Şükrü Saracoğlu'nda 1999'dan bu yana değişen birşey yok. Fenerbahçe kötü günler geçirdiği ligin 10. haftasında Galatasaray'ı 4-1 yendi. Sarı-lacivertliler ezeli rakibine karşı sahasındaki yenilmezlik serisini 12 maça çıkarırken, zirve yarışında da umut tazeledi. Spor yazarları bu önemli karşılaşmanın ardından neler yazdılar?
Turkcell Süper Lig'de 10. haftanın son ve en önemli maçında ezeli rakipler Fenerbahçe ile Galatasaray karşı karşıya geldi. Bu sezona istediği gibi başlayamayan ve ilk 9 haftada 4 yenilgi alarak zirvenin gerisinde kalan Fenerbahçe, derbide Galatasaray'ı 4-1 gibi farklı skorla mağlup etti. Spor yazarları maçı nasıl değerlendirdi? Rıdvan Dilmen, Sergen Yalçın, Altan Tanrıkulu, Erman Toroğlu, Alaattin Metin, Sergen Yalçın, Ahmet Çakar, Oğuz Dizer, Osman Tanburacı, Mehmet Demirkol, Atilla Gökçe, Gürcan Bilgiç, Kemal Belgin, Can Bartu bu muhteşem maçın ardından köşelerinde neler yazdılar?
RIDVAN DİLMEN - Savaş
Arsenal mücadelesinin aynısını sergileyen Fenerbahçe’nin çok pozisyon yaratması sonucu 2’si kaleci hatası 1’i de Emre'nin kendi kalesine gol atmış olmasına rağmen Fenerbahçe’nin iyi top oynadığını belirtiyor ve ekliyor: “Fenerbahçe savunmasının en iyi yaptığı iş olan ceza alanı önünde alan daraltmaları Galatasaray'ın pozisyon bulmasını güçleştirdi. İnanılmaz taraftar baskısıyla gerçek bir deplasman Saraçoğlu Stadı. Aragones'in skoru yakaladıktan sonraki hamleleri İspanya Milli Takımı'ndaki hamlelerin aynısıydı. İki takım da mücadele etti. Ancak Selçuk ve Gökhan'a ayrı paragraf açmak istiyorum. İkisi de inanılmaz oynadılar. Hüseyin Göçek ilk derbisinde süper bir maç yönetti.”
Milliyet SERGEN YALÇIN - Kadıköy, G.Saray’ı korkutuyor
Daha kaliteli bir kadroları olmasına ve aradıkları golü henüz 2. dakikada bulmalarına karşın Kadıköy’de G.Saraylılar’ın ayaklarına resmen kilit vurulduğunu, maçta G.Saray adına iş yapması beklenen hiçbir oyuncu varlık gösteremediğini ifade ediyor ve ekliyor: “G.Saray ise aynı şekilde mağlubiyeti haketti.. Oyun disiplinini çok çabuk kaybettiler, rakipleri hiç disiplini bozmadı.. Onlar korktu, F.Bahçeliler çok cesurdu.. Onlar kontrolsüzce saldırdı, geriye yaslanınca çok iyi mücadele futbolu oynayan F.Bahçe’nin ekmeğine yağ sürdüler.. Ve yine fark oldu..”
Vatan GÜRCAN BİLGİÇ - Tilki tavuk yer mi? Fenerbahçe takımının, Portekiz'den havalı ve favori dönen rakibine Saraçoğlu'nda gerçek bir cehennem yaşatarak, Kadıköy'ün farkını bir kez daha hatırlattığını belirtiyor. Galatasaray Kadıköy'de oynadığı üst üste dokuzuncu lig maçında da kaderini değiştiremediğini ve üstelik en favori, en iyi en kuvvetli zamanında, ezeli rakibinin elini yine sıkmak zorunda kaldığını ifade ediyor ve ekliyor: “Bize düşen, bu geceyi bir keyif sözü ile bitirmek artık; Tilki'ye "Tavuk yer misin?" diye sormuşlar. Gülmekten cevap verememiş..”
