-TAKSİM'DEKİ PATLAMAYA TEPKİLER SÜRÜYOR ANKARA (A.A) - 01.11.2010 - Taksim'de Çevik Kuvvet polisinin bulunduğu alanda meydana gelen bombalı saldırının ardından çeşitli sivil toplum kuruluşları yayınladıkları mesaj ve açıklamalarıyla tepkilerini dile getirmeyi sürdürüyorlar. Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, yaptığı yazılı açıklamada, Taksim'de gerçekleştirilen bombalı saldırıyı nefretle kınadıklarını belirtti. Cumhuriyetin kuruluşunun 87. yıl dönümünün coşkuyla kutlandığı, milletin birlik ve bütünlük içinde olduğu bir günde yapılan saldırının amacının ülkenin huzur ve istikrarını bozmak, toplumda panik ve korku havası yaratmak olduğunu ifade eden Uslu, şunları kaydetti: ''Toplumu terörize ederek, halkın moralini bozarak aslında güç kaybeden terör örgütlerinin moral tazelemeye çalıştığı bir gerçektir. Türkiye bu oyuna gelmeyecektir. Bu dönemde hem daha serinkanlı olmak hem de birliktelik ve dayanışma duygularını güçlendirmek zorundayız. Ülkenin birlik ve bütünlüğünü hedef alan terör saldırılarıyla hiçbir yere varılamaz. Terörün her türlüsünü lanetliyoruz. Türkiye bu saldırıları yok edecek güçtedir. Milletimiz her zaman birlik ve beraberlik içinde bu saldırıların üstesinden gelmeyi bilir.'' Uslu, patlamada yaralananlara ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundu. -DİSK DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Taksim'deki intihar saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, Taksim Meydanı'ndaki patlamada 32 kişinin yaralandığını hatırlattı. Saldırının ''Kürt sorunu'' ile ilişkili olduğunu ve direkt olarak ''demokratik çözüm ortamının, barış çabalarının sabote edilmesinin'' hedeflendiğini kaydeden Görgün, açıklamasında ''Türkiye'ye cehennemi reva görenler, barış çabalarını boşa çıkaramayacak'' ifadesini kullandı. Silahlarla barış diline hakim olunamayacağını belirten Görgün, bu olaylar ile insanların bir arada yaşama umudunun azalacağını, kin, nefret ve düşmanlığın üzerine kurulu ırkçı milliyetçiliğin bir karabasan gibi Türkiye'nin üzerine çökeceğini savundu. Saldırıyı şiddetle kınayan Görgün, yaralılara acil şifalar diledi. -TESK Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken de yazılı açıklamasında, Taksim'deki terörist saldırıyı nefretle kınadığını bildirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin gücünü kırmaya, huzurunu bozmaya ve kalkınma hedeflerinden uzaklaştırmaya yönelik bu tür eylemlerin, insanlık suçu olarak tarihe yazılmaktan öteye gidemeyeceğini ifade eden Palandöken, bu tür insanlık dışı girişimlerin, ülkenin birlik ve beraberliğini bozamayacağını kaydetti. TESK Genel Başkanı Palandöken, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ''Tek tesellimiz can kaybının olmamasıdır. Türkiye Cumhuriyeti çok büyük bir devlettir. Dünyaya örnek bir Kurtuluş Savaşı sonrası kurulan ve dünyanın en ileri ve çağdaş çizgilerini kendisine hedef edinen ülkemiz, terörist saldırılara karşı her zaman dimdik durmuş, halkımız, huzurunu bozmaya çalışanlara en güzel cevabı birbirine kenetlenerek ve bu tarz saldırıları lanetleyerek vermiştir. Bu cevabı anlamak istemeyenler bilmelidir ki, bu tür çirkin saldırılar, insanlık onurunu kanatan suçlar olmaktan öteye gidemeyecektir. Türk esnaf ve sanatkarı adına, saldırıyı nefretle kınıyor, saldırıda yaralanan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.'' -TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ: Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Taksim'de