Eski başbakanlardan Tansu Çiller’in gelini Zeynep Çiller, boşanma sürecinde olduğu eşi Mert Çiller’in velayet hakkını elde edebilmek için sahte rapor düzenlediğini ileri sürerek suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılık, Tansu Çiller, Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün ve Doç. Dr. Tuba Mutluer hakkında kovuşturmaya yer yok kararı verdi.
Eski başbakanlardan Tansu Çiller'in gelini Zeynep Çiller, velayeti kendisinde olan iki çocuğu hakkında düzenlenen raporun düzmece olduğunu ileri sürmüştü. Zeynep Çiller, boşanma sürecindeki eşi Mert Çiller’i, eski Başbakan Tansu Çiller ile raporu hazırlayan Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün ve Doç. Dr. Tuba Mutluer'i resmi belgede sahtecilik, bilerek sahte belgeyi kullanmak, görevi kötüye kullanmak, suça iştirak iddialarından yargılanmaları için savcılığa şikayet etmişti.
Sözcü'den Hayati Arıgan'ın haberine göre , savcılık soruşturma aşamasında iki hekimin ifadesine başvurdu. Mesleğini etik kurallara ve bilimsel yöntemlere göre yerine getirdiğini belirten Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün, Kasım 2019’da Özer Çiller’in doktorluğunu yaptığını ve Tansu Çiller’i tanımadığını belirtti.
Mert Çiller'i de Şubat 2020 de babası vasıtasıyla tanıdığı söyleyen Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün, Mert Çiller'in evliliği konusundaki sorunları hasta-hekim ilişkisi çerçevesinde dinlediğini anlattı. Çiftin boşanma sürecinde ve öncesinde Mert Çiller ve çocuklarını mesleki anlamda tahlil ettiğini belirten Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün, şunları söyledi:
“Çocukların durumu için Doç. Dr. Tuba Mutluer'den konsültasyon istedim. Çocukların geçmişte görüştüğü doktorlardan tanı ve tedaviler hakkında bilgi aldım. Çocuklarla ilgili boşanma sürecinden önce hekim, psikolog, pedagog, bakıcı, eğitmen ve öğretmenleri ile Zeynep Çiller çifti şiddetli geçimsizlik ve kavga nedeniyle boşanma davası açtı. Bu süreçte Zeynep Çiller ile görüşmek istedim ancak kabul etmedi.”
Doç. Dr. Tuba Mutluer de benzer şekilde savunma yaptı.
"Hazırladığım rapor uzman görüşüdür"
Çalışmaları boyunca hem babayı hem çocukları gözlemleme fırsatı bulduğunu ifadesinde anlatan Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün, “Hazırladığım rapor uzman görüşündedir. Mahkemece doğrudan bilirkişi olarak görevlendirilmedim. Resmi bilirkişi raporu hazırlanması için görevlendirilen Sağlık Bilimleri Üniversitesi tarafından oluşturulan heyet, incelemek ve katkı sunulması için benden ve meslektaşlarımdan hazırladığım raporu istedi. Çiller Ailesiyle hasta-hekim ilişkisi içinde olup, asılsız suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Raporları değerlendirmek yargıya müdahale olur
Savcılık, bilirkişi raporlarının isabetli olup olmadığı konusunda savcılıkça bir değerlendirme yapılmasının yargıya müdahale anlamına gelebileceğini belirtti. Delillerin değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğunu belirten savcılık, bilirkişilerin raporlarında kasıt olmaksızın da hataya düşebileceğini, bilirkişi raporlarına tarafların itiraz edebileceğini hatırlattı.
Savcılığın yapılmakta olan bir yargılama ile mahkemenin yerine geçerek karar vermesinin hukuken mümkün olmadığını belirten savcılık, yargılama sırasında ve sonrasında suç işlendiği düşüncesi hasıl olduğunda savcılığa tarafların suç duyurusunda bulunabileceğini belirtti.
Suç unsurları oluşmadı
Mahkemenin Prof. Dr. Tevfik Bedirhan Üstün ve Doç. Dr. Tuba Mutluer’i bilirkişi olarak görevlendirmediğini belirten savcılık, atılı suçların yasal anlamda oluşmadığını belirterek kovuşturmaya yer yok kararı verdi.