Türkiye'deki 114 bin taksinin toplu taşıma aracı statüsünden çıkarıldı, taksiler de engelli rampası bulundurma zorunluluğundan muaf kaldı. Rampa zorunluluğu getiren yasal düzenlemeyi yorumlayan İstanbul Taksiciler esnaf Odası (İTEO) Başkanı Yahya Uğur, artık taksilerin toplu taşıma aracı sayılmayacağını ve taksilerde engelli rampası bulunması gerekliliğinin olmayacağını söyledi.
2005'te yürürlüğe giren 5378 sayılı Özürlüler Kanunu'nun geçici 3. maddesinde ''Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilir'' deniyordu.
Bu yasayı takiben 2013 Temmuz ayına kadar toplu taşıma araçlarına engelli vatandaşların kullanımına uygun olacak şekilde rampası konulması gerekiyordu. 7 Temmuz tarihinde engelli rampası bulunmayan toplu ulaşım araçlarının çalışma ruhsatları iptal edilecek ve bu tarihte esnafın tekrar ruhsat alması gerekecekti.
Büyükşehir belediyesi 5216 sayılı kanununda ise ''toplu taşıma araçları ve taksi'' ibarelerinin yer alması taksinin toplu taşıma aracından ayrı tutulduğunu gösteriyordu. Buna rağmen engelli rampası zorunluluğu noktasında büyükşehir belediyeleri taksileri de yasa kapsamına alarak işlem yapıyordu.
İçişleri Bakanlığı'na taksilerin toplu taşıma aracı olup olmadığı konusunda bir yazı gönderdiklerini belirten Uğur, ''Bize gelen yazıda taksilerin toplu taşıma aracı sayılamayacağı yönündedir'' dedi.
Bunun Türkiye'de 114 bin taksinin engelli rampası bulundurma zorunluluğundan kurtultuğu anlamına geldiğini ifade eden Uğur, bu yazıyla birlikte artık bazı şeylerin değişeceğini umduğunu söyledi.
Bakanlıktan gelen yazıyla birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne müracaatta bulunacaklarını belirten Uğur, taksilerin toplu taşıma aracı sayılmadığından kendilerinin bu kanun kapsamında tutulmamasını isteyeceklerini anlattı.
Engellilere karşı toplumla aynı düşüncede olduklarını ifade eden Uğur, ''Ancak Türkiye'de 114 bin taksinin değişmesini sağlayacak bir alt yapı da yok. Şu anda böyle bir ihtiyacın da olduğunu düşünmüyorum. Özürlüler İdaresi Başkanlığı Kurumu'ndan aldığımız bilgiye göre, İstanbul'da tekerlekli sandalyeli engelli sayısı 8 bin civarında. Genel yolcu sayısıyla oranladığımızda, İstanbul'da engellilere 8 taksinin yeterli olacağı ortadadır'' diye konuştu.
Engelli vatandaşların da ihtiyaçlarının göz ardı edilmeyeceğini belirten Uğur, ''Her taksi durağına engelli rampası olan bir taksi bulundurma zorunluluğu getirilmesini düşünüyoruz'' dedi.
Ruhsat verilirken böyle bir şart konulmasının yeterli olacağını söyleyen Uğur, böylece hem engelli hem de diğer vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanmış olacağını kaydetti.
Bu konudaki çok büyük sıkıntıların olduğunu dile getiren Uğur, ''Engelli rampası bulundurulan taksiler taksi olmaktan çıkıyor. Çok yüksek bir hale geliyor. Bu nedenle de müşterilerimizce tercih edilen bir araç olmuyor. Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nin alacağı kararla öyle sanıyorum ki bu sorundan kurtulmuş olacağız'' diye konuştu.
Dünyada böyle bir uygulamanın olduğu ülke sayısının çok az olduğunu ifade eden Uğur, şöyle devam etti: ''Türkiye'de işin ilginç yönü, böyle bir taksi de bulunmuyor. Zaten gerek de yok. Engelliler için hiçbir olumsuzluk yaşanmayacaktır. Engelli vatandaşlarımızın ulaşım ihtiyacından mahrum kalmamaları için elimizden gelen tüm tedbirleri alacağız. Taksiciler olarak engelli vatandaşlarımızın uygun bir ulaşım yapmalarını sağlayacağız. Bundan emin olabilirler.''