Mersin'in Tarsus ilçesi, 82 Evler Mahallesi'nde aylardır kazı yapılan ve hakkında çeşitli iddiaların bulunduğu evin sahibi Ahmet İpekoğlu konuştu. İpekoğlu, evi polis memuru Mithat Erdal’a kiraya verdiğini belirterek, “Bir gün eve baskın gibi geldiler. Bir baktık ki kendi evimizin kapısında polisler. İçeride kazıyapıyorlar. Yan taraftaki evin sahibine devletten izin alındığına dair belgeyi göstermişler ama bizim ev için bir belge göstermediler. Bu kazının başında önceden O.K. diye biri vardı. Bu adamın FETÖ’den alındığını duyduk" ifadesini kullandı.
Merak konusu olan ve her geçen gün yeni bir iddia ile gündeme gelen eve ilişkin ilk resmi açıklama Tarsus Kaymakamlığı ve Mersin İl Kültür Müdürlüğü’nce Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden yapıldı. Bölgede mimari olarak herhangi bir kültür varlığının bulunmadığı ve izin belgesi bulunan kazının aralıkalrla sürdürüldüğü belirtildi.
Habertürk'ten Beycan Üçkardeş ve Hakan Bulut'un haberine göre "Polis memuru öldürüldükten sonra savcılık ifademi aldı. ‘Sen de mi ortaksın?’ dediler. Sonra takipsizlik verildi. Ondan sonra evde 2 yıl kadar ben oturdum. Zaten bizim çocukluğumuz o evde geçti. Sonra ben taşındım. Eve kiracı oturtmadık, boştu. Bir gün eve baskın gibi geldiler. Bir baktık ki kendi evimizin kapısında polisler. İçeride kazıyapıyorlar. Kapıya dayandım. ‘Kardeşim siz kimsiniz, ne yapıyorsunuz?’ dedim. ‘Yetkililerin talimatı ile kazıyoruz’ dediler. Son 6 aydır da bize umut tacirliği yapıyorlar" diyen ev sahibi İpekoğlu, "Kazı bitene kadar beklememizi söylüyorlar. Kazının başındaki D. isimli kişi, sürekli bizi oyalıyor. Elimizde kazıyla ilgili yazılı bir belge falan yok. Gazetelerde, televizyonlarda son günlerde çıkanlar da yalan” diye konuştu.
''Vurursanız vurun"
Geçtiğimiz günlerde eve girmek istediğini kaydeden İpekoğlu, “Kapıda bana silah doğrulttular. ‘Vurursanız vurun lan. Benim evimde ne arıyorsunuz?’ diye bağırdım. Kazı sorumlusu D. beni aradı. ‘İstanbul’dayım. Gelince seninle konuşuruz, içini rahat tut’ dedi. Önceki gün yine onunla konuştuk. Elimizde yazılı bir belge olmadığını, artık bu işin sonlanmasını söyledim. Ama bir gelişme olmadı. Yan taraftaki evin sahibine devletten izin alındığına dair belgeyi göstermişler ama bizim ev için bir belge göstermediler. Bu kazının başında önceden O.K. diye biri vardı. Bu adamın FETÖ’den alındığını duyduk” ifadesini kullandı.
Avukat: Resmi belge istiyoruz
İpekoğlu’nun avukatı Mehmet Habip Ekmekçi, müvekkilinin elinde kazıyla ilgili resmi belge olmadığını dile getirerek şunları anlattı: “Ev resmen işgal altında. Hukuki yönden başımıza bir sıkıntı gelirse kendimizi nasıl savunacağız? Resmi belge istiyoruz. Kaldı ki oradan bir bulgu çıktıysa onun dökümünün de bize iletilmesi gerekiyor. Aile bugüne kadar baskı altında kaldı, bir şeyler söylemedi. Ama artık her şeyin resmiyete binmesi için gerekli girişimlerde bulunacağız” dedi.
"Kültür varlığı bulunmadı"
Kazıyla ilgili ilk resmi açıklama, Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Salim Sağ’ın, Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden Mersin Valiliği’ne 3 Ekim 2017’de yaptığı başvurunun ardından geldi. Tarsus Kaymakamlığı ve Mersin İl Kültür Müdürlüğü’nce, BİMER üzerinden yapılan 2 açıklamada, daha önce kaçak kazı yapılan bu alanda mimari olarak herhangi bir kültür varlığı bulunmadığı belirtildi. Açıklamada, kazıda amorf durumda pişmiş toprak parçalarının bulunduğu ve incelemeye gönderildiği, ayrıca izin belgesi doğrultusunda kurtarma kazısının mevsimsel etkenler nedeniyle aralıklarla sürdürüldüğü, kültür dokusunun tespitine ilişkin çalışmaların devam ettiği bildirildi.