin yanı sıra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, “Eğer tasarı bu şekliyle kabul edilirse, artık Türkiye’de hiçbir işverenin mal varlığı teminatı kalmayacak. İki gizli tanıkla herkes terör örgütü kapsamına alınıp mal varlığına el konulabilecek” diyerek karşı çıkmıştı.


Taraf ’a konuşan GÜNSİAD Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, alınacak olan önlemleri 1990’lı yıllarda işadamlarına yönelik yapılanların “cilalanmış hali” olarak nitelendirdi. Bedirhanoğlu, “1990’larda özellikle Tansu Çiller hükümeti döneminde alınan güvenlik kararlarında örgütün finansal desteğinin kesilmesi için tedbirler alınmasına ilişkin listeler ortaya çıkmıştı. Bunun sonucunda Kürt işadamlarına yönelik bir takım ölümlerle sonuçlanan infazlar gerçekleşmişti. Bugün de bu tedbirler iş camiasında endişeyle ve tedirginlikle karşılanıyor” dedi.



‘Yatırım yapma riskli olacak’


Tasarıda “ucu açık birtakım ifadelerin” olduğunu belirten Bedirhanoğlu, şunları söyledi: “Kimi neye göre yargılayacaksınız? Bunu nasıl tesbit edeceksiniz. Bir işadamının şantiyesine örgüt mensupları gitti, tehdit etti ya da etmedi. Hükümet bunu duyduğu zaman bu işadamını içeri mi atacak, mal varlıklarına tedbir mi koyacak? Örgüte yardım edenleri tesbit ettiğinizde yasalar hangi cezayı gerektiriyorsa zaten gereğini yapıyorsunuz. Bunun ötesinde özel kararlar, bölgeye dair özel hukuk doğru değil, üstelik demokrasi ile de bağdaşmaz. Bu tür sınırlamalarla ekonomik olarak üzerine gidilmesi bölgede yatırım yapma duygusunu yavaşlatacak. Bölgede yatırım yapmak çok riskli olacak. Devletin her an ensenizde olup ‘siz örgüte acaba yardım mı?’ yaptığınız diyerek mal varlıklarınıza el koyması kaygısı oluşur. Yeni teşvik politikalarıyla yatırımlar cazip hale getirilmesi gerekirken, bu tedbirlerle tam tersi yapılıyor. Bölge ekonomisinin yavaş yavaş kendine güven duymaya başladığı bir dönemde bu tedbirlerin alınması yanlış. Bu türden kararlar, bölgeye gelmek isteyen yatırımcıları kaçıracaktır. Artık yatırım yapmaya gelmeyecekler.”



Emniyetten ‘çalıştay’ açıklaması


Öte yandan Emniyet Genel Müdürlüğü, yargıçların katılması nedeniyle ayrıca eleştirilen toplantı ile ilgili dün bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Polis Eğitim ve Kongre Merkezi’nde 26-27 Ocak 2012 tarihlerinde Terörün Finansmanıyla Mücadele Çalıştayı düzenlendiği” belirtildi. Çalıştaya, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Yargıtay, Adalet Bakanlığı, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) yetkilileri ile 15 ilin Cumhuriyet Savcıları ve TEM Şube Müdürlerinin katıldığı kaydedilen açıklada, terörün finansmanıyla ilgili kurumlar arasındaki işbirliğinin önemine vurgu yapıldığı ifade edildi.



İşadamları üzerinde devlet terörü yaratır


Tasarının komisyonda görüşülmesi sırasında Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz ve Afyon Milletvekili Ahmet Topbaş ile Meclis’te basın toplantısı düzenleyen CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, tasarının “kişiler üzerinde devlet terörü uygulama imkânı vereceğini” savunmuştu. Tasarıyla gündeme gelen “Malvarlığının Dondurulmasını Değerlendirme Komisyonu’’ üyelerinin tamamen hükümetin emrindeki bürokratlardan oluştuğunu söyleyen Tezcan, şunları söylemişti: “Doğrudan doğruya yürütmenin emrindeki memurlardan oluşan böyle bir komisyona mülkiyet hakkını ortadan kaldıracak derecede çok geniş yetkiler verilmesi, demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaz. Bu yetkiler olağanüstü yetkilerdir. Sadece yargı organlarının kullanabileceği böylesi geniş yetkiler, tasarı ile hükümetin, dolayısıyla AKP’nin eline teslim edilmek istenmektedir. Bu düzenleme ile Anayasa’nın koruduğu mülkiyet hakkı ihlal edilmektedir. Yasalaşması halinde iktidar sevmediği kişilerin mal varlığını kolayca dondurabilecek ve el koyabilecek, uygulama kişiler üzerinde devlet terörüne imkan verecektir.”