Politika

TBMM Başkanı Şentop: Türk parasının değeriyle ilgili bir manipülasyon gerçekleşiyor

"Bu hareketlilik Türkiye içinde bir hareketlilik değil"

24 Mart 2019 02:26

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, cuma günü dolar/TL kurunda yaşanan sert yükselişe ilişkin değerlendirmesinde "Dün döviz kurunda bir yükselme başladı. Türkiye'deki piyasalar kapandıktan sonra başladı. Bu ne demektir? Bu hareketlilik Türkiye içinde bir hareketlilik değil. Türkiye dışında başka piyasalarda, özellikle Avrupa'daki piyasalarda dolarla ilgili, Türk parasının değeriyle ilgili bir manipülasyon gerçekleşiyor" ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Golan Tepeleri'yle ilgili açıklamasına değinen Şentop, “Balkanlardan bir ülkenin Cumhurbaşkanı, görüşmemizde dedi ki 'Sabah kalktığımızda Trump tweet attı mı atmadı mı diye bakıyoruz. Dünyanın başına bir şey gelecek mi endişesiyle tweetleri takip ediyoruz.' Öyle bir dönemden geçiyoruz. Kutuplar yok artık, kimin ne yapacağı belli değil” diye konuştu.

Mustafa Şentop, Sancak Dostları Platformu ve Laleli esnafı tarafından Fatih'te bir otelde düzenlenen Rumeli Buluşması'nda vatandaşlara hitap etti.

Kendisinin de Balkan göçmeni olduğunu dile getiren Şentop, Rumeli'nin Osmanlı Devleti'nin merkezi olduğunu, Osmanlı'nın dağılmasıyla Balkanlar'dan Türkiye'ye göçlerin gerçekleştiğini, Rumeli'den devlet kurumlarıyla birlikte bir medeniyetin hicret ettiğini anlattı.

“Erdoğan'ın tensipleriyke TBMM Başkanlığı'na aday oldum”

24 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tensipleriyle TBMM Başkanlığı'na aday olduğunu ve meclisin 29. başkanı seçildiğini hatırlatan Şentop, "Bunu şahsıma bir teveccüh olarak görmüyorum. Bunu, Tekirdağ'a, Trakya'ya, Rumeli'ye Cumhurbaşkanımız'ın bir teveccühü olarak görüyorum. Cumhurbaşkanımız'ın Rumeli'ye olan muhabbetini biliyorsunuz. Bunun hakkını vermek için çalışıyoruz" diye konuştu.

Dünyanın uluslararası siyaset, hukuk, ekonomi ve ticarette yeni bir arayış içerisinde olduğunu ve yeni bir dünya düzeninin kurulması gerektiğini belirten Şentop, çok dinamik bir süreç içerisinde olunduğunu, her gün ülkelerin uluslararası anlamda yeni bir politika belirlemesi gerektiğini söyledi.

“Dünyanın başına bir şey gelecek mi endişesiyle tweetleri takip ediyoruz”

ABD Başkanı Donald Trump'ın Golan Tepeleri'yle ilgili açıklamasına değinen Şentop, "Golan Tepeleri 'İsrail'in olması lazım, verelim' dedi. Halbuki, İsrail orada da işgalci. 1967'de işgal etmiş. 1981'de ilhak kararı almış. 1981'de Birleşmiş Milletler bir karar almış. Kararda, 'İsrail işgalcidir. İlhak kararı hükümsüzdür' diyor. Buna ilk sesi Türkiye çıkardı. Cumhurbaşkanımız ilk açıklamayı yaptı. Dedi ki; 'Bu karar uluslararası hukuka aykırıdır.' Sonra arkasından AB ve onun içerisindeki ülkeler buna karşı çıkan görüşler beyan etti. Balkanlardan bir ülkenin Cumhurbaşkanı, görüşmemizde dedi ki 'Sabah kalktığımızda Trump tweet attı mı atmadı mı diye bakıyoruz. Dünyanın başına bir şey gelecek mi endişesiyle tweetleri takip ediyoruz.' Öyle bir dönemden geçiyoruz. Kutuplar yok artık, kimin ne yapacağı belli değil. Sizin bir devlet olarak oyun kurmanız gerekiyor. Tabii böyle bir derdiniz varsa. Her ülkenin böyle bir derdi yok. Bazı ülkeler başka ülkelerin kurduğu oyunların içerisinde oynamayı yeterli buluyorlar. Türkiye 2002'den beri Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde oyun kuruyor. Oyun kurucu olabilmek önemli. Türkiye bu noktaya geldi" değerlendirmesini yaptı.

