-TARIM SEKTÖRÜNDEN YÖK BAŞKANI'NA TEPKİ ANTALYA (A.A) - 04.10.2010 - Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği (SERA-BİR), YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın tohumculuk konusunda Türkiye'nin yeterli adımları atamadığı ve ithal tohumlar sayesinde 20 yıl sonra bir toplumun yok olabileceği yönündeki görüşlerinin doğru bir temele dayanmadığını ve sektöre büyük zarar verdiğini açıkladı. SERA-BİR Başkanı Hasan Şentürk, yaptığı yazılı açıklamada, YÖK Başkanı Özcan'ın Nevşehir'de yaptığı bir konuşmada, üniversitelerin çok daha fazla bilimsel yayın, yeni patentler ve teknolojik yenilikler üretmesi gerektiği konusundaki görüşlerine yürekten katıldıklarını, ancak bunu ifade ederken getirdiği örneğin çok yanlış olduğunu belirtti. ''Söz konusu konuşmada sarf edilen ifadelerin hem gerçeklikle hem de ihtimal noktasında, bilimin geleceğiyle bir ilişkisi olmadığını açıklamak istiyoruz'' diyen Şentürk, domates ve buğday tohumlarının büyük bir kısmının ithal edildiği, çoğunluğunun İsrail ya da Amerika'dan geldiğinin doğru olmadığını belirtti. Şentürk, Türkiye Tohumcular Birliği verilerine göre, ekilen buğday tohumlarının neredeyse tamamının yerli üretimle karşılandığını, domates tohumlarının da yaklaşık üçte birinin Türkiye'de üretildiğini belirtti. Şentürk şöyle devam etti: ''Türkiye domates gen kaynakları açısından benzeri az bulunan bir zenginliğe sahip şanslı ülkelerden biridir. Türkiye orijinli domates çeşitlerinin sayısı onlarcadır ve bu sayı yerli ıslahçı firmaların çok saygıdeğer çabalarıyla sürekli artmaktadır. Bunlardan bazılarının son yıllarda ihraç edilmeye başladığını ve ihracat hacminin giderek arttığını da hatırlatmak gerekir. Türk tohum endüstrisi 1985 yılından sonra altyapısını oluşturmuş, bu tarihten itibaren özel sektörün önemli girişimleriyle giderek yükselen bir grafik çizmiştir. Tohum konusunda dünyada önde gelen 5 ülkeden (ABD, Hollanda, Fransa, İsrail, Danimarka) sonra birkaç ülkeden daha söz edilir. Bunlardan biri de Türkiye'dir. Türk tohumculuğu, ülkemizin başka sektörlerdeki durumuna nazaran, gayet takdir edilmesi gereken bir noktadadır.'' -''BİLİMSELLİKTEN UZAK''- Şentürk, tarımsal amaçlı genetik müdahaleler konusunda yeryüzünde pamuk, aspir, kanola, soya ve mısır dışında ticari amaçlı genetik müdahaleye uğrayan tarım ürününün henüz bulunmadığını bildirdi. Şentürk, genetik müdahale yapılabilmekle beraber ticari olarak karlılık arz etmediği için diğer tür ve çeşitlerin klasik ıslah yöntemleriyle geliştirilen sağlıklı ve güvenilir tür ve çeşitler olduğunu anlattı. Şentürk şunları kaydetti: Yabancı tohum firmalarının Türkiye'ye genetik açıdan manipüle edilmiş ve insanları öldürebilecek niteliklere haiz domates tohumu satabileceği düşüncesi, bilim kurgu yazarlarını bile şaşırtacak bir savdır. Bu açıklamalar son derece talihsiz ve tarım sektörüne çoktan büyük zararlar vermiş ifadeler olmuştur. Taze sebze ve meyve gibi ürünlerde meydana gelen tek bir günlük talep azalması, koskoca bir sektörün sezonluk gelirinin çok önemli bir kısmının eriyip gitmesine neden olabilmektedir. Domates gibi raf ömrü nispeten az olan ürünlerde bu risk çok daha fazladır. Sayın Özcan'ın konuşması bu açından küçük, ama üreticilerin canını yakan ekonomik bir felaket olmuştur.'' Şentürk, YÖK başkanının konuşmasının komplo teorilerine kapılar açacak tarzda ve bilimsellikten uzak bir içerikte olduğunu savundu ve bu konuşmadan büyük üzüntü duyduklarını vurguladı.