Politika

'Tayyip Bey’in resmini bile kullanmadık'

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, adada 15 aydır devam eden müzakere sürecinde gelinen aşamayı anlattı.

14 Nisan 2010 03:00

T24 - KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, adada 15 aydır devam eden müzakere sürecinde gelinen aşamayı anlattı. Ankara’nın seçimlere karışmadığını, kendisine destek için müdahalede bulunmadığını ifade etti.


Talat, Hürriyet Gazetesi Başyazarı Oktay Ekşi, Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç, Yazar Ferai Tınç, Dış Haberler Müdürü Nilgün Tekfidan Gümüş, Hürriyet KKTC temsilcisi Ömer Bilge ve diplomasi muhabiri Cansu Çamlıbel’in sorularını yanıtladı.

Hürriyet gazetesinde "Tayyip Bey'in resmini bile kullanmadık" başlığıyla (14 Nisan 2010) yayımlanan yazı şöyle:





Talimata uyma maaşı ödeme

- Yıllarca Türkiye’nin Kıbrıs siyasetine müdahalesi eleştirmiş bir politikacı olarak bu kez Ankara’dan işaret beklediğiniz izlenimi var. Türkiye’den destek istediniz mi?

- Ben mecburum bu işin sadece Kıbrıs’ın geleceğini değil Türkiye’nin uluslararası ilişkilerini ve AB sürecini etkileyeceğini söylemeye. Çünkü Kıbrıs Türk’ü Türkiye’yi sever ve ona zarar geleceğini bilsin ona göre karar versin. Türkiye’nin müdahalesini ben davet edemem ama halkı uyarıyorum. Diyelim ki Türkiye’den bir emir geldi Eroğlu’na ‘hayır kardeşim’ dedi ve ‘sen oturacaksın Talat şimdiye kadar ne kabul ettiyse sen de öyle devam edeceksin.’ Mesela böyle bir talimat geliyor Türkiye’den... Uymazsan talimata maaşları ödeyemezsin, yol yapamazsın. Peki çözüm istemeyen adam nasıl çözüme ‘evet’ diyebilir. Derviş Bey oturduğunda neyi görüşecek? ‘Egemenliğimi tanı’ dediği anda iş bitecek. Hadi o demedi, bir öneri getirdiğinde ‘Rumlar kabul etmesin de, bu iş bitsin’ diyecek. Halbuki ben esneklik gösteririm, şöyle düzeltebilir miyiz diye uğraşırım çünkü çözüm istiyorum. Ne talimat ne yönlendirme gelirse gelsin yapamaz çünkü öyle bir vizyonu yok. Biz ‘Ankara müdahale etti’ izlenimi vermemek için kampanyamızda Tayyip Bey’in resmini bile kullanmadık.

 
İkna için canımızı yiyoruz

- Taşınmaz mal komisyonu konusunda AİHM’den çıkan son karar size destek mi?

- Derviş Bey, ‘mülkiyet konusu sadece tazminatla hallolur’ diyor. Bu yıllarca Türkiye’nin AİHM’de mahkum olmasını sağlayan politikaydı. Global takasa ve tazminat eskiye tam bir dönüştür. Çözüm istemiyorsan zaten AİHM kararı da geriye gidebilir. Derler ki hem çözüm istemiyorsun hem de Rumların mallarını kullanacaksın nerede bu bolluk? Kitaba girdi ama Loizidou da kitaba girmişti, ona rağmen bu karar çıktı. Bir Rum taşınmaz mal komisyonuna başvururken unsurlar şunlardır, önce tapu dairesi malın sahibi kimdir onu tespit eder, sonra iskan dairesi kime hangi şartlarda verildiğine ilişkin bir rapor hazırlar, sonra askeri daire askeri stratejik önemini saptar, dört savcılık hukuki durumu nedir ona bakar. Bu dört kurumdan bir tanesinin raporu olmazsa başvuru komisyonda görüşülemez. Canımızı yiyoruz ikna edelim iskan dairesini de gecikmeden rapor versin diye. Yarın Derviş cumhurbaşkanı olursa bu yolla da engelleyebilir komisyonun çalışmasını.


Derviş tehdit ediyor

- Seçim kampanyası sırasında baskı yapıldığını öne sürüyorsunuz?

- Seçmeni ikna edebileceği bir politikası yok, sadece güçlü olduğu imajı yaratarak seçimi kazanmaya çalışıyor. Bu yüzden de her yola başvuruyor. Derneklere, kuruluşlara baskı yapıyor. Türkiye’den gelen göçmenlerin derneği bana destek verdi. Adamları tutuklamadıkları kaldı, tabanlarını dağıttılar, haciz çıkarttılar, üyelerin toplantıya katılmaması için her türlü tehdit ve baskı geldi. Ama kendileri bir sürü derneği baskı altına alarak destek açıklamalarını sağladılar. Tabi bütün bakanlarını kullanıyor Derviş Bey. Seçim yasakları falan dinlemiyor. Seçim döneminde çelenk gönderilmez mesela, ama gönderiyorlar. Bir de işten atma tehdidi... Zaten hükümete gelir gelmez durdurdular beş yıl, dokuz yıl çalışanların görevlerini – ki 9 yıldır çalışanlar kendilerinin atadığı ama ‘başka partilerle çalıştı’ diye ceza kesildi. Geçen gün İskele mitingimizde o gün kamera yerleştirdiler meydana ve duyurdular ki katılanlar kameraya çekilecek. İnsanlar da korktu. Sonra kredi yapılandırmaları. Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) borçluydu merkez bankasına, aradılar kendisini ve tamamdır nisan ayından itibaren ödeyeceksiniz dediler ama ne zaman ÖRP bana desteğini açıkladı ertesi gün arayıp hemen ödeyin yoksa haciz başlatıyoruz demişler.   