Sabah
ERMAN TOROĞLU - Daha farklı olurdu F.Bahçe-G.Saray derbisinde iki takımında özellikle ilk 45 dakikada çok iyi mücadele ettiğini ve F.Bahçe’nin, G.Saray’ın yan top, duran top ve kontra atak gibi zaaflarını iyi değerlendirdiğini ve sahadan 4-1’lik skorla galip ayrıldığını ifade ediyor. Lincoln’ün attığı ikinci golde, topun gol olabilmesi için topun birine çarpması gerektiğini (endirekt vuruş) bu yüzden kaleci Volkan’ın topa sıçramasının büyük risk olduğunu ve R.Carlos’un serbest vuruşunda bir kişilik baraj kurulmasının yanlış tercih olduğunu belirtiyor: “Roberto Carlos gibi bir adam topa vurduktan sonra kalecinin yardımına koşmuyorsun. Lugano vurmasa üç tane daha arkadaşı var, vuracak. Bu, şunu gösteriyor. G.Saray biraz dirençli takımlara karşı hakimiyet kuramıyor. Bence maçın yıldızı Selçuk’tu. Dün gece beni en şaşırtan adam da Deivid’di. Bu kadar sakatlıktan sonra bu performans onun ne kadar profesyonel olduğunu gösteriyor.”
Hürriyet CAN BARTU - Hak ederek Fenerbahçe’nin dün Kadıköy’de akıllı oynayarak haklı bir galibiyet aldığını ve zirve yarışına yeniden ortak olduğunu ifade ediyor. Maçta F.Bahçe’den Gökhan ve G.Saray’dan Ayhan’ın takımları için çok çaba sarf ettiklerini ama Ayhan’ın çabasının yetmediğini; bunların dışında Selçuk ve Josico’nun çok çalıştıklarını, Edu-Lugano’nun iyi iş çıkardıklarını belirtiyor ve ekliyor: “İşin enteresan tarafı maçın en net pozisyonunu Güiza değerlendiremedi. Emre’nin nefis pasında boş kale yerine topu auta gönderdi. Deivid olağanüstü bir gol attı, mücadelesinin karşılığını da aldı… Galatasaray, Kadıköy’de istediğini yapamıyor. Saracoğlu’nda, Fenerbahçe ezeli rakibine karşı bir başka oynuyor… Herşeye rağmen güzel ve centilmence bir maç oldu. Hak eden F.Bahçe’ydi ve 3 puanı da onlar aldı.” Hürriyet
ALTAN TANRIKULU - Dokunmak yeter Fenerbahçe-Galatasaray maçını değerlendiriyor: “İyi başlamamıştı Fenerbahçe derbiye.. El mi, ofsayt mı derken topu ağlarında görmüştü.. Ardından gelen beraberlik golü.. İlk korneri kullanan Uğur yine top aldı eline. Zaten bayrak direğinin yanındaydı. Ama Deivid ısrarla diğer tarafa yöneldi. Başka bir top aldı; başka bir orta yaptı.. Dünün en iyisi Selçuk dokundu sadece.. Ve Lincoln’ün sayılmayan frikiği.. Ve Fenerbahçe’nin yavaş yavaş oyunun kontrolünü eline alışı.. Ve soldan başlayan bir atağın yavaş yavaş sağa kayışı.. Semih’in topla buluşması.. 5 ay önce aynı kaleye gol atmak için bütünleşen iki oyuncunun kaderlerinin bir kez daha birleşmesi.. Semih’in vuruşu gol olmayacaktı aslında.. Geçen sezonun La Liga Gol Kralı, bu sezonun Süper Lig Gol Kaçırma Kralı atar mıydı o da bilinmez.. Başka birinin ters de olsa dokunması lazımdı topa.. Dokundu Emre; ama üç gün önce sevince boğduğu taraftarını üzdü bu kez.. Deivid golle dönmüştü sakatlıktan. Dün de müthiş bir gol attı yine. Dokunmanın ötesinde.”
Hürriyet MEHMET DEMİRKOL - Skibbe'nin suçu değil
Galatasaray’ın Benfica karşılaşmasında yaptığı hamleleri Fenerbahçe’nin aynısını Galatasaray’a uyguladığını söylüyor. Maçın yıldızı olarak Selçuk’u gösteriyor ve defansın önünü topladığını Deivid’in ise maçın sonuna kadar diri kalabilmesine şaşırdığını ifade ediyor ve ekliyor: “Fenerbahçe dün Galatasaray kadar kompakt bir takım olarak sahaya çıktı ve pozisyonları değerlendirerek maçı kazanmayı bildi. Galatasaray için ise yıkıcı olan, ilk dakikada öne geçip oradan farklı mağlubiyete gelmekti. Dediğim gibi; bunun Skibbe’nin tercihleriyle bir alakası yok. Denk oyun, Kadıköy büyüsüyle birleşince ev sahibi kazandı.”
