"Ben gülüp geçiyorum ama Türkiye’de konular bazı dönemlerde akıl süzgecinden geçirilmiyor gibi geliyor. Benim önüme Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin temel ilkelerine karşı bir cümlemi getirsinler, getiremezler. Veya eleştirinin ötesinde saygısız bir ifademi koysunlar, bir siyasi parti yöneticisine, bir bakana karşı... Onu da koyamazlar. Ama eleştiririm. İnsanlar teveccüh gösteriyorlar, dün bir yere yakıştırıyorlar, bugün başka bir yere yakıştırabiliyorlar. Sorunları kiminle çözeceksem, onunla görüşürüm. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, Sayın Cumhurbaşkanı aynı zamanda idarenin de başı. Dolayısıyla birinci sırada onunla çözmem lazım. ‘Yeşil pasaport için bizi sattın’ deyip, ilk yeşil pasaportu alanlar da var. Benim zaten 25 yıldır yeşil pasaportum var. İhtiyacım da yok. Ama 40 yıldır birlik başkanlarının hepsi yeşil pasaport olmalı demiş. Siyaseten yaptıklarını biliyorum. Baro ve barolar birliği seçimi için yapıyorlar. Ama meslektaşlarımız gördü bunu. Taban hizmet edenle slogan atanın farklı olduğunu gördü. Hizmet edeni istiyorlar. Bana diyorlar ki, ‘Sen değiştin’. Evet ben değiştim, tabii değiştim. Çok şükür değiştim. Benim sabahımla akşamım aynıysa, sabahtan akşama kadar geçen vaktimi ziyan etmişimdir. Tabii ki değişeceğiz, her gün bir şey öğreneceğiz, yanlışımız varsa düzelteceğiz."
'Size tepki gösteren yol arkadaşlarınızla dostluğunuza son verdiğiniz oldu mu?'
"Olmaz olur mu? Gerçek dost ve yol arkadaşlarıma saygı gösteriyorum, durumu izah ediyorum. Ama gerçekten dostum ve yol arkadaşım olduğundan dolayı benim için kaygılananlara. Ama bir de yol arkadaşım gibi davranıp ilk fırsatta “Mahallenin görüşü buraya kaydı, şimdi kendimi garanti altına alayım” diyerek, farklı kayığa atlayanlar da oldu. Bunları görmekten hiç üzgün değilim. İnsan detoksu yapıyorsunuz. Bu tavrımla karşı mahalleden de çok kişiden destek gördüm."
Evet değiştim, çok şükür değiştim