Muzaffer Gençdoğan / Ankara
CHP Genel Başkanı Sezgin Tanrıkulu, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu kapsamında tutuklanan Reza Zarrab’ın mal varlığı üzerindeki tedbirin kaldırılmasına tepki gösterdi. Tanrıkulu “Acaba mal varlığına konan tedbirin kaldırılmasının arkasında Reza Zarrab’ın ödemediği, yarım bıraktığı rüşvet borçları mı yatmaktadır? Zarrab’ın mal varlığındaki tedbir kimin emriyle kaldırıldı?” sorularını yöneltti.
Sezgin Tanrıkulu, TBMM’de yaptığı açıklamada, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun baş sanığı olan Reza Zarrab’ın mal varlığına konulan tedbirin itiraz üzerine kaldırıldığının basına yansıdığını hatırlattı. Bu kararın, hangi gerekçe ile alındığına dair herhangi bir açıklama ve bilginin kamuoyuna yansımadığını belirten Tanrıkulu, “Basına yansıyan iddialara göre mahkemenin bu kararında, AİHM’in mülkiyet hakkıyla ilgili içtihatları gözetilmiş ve Türkiye’nin ileride bundan dolayı mahkûm olabileceği ifade edilmiştir. Bu güne kadar yaşam hakkı başta olmak üzere binlerce ihlal dolayısıyla AİHM içtihatlarını gözetmeyen mahkemenin, Zarrab’ın mallarına tedbiri bu gerekçeyle kaldırılmış olmasının tek bir gerekçesi olabilir: Zarrab’ın hükümet üyeleri ve bürokratlara olan ‘rüşvet borçlarının’ tahsil edilmesini sağlamak” dedi.
Başsavcılık derhal açıklama yapmalıdır
Yargının benzer davalardaki tüm kararları incelendiğinde benzer gerekçeyle alınmış tek bir kararın olmadığını ifade eden Tanrıkulu, Zarrab’ın ortağı olduğu söylenen işadamı Babek Zencani’yi tutuklayan İran’ın, Zencani’nin mal varlığına el koyarken, Türkiye’de Zarrab’ın mallarındaki tedbirin, soruşturma devam ederken kaldırılmasının zorla yasaya uydurulmuşun dışında bir gerekçesi olamayacağını savundu. Görevden alınan savcının bu karara itiraz hazırlığı içerisindeyken, itiraz dilekçesini savcılara sunamadan görevden uzaklaştırıldığını iddia eden Tanrıkulu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Başından beri vahim hukuk ihlalleriyle paralel ilerleyen, Başbakan ve bakanların baskılarıyla gölgelenmeye çalışılan, bu yüzden yürütülemeyen bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu söz konusudur. Bu operasyonun baş aktörü olan ve usul uyarınca da mal varlığına tedbir konulan şüphelinin soruşturma aşamasında hangi değişen delil durumuna göre bu tedbirin kaldırıldığını İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı açıklamalıdır. Ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu karara derhal itiraz etmelidir. Aksi halde Reza Zarrab’ın rüşvet işlerinin, soruşturma aşamasında da önü açılmış olacaktır. Kamuoyu merak etmektedir; acaba mal varlığına konan tedbirin kaldırılmasının arkasında Reza Zarrab’ın ödemediği, yarım bıraktığı ‘rüşvet borçları’ mı yatmaktadır? Adalet Bakanı İzmir’deki yolsuzluk dosyasında olduğu gibi İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nı aramış mıdır? Bu karar Başbakanın isteğiyle, Adalet Bakanı’nın talimatıyla mı aldırılmıştır? HSYK böyle şaibeli bir karara imza atan hâkim hakkında, savcıyı itiraz edeceği anda görevden alan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili bir soruşturma başlatacak mıdır? Yoksa sessiz mi kalacaktır?”