Milliyet
ERCAN SAATÇİ - Birkaç husus Fenerbahçe’de Alex’in yokluğunda Deivid de Souza’nın o mevkide fevkalade oynadığını, uzun süreli sakatlıktan çıkmasına rağmen yine Galatasaray’a golünü attığını, Güiza’nın F.Bahçe taraftarına saç baş yoldurtmaya devam ettiğini ve sahanın en iyisinin Selçuk olduğunu ifade ediyor. Galatasaray karşısında alınan 4-1’lik galibiyetten sonra F.Bahçe’nin ‘takım’ olduğunu hatırladığını ve taraftarında uzun bir aradan sonra yeniden 12. adam durumuna geldiğini belirtiyor ve ekliyor: “Maçın üç adamı; Selçuk, Volkan, Josico… Uzun süre sonra üstelik Galatasaray derbisinde forma giyen Josico, dün gecenin en iyilerindendi. Aureliovari bir futbol oynayarak taraftarın gönlünü kazandı. Gecenin en tahrik edici futbolcusu, Fenerbahçe taraftarına yaptığı el kol hareketleriyle Lincoln’dü… Şeref Tribünü’nde Fenerbahçeli bir yöneticinin, Galatasaraylı yöneticilere yaptığı yanlış davranış maçtan sonra da konuşuldu.”
Hürriyet AHMET ÇAKAR - Tarih tekerrür etti
Fenerbahçe birinci dakikadan 90. dakikaya kadar inanılmaz mücadele etti, inanılmaz disiplinli bir şekilde oynadığını, üstelik karşılaşmanın hemen başında mağlup duruma düşmelerine rağmen bırakılmayan mücadele üç puanı getirdiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Futbolda disiplin her şeydir. Hele hele havaya girdin mi, ‘Nasıl olsa yenerim’ dedin mi hezimet kaçınılmazdır. Tıpkı dünkü gibi.”
Sabah
OĞUZ DİZER - 9 değil 99
Galatasaray’ın Fenerbahçe’yi 9 değil 99 sene uğraşsa yenemeyeceğini söylüyor. Ümit Karan’ın Selçuk’a ceza sahasında topa vurdurmasa golün olmayacağını ifade ediyor ve ekliyor: “Polat da inşallah Canaydın’ın öğrettiği centilmenliği Yıldırım’a tekrarlayıp toka etmiştir. Başkan, Kadıköy’deki her Galatasaray müsabakasında elinin sıkılmasından, alçıya aldırmak zorunda kalacak yahu!”
Fanatik
TANJU ÇOLAK - İstatistiklerle dalga geçilmez
Derbinin adına yakışır kalitede ve coşkuda geçtiğini, daha 1. dakikada Arda’nın ara pasını gole çeviren Lincoln ile G.Saray’ın öne geçtiğini fakat G.Saray’ın yan top zaafını iyi kullanan F.Bahçe’nin Selçuk’la beraberliği yakaladığını ifade ediyor. G.Saray takımında Lincoln’ün çok iyi oynadığını fakat Baros’un bekleneni veremediğini, Galatasaray'da Hakan Balta'nın olduğu bölgeyi Deivid ve Gökhan’ın çok iyi kullandığını, Uğur ve Selçuk’un da diğer ön plana çıkan isimler olduğunu belirtiyor: “Sonuç olarak; Şükrü Saracoğlu'nda Fenerbahçe galip geldi. İstatistiklerin önemli olduğunu ve istatistiklerle dalga geçilmeyeceğini dün gece bir kez daha anladık.”
Bugün
ERCAN GÜVEN - Cim - bom, Benfica kurbanı Derbinin geride bir sürü soru işareti ile bittiğini fakat olaysız bir derbi izlendiğini aktarıyor. İki takımda eksiklerin olduğu kadar gelişmelerinde olduğuna dikkat çekiyor. Galatasaray’da Arda, Baros, Emre gibi oyuncuların iyi bir performans çizememelerini Benfica maçına bağlıyor. Buna karşın Fenerbahçe’de de ilk dakikada yenen golden sonra soğukkanlı duruşun işe yaradığını Selçuk ve Deivid’in göz ardı edilemez bir katkı yaptığını aktarıyor ve ekliyor: “Şimdi sevinmek Fenerbahçe’nin hakkı. Ama düşünmeyi de bırakmamalı Fenerbahçeliler. Mesela maçın ortasında Lincoln’ün serbest vuruşu “tek-çift” meselesine kurban gitmeseydi, başka bir sonuçla bitebilir miydi maç?”
