Meclis'te kurulan 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, taslak raporunu açıkladı.
AKP Burdur Milletvekili ve Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek raporla ilgili basın toplantısında, "15 temmuz hadisesinin arkasında Fethullahçı Terör Örgütü'nün olduğu bu raporla açık ve kesin olarak ortaya konmuştur" dedi.
Petek darbe hazırlığının 'yarım asırdan bu yana sürdüğünü' ifade etti.
Raporun gecikmesiyle ilgili eleştirileri hatırlatan Petek, raporun 4 ay 15 gün gibi bir sürede tamamlandığına dikkat çekti.
Raporda Milli İstihabrat Teşkilatı (MİT) raporundan da yaralanıldı.
Petek "Darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün olduğunu somut delillerle söylemeye çalıştık ama bugün tereddüte imkan vermeyecek şekilde bilgi, belge ve dokümana ulaşmış bulunuyoruz. İletişim kayıtları, özel iletişim programları, devam eden yargılamalarda yeni yeni ortaya çıkan beyanlar, tutuklu yargılanan sanıkların Pensilvanya'dan yeni yeni verilen talimatlar, örgüt mensuplarına moral veren nitelikteki örgütün sözde lideri Fethullah Gülen'in açıklamaları..." dedi.
Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı Petek, raporda da yer verilen sanık ifadelerine göre, darbe girişimine katılan subayların, girişimden haberdar olduklarını ifade etti.
Petek "Mesela Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni bombalarla hedef alan pilotun, Müslim Macit'in beyanı var: 'Hizmet hareketinin darbe yaptığını biliyordum. bilerek atış yaptım' diyor" dedi.
Raporda "FETÖ'nün dış istihbarat örgütleriyle ilişkisi kesin kaynaklarla kanıtlanmıştır" ifadesi de yer aldı.
Raporu açıklayan Petek, Fethullah Gülen'in özellikle eski Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) başkan yardımcısı Graham Fuller ile yakın ilişkisi olduğunu ifade etti.
Fethullah Gülen'in geçmiş yaşamından da örnekler veren Petek, "Fethullah Gülen'in 20'li yaşlardan itibaren hayatındaki olağandışı olaylarla, belirli amaçlar için kendisinin seçilip yetiştirildiği, gizli eller tarafından yoluna devam etmesini sağlandığı gözlemlendi" dedi.
Raporda Papa 2. Jean Paul'ün 1991'deki genelgesi hatırlatılarak, Gülen hareketinin "dinler arası diyalog" söyleminin bir 'Vatikan projesi' olduğu da iddia ediliyor.
Reşat Petek, darbe girişimiyle ilgili tutuklanan şüphelilerin telefonlarında ele geçirilen mesajlarda, darbe girişiminin başarısız olacağının anlaşılmasının ardından paylaşılan bazı mesajları da okudu.
Buna göre Gülen hareketinin önde gelen isimleri, 16 Temmuz sabaha karşı Whatsapp gruplarından hareket mensupların,a kamufle olabilmeleri için darbeyi kınayan ve demokrasi temalı mesajlar atılması uyarısı yaptı.
Raporun sonuç kısmında ise, darbe girişiminin önceden haber alınamamasının bir istihbarat zaafı olduğu belirtildi.
Ancak bir albayın 15 Temmuz günü MİT'e giderek darbeye yönelik ihbarda bulunmasının ardından darbe girişimi saatinin öne çekildiği hatırlatıldı.
Raporda "Darbe girişiminin saatinin 16 Temmuz 03'ten 15 temmuz 20:30'a çekilmesi darbenin önlenmesinde en önemli faktörlerden biri olarak görülmektedir" ifadesi bulunuyor.
Petek, Fethullah Gülen Hareketi'nin dönemsel olarak iktidardaki siyasi partilere yakın olduğunu söyledi.
Petek, "FETÖ'yle ilgili tespitelerde tek bir siyasi partiye yakınlığının olmadığını tespit ettik. Dönemsel olarak siyasi iktidarda bulunan partilere yakın davranıp başta mülkiye, adliye olmak üzere devlet üst organlarına sızmak için siyaseti kullanma yolunu seçmişlerdir." dedi.
Raporda istihabrat makamları arasında koordinasyonun yeterli olmadığı sonucuna varıldı ve "mevcut kurumsal istihbarat yapısının ihtiyaçları tam itibariyle karşılamadığı görülmektedir. Mevcut yapının sorunlu noktaları gözden geçirilmelidir" dendi.
Petek, Fethullah Gülen hareketinin dini bir yapılanma olarak görüldüğü dönemlerde, iktidardaki farklı siyasi partiler tarafından yurt içi ve dışında kolaylık sağlanmış olduğunu belirtti, "FETÖ'nün bir siyasi partiyle birlikte yürüdüğü şeklindeki yorum mesnetsiz olur" dedi.
Darbe Komisyonu Başkanı Petek'e basın mesupları tarafından darbenin kontrollü olduğuna dair iddialar soruldu.
Petek bu iddiaların "80 milyonu saf yerine koymak" olacağını belirtti.
Petek "Bu darbenin kontrollü darbe olarak ifadesi ancak şöyle söylenebilir; başından sonuna kadar FETÖ'nün kontrolündedir. Bu kadar açık somut deliller ortadayken, kalkıp da bunun MİT'le, Genelkurmay Başkanıyla ya da siyasi iktidarla kontrollü dendiği zaman, gerçekten 80 millyon insanı saf ve aptal yerine koymamak lazım, kimse canıyla bir şeyi kontrol etmez." dedi.