TBMM Başkanı Şentop, Türkiye'nin 2002'den beri ekonomik olarak büyüdüğüne dikkati çekerek, "Burada siyasi istikrar çok önemli. Milletimiz, hükümetin arkasında duruyor. Böylece bu istikrar hem itibarımızı artırıyor hem de ekonomik olarak Türkiye'yi güçlendiriyor. Özellikle Rumeli'de bunu görüyorsunuz, Türkiye güçlü ve itibarlı olursa orada yaşayan insanlarımız da göğsünü gererek, dolaşabiliyorlar. Balkan devletlerinin itibar ettiği insanlar oluyor." dedi.

“Batı’da İslam karşıtlığı politik bir tavır”

Yeni Zelanda'da yaşanan terör saldırısını anımsatan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bir katliam, son yılların en büyük katliamı. Bu münferit bir hadise değil, dünyada özellikle Avrupa ve Batı'da bir İslam düşmanlığı, karşıtlığı yaygınlaşıyor. Buna uygun bir zemin var, bu zemin politikacılar arasında ve medya organlarında genişletilmeye çalışılıyor. Böyle bir zemini besleyen tavırlar ortaya atılıyor. Bu konu, Batı ülkelerinin yeni kurulacak uluslararası düzende alacakları pozisyon ve etkili olma gayretleriyle alakalı bir husus. Kendiliğinden gelişen bir zemin değil, Batı'da İslam karşıtlığı politik bir tavır. İslam karşıtlığı, Türk, Türkiye ve Tayyip Erdoğan karşıtlığıyla da üst üste binmiş durumda. Terörist katil, Tayyip Erdoğan'ı suikast yapılacaklar listesinde gösteriyor. Yeni Zelanda, 16 bin kilometre uzaklıkta. Oradaki herifin Türkiye'yle ne meselesi olabilir? Mesele şahsi bir mesele değil."

Şentop, "Dün döviz kurunda bir yükselme başladı. Dikkat ederseniz saat 18.00'den sonra başladı. Türkiye'deki piyasalar kapandıktan sonra başladı. Bu ne demektir? Bu hareketlilik Türkiye içinde bir hareketlilik değil. Türkiye dışında başka piyasalarda, özellikle Avrupa'daki piyasalarda dolarla ilgili, Türk parasının değeriyle ilgili bir manipülasyon gerçekleşiyor. Hafta sonu tatil. Piyasalar pazartesi günü açılacak. Oradaki tabloyu göreceğiz" diye konuştu.

Ağustos ayında yapılan döviz manipülasyonuna değinen Şentop, eski sistemin tasfiyesinin henüz tamamlanmadığını, uluslararası ticarette halen para birimi olarak doların kullanıldığını, 2 yıl önce buna Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın itiraz ettiğini hatırlattı.

“Türkiye kurucu unsurlardan biri olacak”

Bir devletin iddialarının ve ideallerinin olması gerektiğine dikkati çeken Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:

"Beka iddiası, her devlette yok. Ancak 'devlet-i ebed müddet' anlayışına sahip bir devletin, iddiası olan bir devletin beka meselesi olur. Bizim beka meselemiz, beka iddiamız var. Önce idealler ama bunlar yeterli değil. Bunları benimseyen halklara, milletlere ihtiyaç var. Milletimiz, bu idealleri benimsemiş. Bu milleti bu ideallerin peşinden koşturacak bir lidere ihtiyaç var. O da var. Recep Tayyip Erdoğan, milletimizi bu idealler peşinde koşturacak bir liderlik ortaya koyuyor. Dolayısıyla bu 3 şey bir araya geldiği zaman bir devletin, ülkenin ve milletin yıldızının parladığı anları yaşaması mukadderdir. Yeni dönemde Türkiye, yeni uluslararası düzenin kurucu unsurlarından biri olacak. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bunu gerçekleştireceğiz. Bunun için bu istikrarın devam etmesi, bu milletin Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında kenetlenmesi lazım. Bu seçimlerden başarıyla geçmemiz lazım."