Milliyet ERDOĞAN ŞENAY - Yeniden doğuş Futbol için böyle maçların bilimsellikten uzak ve olağan verilere dayalı yorumlanmasının garip olacağını çünkü ezber bozan olaylar yaşandığını belirtiyor. Sezon başından beri dökülen bir Fenerbahçe’nin dün gece tarih yazdığını buna karşın Galatasaray’ın Fenerbahçe’den çok önde olduğunu gösteren bilgisayarlı verilerinde eriyip gittiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Galatasaray’ın şaşkınlığını bir görüntüyle işaretleyelim sizlere.Hüseyin Göçek geliyor, Lincoln’e çift vuruşu iki parmağıyla gözüne sokarcasına gösteriyor ve hakem ayrıldıktan sonra Brezilyalı topu direkt olarak kaleye vuruyor. Dünkü Galatasaray’da yarışma stratejisinin eksiklerle dolu olduğunu bu fotoğraftan daha iyi nasıl anlatabiliriz ki.”
Milliyet LEVENT TÜZEMEN - Hoca ateş gibi olmalı Fenerbahçe’nin Alex'in yokluğunda haddini bilerek oynadığını ve Benfica'dan derbinin favorisi olarak dönen ve bulutlar üzerinde yürüyen Galatasaray'a haddini bildirdiğini belirtiyor. Skibbe’ninnin seyirci gibi maçı izlediğini ifade ediyor ve ekliyor “Galatasaray kanatları kullanması gerekirken Baroş ve Karan'a yüksek top atıyor.. Skibbe oyuna mühadale bile etmiyor.. Bir hoca kulübede ateş gibi olacak, maçı hep yaşıyacak, gerektiğinde oyuncularınla konuşacak hatta sert müdahalelerde bulunacak. Büyük maçlar, Skibbe'nin ‘Benim için bu maçı kazanın’ isteğiyle kazanılmaz.”
Sabah
ALİ SAMİ ALKIŞ - Gecenin kaderini hatalar belirledi 4-1 biten Fenerbahçe-Galasaray derbisinin hakemi Hüseyin Gökçe’nin iyi bir maç yönettiğini belirtiyor. Her iki takımın iyi koşturduğunu ama organize ataklar konusunda epey savruk olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Fener’in tabeladaki skor kadar şaşırtıcı bir üstünlüğü yoktu. G.Saray da, yediği gollerin şoku kadar kötü değildi.”
ZİYA ŞENGÜL - Favorim kazandı Son yılların en güzel F.Bahçe-G.Saray maçını izlediğini; 1.dakikada Lincoln, 6.dakikada Selçuk’tan gelen karşılıklı goller ile maçın daha da zevkli hale geldiğini ifade ediyor. Semih’in şutuna ters vuruş yapan Emre Aşık’ın topu kendi kalesine atmasının galibiyetini kolaylaştırdığını, F.Bahçe’de sağ kanatta Gökhan, sol tarafta ise Uğur’u çok beğendiğini savunmada ise Lugano ve Edu ikilisinin G.Saray’a pozisyon bile vermediğini belirtiyor ve ekliyor: “Fenerbahçe bu maça çok iyi hazırlanmış. Psikolojik açıdan ve motivasyon ağırlıklı kazanma isteği Fener’de çok daha üst düzeydeydi. Daha maçın hemen başında kalesinde gördükleri gol, Fenerbahçe’nin futbolunu asla anti bir şekilde etkilemedi... Aragones, Semih’i neden çıkardı, anlamış değilim. Yerine Emre’yi görevlendirmesi çok doğal olabilir ama Semih’in çıkması skoru koruma adına tek forvetli oyuna dönmekten başka bir şey değildi...” Star
HAKKI YALÇIN - Trajik kaderin klasik sonucu Fenerbahçe’nin maça gol yiyerek başlamasına rağmen 4 gol atmasının ‘sihir’ işi olduğunu ama en büyük sihiri seyircinin yaptığını belirtiyor. İlk yarıda sahada iki önemli adam olarak Lincoln ve Selçuk Şahin’i gösteriyor. Galatasaray'da bütün pozisyonlar Lincoln’de başlayıp, onunla bittiğini. Bireysel beceri tartısında Lincoln’ün ağır basarken, tehlikeyi sezip, önlem almak konusunda Selçuk’un ağır bastığına değiniyor ve ekliyor: “Hem beraberlik golünü attı, hem Lincoln'ü imha etti. Sezonun en iyi maçını çıkardı. Sonuç olarak: Şükrü Saraçoğlu'ndaki ateşten çemberin içinden yara almadan geçmek, 9 yıldır imkânsız hale gelmişken. Galatasaray'ı en güçlü zamanında elden ayaktan düşüren bu gerçeğin adı, ‘Şükrü Saraçoğlu cehennemi’ olmuşken. Dünkü sonuç, bu stattaki, 9 yıllık trajik kaderin sonuncusudur. Eminim ki en sonuncusu değil.”