Kabahat Derviş ve Eroğlu’nda

-  Avrupa Birliği’ne yönelik hayal kırıklığı seçimleri nasıl etkiler?
 
- Eğer bugün AB’den hoşnutsuzluk hayal kırıklığı olmasaydı Eroğlu aday bile olmazdı. Ama bu gerçek diye AB ile bağları kesmek, kavga etmek gerekmiyor. Burada asıl kabahat Denktaş-Eroğlu ikilisindedir, onlar yüzünden Kıbrıs Rum tarafı tek başına AB’ye girdi. Denktaş’ın Lahey’e giderken havaalanında ‘reddetmeye gidiyorum’ demesi sayesinde oldu.


İlk turda biter

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Hürriyet ekibi arasındaki görüşme oldukça samimi bir havada geçti. Sıcak sohbet sırasında KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başyazarımız Oktay Ekşi’ye, KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu ile aralarındaki başkanlık yarışı için kendisinin favori olduğunu söyledi ve “Bu iş birinci turda biter” dedi.


Derviş seçilirse Hristofyas 3 günde masadan kalkar

- Derviş Eroğlu’nun görüşmelere devam edeceğini söylemesi inandırıcı mı?

- Kıbrıslı Rumları tek başına AB’ye sokan Derviş Bey değil mi? Onun yıktıklarını yapıyoruz. Neyi devam ettirecek? ‘Talat güzel şeyler yaptı ben bunu devam ettireceğim’ dese... Yok öyle şey demiyor. Masadan ben kalkmam (Kıbrıs Rum Lideri) Hristofyas kalkar diyor. Hristofyas 3 günde kalkar zaten masadan onun söyledikleriyle. BM parametrelerini kabul etmem diyor. Tek egemenlik, tek devlet BM parametresidir, ‘bunları kabul etmiyorum’ dediğiniz anda BM anında çekilir masadan. Ve baskılar anında Türkiye’nin üzerine yönelecek.
Banda alalım dinlesinler mi?

- Hristofyas’la görüşürken neden tutanak tutturmuyorsunuz?

- Kayda geçmeyen hiçbir anlaşmanın bir anlamı yoktur. Başa başa konuşulan hususlar kayda geçmiyorsa bir anlamı yoktur. Siz onu bir yere yazmazsanız, kaydetmezseniz kayıtsız anlaşma nasıl yapılabilir mesela. Bizim baş başa görüşmelerimiz sürecin devamını sağlamak için iklimlendirme görüşmeleridir. İklimi görüşmelere uygun hale getirme, bir de günlük konulardadır. Kıbrıs sorununun unsurlarını doğrudan görüşme çok ender olur baş başa. Genelde onlar temsilcilerimiz ve BM’nin katılımıyla olur. Kayıt altına alınanlar da bunlardır. Ama baş başa görüşürken şunu söylerim kendisine “Ya Dimitris bil ki garanti anlaşmaları Kıbrıslı Türkler için çok hassastır. Bunu bil de delilik edip bu konuyu çok öne çıkarma.” Ne istiyorlar. Kaydedelim banda alalım dinlesinler mi? Derviş ilk önce verdiklerimi okusun da...


Talat’ın anketten Eroğlu çıktı

KKTC’deki seçim için yapılan kamuoyu yoklamalarında Talat’ın anketinden bile Eroğlu’nun çıktı. Seçimi Eroğlu’nun birinci turda alma olasığı yüksek. Talat ise şöyle diyor: “Kamuoyu araştırmalarının bir anlamı kalmadı beş gün var seçime. Biz de yaptırdık arkadaşlar çalışıyor. Bir kere kararsızlar çok yüksek. Yüzde 18 ile 33 arasında. Kararsızlar dışındakilerde Eroğlu bir miktar önde görünüyordu ama son zamanlarda yapılsa da açıklanamıyor yasak nedeniyle. Son hafta çok önemlidir. Ben birinci turda bu işi biter diye düşünüyorum.”


Kıbrıs Türk’ü KKTC’den daha iyi noktaya taşınacak

- Uzlaşma adına taviz verdiğiniz iddiaları var.

- Derviş Bey politikası olmadığı için politika tartışmıyor ve ikili hiçbir televizyon programına çıkmıyor. ‘Talat taviz verdi’ diyor, ‘nedir’ diye soruyoruz cevap vermiyor. ‘Ben güçlüyüm seçimi kazandım’ havası yaratarak seçimi almaya çalışıyor. ‘Devleti yaşatacağım’ diyor. Yahu 2003’e kadar sürünerek yaşattı, doğrudur. Biz şu anda 2004’ten beri uluslar arası alanda KKTC ve Türkiye aleyhine hiçbir karar çıkartmadık. Türkiye dış politikada Kıbrıs sorunundan kurtuldu. Hiç de taviz vermedik. Anlaşma olduğunda da taviz vermiş olmayacağız çünkü iki kurucu devletimiz olacak, egemen olarak yetkilerini kullanacaklar ve uluslar arası tanınmış olacak. Dış merkezlerde temsilcileri olacak kurucu devletlerin ve diplomatik listede olacaklar. KKTC’dekinden çok daha iyi bir noktaya taşınacak Kıbrıs Türkleri. Bugün geldiğimiz nokta azımsanacak bir nokta değil. Çözüm olmadı ama ilerleme oldu, elimizden geleni yaptık, bunu da açıkladık. Buna devam edeceğiz. Bu sürecin bize getirileri var, onları küçümsemeyiniz; AİHM kararı eski politikalar olsa çıkar mıydı sizce?