güvenlik güçlerine yönelik eylemin, uluslar arası sözleşmelerin tanımladığı anlamda bir terör eylemi olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, ''Meşru dil ve yöntemleri kullanmak yerine teröre başvuranları, başta yaşama hakkı olmak üzere diğer bütün hak ve özgürlükleri yok sayanları lanetliyor, herkesi bir insanlık suçu olan teröre karşı durmaya ve kesin biçimde tavır almaya davet ediyoruz'' ifadelerine yer verildi. -TÜGİK GENEL BAŞKANI ERKAN GÜRAL Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Erkan Güral ise yazılı açıklamasında, Taksim'de düzenlenen, çok sayıda emniyet mensubunun ve vatandaşın yaralandığı hain saldırıyı şiddetle ve nefretle kınadıklarını bildirdi. Yaralı emniyet mensuplarına ve vatandaşlara acil şifalar dileğinde bulunan Güral, açıklamasında şunları kaydetti: ''Türkiye'nin birliğini, kardeşliğini ve huzurunu hedef alan terör ve hain emeller karşısında dimdik durmak, kararlı bir biçimde mücadelemize devam etmek durumundayız. Milletimizin ve emniyet güçlerimizin terör karşısında gösterdiği basiret ve tavizsiz duruş sayesinde, bugüne kadar amacına ulaşamayan hain terörün bundan sonra da gerekli cevabı alacağına olan inancımız tamdır. Bu hain saldırıyı TÜGİK üyeleri adına bir kez daha kınıyor, milletimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.'' -İNSAN HAKLARI DERNEĞİ İnsan Hakları Derneğinden yapılan yazılı açıklamada ise, Taksim'de kimler tarafından organize edilip gerçekleştirildiği bilinmeyen bombalı eylemden derin üzüntü duyulduğu belirtildi. Derneğin barıştan ve demokratik çözümlerden yana olduğu, bombaların barışa yöneldiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Bombalar Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümüne set oluşturuyor. 3 gün önce KCK ve hükümete çağrıda bulunmuş ve barışı talep etmiştik. 'Operasyonları durdurun, eylemsizlik sürecinin süresini uzatın' demiştik. Haklara ve özgürlüklere dayalı çözüm için barışa şans ve ses verilmesini istemiştik. Şimdi talebimizi tekrarlıyoruz. Operasyonları durdurun. Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümüne şans verin. Eylemsizlik sürecini sürdürün. Diyaloğu ve müzakereyi esas alın. -İNSAN HAKLARI İZLEME ÖRGÜTÜ SALDIRIYI KINADI İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (Human Rights Watch) bugün yayımlanan raporunda, canlı bomba eylemi "sorumlusu kim olursa olsun" kınanırken, "yetkililerin tepkisinin olayı gerçekleştirenlere yöneltilmesi gerektiği" belirtildi. Raporda, terör suçuyla ilgili yasaların yüzlerce göstericiyi silahlı militanmış gibi yargılamakta kullanıldığı eleştirisi dile getirildi ve bunun ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlüğünü ihlal ettiği görüşüne yer verildi. "Hükümetin bir tek PKK'yı desteklemek amacıyla yapıldığına inandığı" gösterilere katıldıkları için terör suçlarıyla yargılanan 26 kişinin davalarının örnek gösterildiği raporda, bu yasaların değiştirilmesi, bu yasalar uyarınca yargılanmakta olan göstericilerin davalarının durdurulması ve hükmü kesinleşmiş davaların yeniden görülmesi çağrısında bulunuldu. İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye araştırmacısı ve raporun yazarı Emma Sinclair-Webb, "Kürt meselesi söz konusu olduğunda Türkiye'deki mahkemelerin siyasi muhalefeti hemen terörizm diye suçlayıverdiğini" savunarak, "İfade ve örgütlenme özgürlüğünü kullanma olanağını ortadan kaldırdığınız takdirde silahlı muhalefeti daha çekici hale getirirsiniz" dedi.