Fotomaç
KEMAL BELGİN - Aragones’ten ders Galatasaray’ın maçın hemen başında öne geçmesine rağmen tempoda düşürme yapmayınca ev sahibi F.Bahçe’ye, içinde kaleci ve savunma hataları olan 4 gollü bir galibiyet sunduğunu, F.Bahçe’de Alex’in olmayışının rakibe aynı tempoyla cevap verebilme avantajını sağladığını bununda F.Bahçe galibiyetinde bir numaralı etken olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Deivid‘in takıma girişiyle ve de sık sık ön liberolarıyla bütünleşerek oynaması, F.Bahçe’nin yumuşak karnı olan orta alanda da dolgu görevi yaptı... G.Saray’ın en kenar adamları orta alanları ile hiç bütünleşemezlerken, Ayhan adeta tek başına 4-5 görevi üstlenmek zorunda kaldı. Skibbe, değişikliklerde de doğru yolda değildi… Sonuç ta Türkiye’de belki de tek başına arkasında durduğum Aragones, hem Skibbe’ye hem de Türkiye’de futboldan çok anlayan (!) ünlü otoritelere güzel bir ders verdi.” Türkiye
OSMAN TANBURACI - Gül Baba muska yazsın! Zor bir dönem geçiren F.Bahçe’nin aksine çıkışta olan G.Saray’ın maça golle başlamasına rağmen sahadan 4-1 gibi farklı bir skorla mağlup ayrıldığını; F.Bahçe’nin maça Emre ve Alex gibi iki önemli oyuncusundan eksik çıktığını, Deivid ve Jisoco’nun da altı aydır top oynamadıklarını ifade ediyor. F.Bahçe’nin pozisyon bile yaratmadan (şansa) bulduğu 2. golle ilk yarıyı önde geçtiğini, ikinci yarıda ise Baros ve Ümit’in yerine Nonda ve Kewell değişikliği ile başlayan G.Saray’ın 2 gol daha kalesinde görerek sahadan farklı mağlup ayrıldığını kaleme alıyor ve ekliyor: “Bu Galatasaray dünyayı yeniyor, Fener'in nazarına geliyor. İzahı yok bunun! Ronaldinho gelse hava... Lippi başa geçse hikaye!... Fenerbahçe bu kez de Dede'yle ayakta; Galatasaray Lucescu, Fatih, Hagi, Gerets, Kalli, Skibbe'yle komada! Tebrikler Fenerbahçe.”
Yeni Şafak
Onur Belge - Yürekli futbol F.Bahçe-G.Saray derbisinin iki takımada yakışır bir şekilde oynandığını ve izleme zevki yüksek bir maç kalitesinde geçtiğini ifade ediyor. İki teknik direktörün de dirençli bir takım tercih ettiklerini; Aragones’in Semih-Güiza çift santrfor ve oyun kurucu pozisyonunda Deivid’i tercih etmesinin doğru olduğunu çünkü bu sistemin Galatasaray'ın oyunu Fenerbahçe üzerine yıkmasını engellediğini belirtiyor ve ekliyor: “Selçuk çalışkanlığının mükafatını aldı. Semih'in şutunda Emre Aşık'ın kendi kalesine attığı gol oyunun kırılma noktasıydı. İkinci yarıda Roberte Carlos'un müthiş frikiği kaleci De Santic'ten dönünce Lugano kafayla üçüncüyü çaktı. Ondan sonra morallenen Fenerbahçe'nin direnci inanılmaz yükseldi.”
