RedHack'in Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'a ait olduğu iddia edilen e-mail konuşmalarını paylaşmasının ardından yürütülen soruşturma kapsamında 25 Eylül'de gözaltına alınan ve 6 Ekim'de serbest bırakılan Taylan Kulaçoğlu Facebook hesabından bir açıklama yayınladı.
"O karanlık kuyudan, o cehennemden tek parça çıktıysam bunu siz vicdanlı, onurlu cesur insanlara borçluyum. Aslında ne kadar da güçlüymüşüz!" sözlerini kullanan Kulaçoğlu, gözaltı sürecinde kendisini ve arkadaşlarını yalnız bırakmayan destekçilere de teşekkür etti.
Kulaçoğlu mesajında, "Elbette her sınav gibi bu süreç de sadece sizin gibi onurlu ve güzel insanları göstermedi, maalesef kelebek ömrü hayatını kendi yüreğinin kabuğuna hapsederek yaşayan onursuzları, çirkinleri, bir tweet atmaktan bile korkan, adımızı yazmaktan çekinen korkakları da gösterdi ve hatta Uğur Cihan Okutulmuş hücrede işkenceden konuşamazken, dışarıda "işkence yokmuş" diye açıklama yapan alçakları, yanı başımızdan sağ salim götürülüp, sürünerek gelen insanlar varken, "rakı masalarına" bizleri meze eden adalet ve onurun düşmanlarını da gösterdi. Bunlar tarihin kara kaplı defterine yazıldı" dedi.
Taylan Kulaçoğlu'nun açıklaması şu şekilde:
Yeniden merhaba dostlar…
O karanlık kuyudan, o cehennemden tek parça çıktıysam bunu siz vicdanlı, onurlu, cesur insanlara borçluyum. Aslında ne kadar da güçlüymüşüz! O hücrede acaba şimdi hangimizi götürecekler diye beklerken, tek güvencem masumiyetim ve siz, yani yüzü başka sesi başka onurlu insanlardı.. Dayanışmanız o parmaklıkları da, işkenceleri de umutsuzlukları da yıkarak karanlık hücremizi aydınlattı!
Mesajlarınız ve desteğiniz beni ve ailemi çok duygulandırdı. Hepinize mümkün olduğunca tek tek teşekkür etmek istedim ama yetişemediklerim olduysa affolla. Bu yüzden buradan bir daha tekrar etmek istiyorum; Bu süreçte cesurca yanımızda olan başta avukatlarım Fırat Durak ve Kazım Bayraktar olmak üzere Ankara ÇHD'ye, Sosyalist, Devrimci Demokrat Yurtsever Aydın Sanatçı dostlarıma, Parti, örgüt ayrımı yapmadan mesai harcayan, dayanışmanın dibini sergileyen HDP ve CHP'den milletvekili dostlara, Devrimci kurum ve çevrelere, LGBT bireylerinden, Anarşist kardeşlerime, Kadın örgütlerine, yoğun sansüre rağmen bizi yalnız bırakmayan muhalif basın emekçilerine, günlerce uykusuz bir şekilde yolumu gözleyen anacığım Saliha Kulaçoğlu ve kardeşim Özen Kulaçoglu'na ve sabah akşam bizim özgürlüğümüz için koşturan siz yoldaşlarıma yani ONURLU ve CESUR tüm insanlara ve insanlığa çok çok TEŞEKKÜR ederim.
Dayanışma gerçekten yaşatıyor, faşizm gerçekten öldürüyormuş. Şahidiyim!
Elbette her sınav gibi bu süreç de sadece sizin gibi onurlu ve güzel insanları göstermedi, maalesef kelebek ömrü hayatını kendi yüreğinin kabuğuna hapsederek yaşayan onursuzları, çirkinleri, bir tweet atmaktan bile korkan, adımızı yazmaktan çekinen korkakları da gösterdi ve hatta Uğur Cihan Okutulmuş hücrede işkenceden konuşamazken, dışarıda "işkence yokmuş" diye açıklama yapan alçakları, yanı başımızdan sağ salim götürülüp, sürünerek gelen insanlar varken, "rakı masalarına" bizleri meze eden adalet ve onurun düşmanlarını da gösterdi. Bunlar tarihin kara kaplı defterine yazıldı.
Silinmez!
Bana gelince, hala geçti mi geçmedi mi bilmiyorum. Buradayım ama gözlerimi her kapadığımda oradaki korku dolu bakışları görüyorum. Hala gece kalkıp lavaboya gitmek için memura seslendiğim ve odamın kapısında beklediğim de oluyor.. Geçer mi? Sanmıyorum! Ama iyiyim, iyi olmak zorundayım, iyi olmak zorundayız! Kötü olma lüksümüz yok! Öldüğümüz de değil, yüzümüzdeki gülümsemeyi yok ettiklerinde yenilmiş oluruz. Yenilmeyeceğiz zulme, zalime..
Fırsatını bulamamıştım, hazır bulmuşken söyleyeyim; hepinizi çok SEVİYORUM!
Aslında ne kadar güçlüymüşüz, bunun için sadece birbirimize kenetlenlememiz, birbirimize samimiyetle güvenmemiz yeterliymiş..
Buna inanın! Kendinize inanın!
Unutmayın bizim bizden başka kimsemiz yok..
İyi ki varsınız!
Biz kazanacağız!
Kardeşiniz Taylan...