Bugün Sanlı Sarıalioğlu - F.Bahçe hafife alınmaz Ne kadar kötü oynarsa oynasın ne kadar puan kaybederse kaybetsin ‘büyük’ takımların hafife alınmayacağını, özellikle de karşıdaki ezeli rakipse bunun takımı daha ateşlediğini ifade ediyor. F.Bahçe karşısında G.Saray’ın sahadan 4-1’lik skorla mağlup ayrılması ardından hiçbir mazerete sığınmamak gerektiğini, bunun tamamen maça 1-0 önde başlayan G.Saray’ın skorun üstüne yatmak istemesinden kaynaklandığını belirtiyor ve ekliyor: “Sarı-kırmızılı camiada bir kompleks var. Şükrü Saracoğlu'nda elleri ayakları tutuluyor. Sarı-lacivertli renkleri gördükleri anda hemen teslim bayrağını çekiyorlar. Fenerbahçe tekrar yarışın içine girdi, lig yeniden renklendi. Bu sezon keyifli geçeceğe benziyor.”
Yeni Şafak Atilla Gökçe - İşte Derbi! Derbi geleneğinin bir kez daha akıl ve istatistik geçerliliğini geri bıraktığını beklenenin değil, beklenmeyenin olduğunu söylüyor ve Fenerbahçe’nin rahat biçimde maçı kazandığını aktarıyor. Bunun sebebini Galatasaray’ın kendi silahı ile vurulmasına yani Fenerbahçe’nin çok koşmasına bağlıyor. Galatasaray’ın Benfica maçı sonrası yorgun döndüğünü ve Fenerbahçe’nin de yüksek tempolu oyun düzenine ayak uyduramamasını Galatasaray’ın kaybediş sebebi olarak görüyor ve ekliyor:”
Milliyet
ALAATTİN METİN - İnandılar kazandılar
Fenerbahçe, Galatasaray’dan daha iyi top oynadığını, en azından düşünce olarak iyi motive olduğunu, takım oyununu daha iyi oynadığını ifade ediyor ve ekliyor . “Fenerbahçe bir kez daha hem Galatasaraylılar, hem de içindeki İrlandalıları yanılttı.”
BÜLENT YAVUZ - Genç hakemden büyük adım Derbide genç hakem Hüseyin Göçek’in büyük bir adım atarak hakemliğin zirvesine yerleştiğini, Dünya’nın 4. büyük derbisi olan Fenerbahçe-Galatasaray maçını yönetmenin her babayiğit hakemin harcı olmadığını belirtiyor. Şükrü Saracoğlu stadında futbolseverler tadına doyum olmayan bir müsabaka seyrettilerse bunda hakemin büyük payı olduğunu ifade ediyor ve ekliyor. “ Müsabakanın başından sonuna kadar adeta nefes almadı. Her pozisyonun dibindeydi. Futbolcuları kımıldatmadı. Çok kritik kararlara imza attı. Ve bu kararların çoğu doğruydu.”
TURGAY ŞEREN - Bu golleri yersen kazanamazsın Galatasaray’ın Fenerbahçe karşısında, aradaki gol farkı kadar kötü oynamadığını ancak Sarı-Kırmızılı takımın, yediği 4 gol bir de üstelik Güiza’nın 65. dakikada bomboş kaçırdığı gol pozisyonu olmasa skorun 5-1 olacağını belirtiyor. Galatasaray’ın defansında kaleci Sanctis’in yanında kötü oynayan Hakan Balta, Servet, kendi kalesine bir gol Emre ve sağ bek Sabri, bugüne kadar en kötü futbolu oynadıklarını ifade ediyor ve ekliyor : “Senin defansın ve kalecin bu golleri yerse kazanman imkansız olur. Nitekim daha çok defansif oynayan Fenerbahçe maçı farklı kazandı.”
YALÇIN DÜMER - Aynı nakarat
Bir erkeğe sorulduğunda ‘evlendiğiniz zaman mı yoksa Fenerbahçe-Galatasaray maçı seyrederken mi daha çok heyecan çektin diye’ yazar ikinci şıkkın baskın geleceğini söylüyor. Saraçoğlu’nun tam dolu olmasına karşın sokakların ise derbi saatinde sıkıyönetim gibi bomboş olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “Yanılmışız Galatasaray’ı favori olarak göstererek. Fener yine bildiğini yaptı aynı nakarat devam etti. Futbolcu suçlamak gereksiz ya Kalli maçı seyretmedi ya da Skibbe çok fazla hayallere daldı. Yine taraftarın başı eğik yine umutları Ali Sami Yen’e kaldı. Avrupadan böyle havalı dönen bir takımın bütün havasını üstelik 4 tane gol yiyerek söndürmeye hakkınız var mı? Tersi sonuçta Argones gidiyordu. Şimdi ne olacak, hadi artık Adnan Polat karar senin...”
Fanatik