Gündem

Tahliye edilen Sibel Çapraz: FETÖ'cü gardiyanların halen etkin olduğunu düşünüyorum!

"Geçen gün avluda yürürken bir uçurtma gördük..."

03 Mart 2017 11:28

Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde yaralandıktan sonra tutuklanan DBP’li meclis üyesi Sibel Çapraz, 1 yıl sonra ev hapsi şartıyla tahliye edildi. "Mutsuz olmaya, bıkkınlığa yer yok" diyen Çapraz’ın kolu için 3 ameliyat daha yapılacak. "FETÖ‘cü gardiyanların halen etkin olduğunu düşünüyorum. Tutumları bunu gösteriyor" görüşünü savunan Çapraz, "Bir arkadaşıma sayımda oturuyor diye tutanak tutuldu. Cezası biten ve tahliye olması gereken Eylem Mengütay 20 gündür bu tutanaklar yüzünden çıkamadı" dedi.

Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde 27 Kasım 2015’te silah sesleri üzerine gittiği mahallede vurulan, sağ kolundaki açık yara ve bağırsakları dışarıda olmasına karşın tedavisi sürerken 2 Mart 2016’da tutuklanan DBP’li Meclis üyesi Sibel Çapraz, 1 yıl sonra tahliye edildi. Cumhuriyet'ten Dilek Şen, geçen salı günü tahliye tahliye edilen Çapraz ile İstanbul’da ablasının evinde konuştu.

Tahliye olacağını hissettiğini belirten Çapraz, "Çıkarken bedenim yürüyordu ama yüreğim onlarlaydı. Sibel Çapraz isminin ardında binlerce hasta tutuklu var. Hepsinin bir an önce tahliye edilmesini umuyorum” dedi. Annesi Gülistan Diken Akbaba ile birlikte cezaevinde bulunan 7 aylık Miraz bebeğin kendisine uğur getirdiğini, Miraz’ın çoraplarıyla "totem yaptıklarını" söyleyen Çapraz, şunları anlattı:

"Geldiği gece ona şarkılar söyledik. Biz ona Miro diyorduk; annesi 'Miro inşallah sana uğur getirir' dedi. Ben de Miro’nun bir şeyini istedim, ‘Totem tutacağım’ dedim. O da 3-4 aylıkken giydiği bir çorabını getirdi. Mahkeme boyunca o çoraplar elimdeydi, Miro’nun kokusuyla sadece onu düşündüm Miro’ları düşündüm, bebekleri düşündüm, gelecekteki çocukları düşündüm. Bu çocuklara nasıl bir şey bırakacağız, ne yapmalıyız, bu kirlilikten nasıl kurtulabiliriz diye düşündüm."

"Oyuncağı bile yok..."

Miraz bebeğe siyasi tutuklu muamelesi yapıldığını, battaniye ve mama alabilmek için dilekçe üstüne dilekçe yazıldığını anlatan Çapraz, "İlk geldiğinde çok üzüldük onun için. İhtiyaçları karşılanamıyor. Siyasi tutuklulara yapılan muameleden o da etkileniyor. Onu da bir siyasi tutuklu olarak görüyorlar. Bir mama, bir battaniye alabilmek için dilekçe üstüne dilekçeler yazıyoruz. Daha bir çarşafı bile yok. Oyuncağı da yok. Bebek diş çıkarıyor, biz sadece soğan verebiliyoruz” dedi.

Avludaki uçurtma

Cezaevinde kadınların yaşama sıkı sıkıya tutunmasının sağlılığına iyi geldiğini anlatan Sibel Çapraz, "Geçen gün avluda yürürken bir uçurtma gördük. Arkadaşlarla Uçurmayı Vurmasınlar filmini de yad ettik. Uzun bir süreden sonra bir uçurtma gördük. Çok ilginçti, o kadar yükseğe nasıl çıkabildi, acaba enerjimiz mi çekti onu oraya diyerek çözümlemeler yaptık. Çok mutlu etti bizi" dedi.

"Gazeteciler bırakılsın"

Cumhuriyet’e yönelik operasyonu duyduklarında çok üzüldüklerini anlatan Çapraz, şunları söyledi:

"Artık gazetecileri rahat bıraksınlar. Cumhuriyet’e teşekkür amaçlı bir mektup yazmayı düşündüm. Sonra operasyonu öğrenince bir süre onun için beklemek zorunda kaldım, en sonunda kalemleri de elimden aldılar. Cumhuriyet’e çok teşekkür ediyorum. Benim durumumla çok ilgilendi. Gazetenin tüm emekçilerine teşekkür ediyorum. Tutuklu gazetecilerin de bir an önce özgürlüklerine kavuşmasını yürekten diliyorum. Bizim bu süreçte meslek etiği olan gazetecilere ihtiyacımız var. Sesimizi duyurmaya ihtiyacımız var, bastırılıyoruz. Gazetecilerin işlerinin başında olması gerekiyor, cezaevinde değil.”

"Tahliye olduğuna hâlâ inanamıyorum"

Sibel Çapraz’ın annesi Hangül Çapraz ise tahliyenin ardından Sibel’in en sevdiği yemekler olan Yüksekova usülü sulu köfte ve İran pilavı hazırlamış. Kızının tahliyesine hala inanamadığını belirten anne Çapraz, “Benim varım yoğum, her şeyim çocuklarım. Onu ziyaret ettiğimde çok etkileniyordum, ben de hastalanıyordum. Tahliye haberini Yüksekova’dan torunum haber verdi.‘Nene, bıraktılar bıraktılar!’ deyince ‘Kimi bıraktılar’ dedim, inanamadım” diyor. Anne Çapraz, tahliyenin ardından bütün gece “gerçek mi?” diye kızına dokunduğunu söylüyor. Halaylar ve zılgıtlarla karşılanan Sibel Çapraz, bu süreçte en çok kadın örgütlerine ve “gerçek gazetecilere” teşekkür ettiğini yineliyor. Sürekli kalp hastası tutuklu Fatma Tokmak’ı düşündüğünü belirten Çapraz, “Hiç değilse ilaçlarını zamanında alabilsin” diyor...

"Mutsuzluğa, bıkkınlığa yer yok"

İçeride kadın dayanışmasının kendini çok etkilediğini söyleyen Çapraz, “Mutsuz olmaya, bıkkınlığa yer yok” diyor. Kadınların cezaevine gelen yemeklerdeki etleri yıkayarak biriktirdiğini ve bunlarla içli köfte yaptığın ifade eden Çapraz, “En başlarda sol elimle yemek yiyemediğim için onlar da sol elini kullandı. Hepimiz döküyorduk yemekleri. Sonra ben güçlendim, onlar sayesinde iyi oldum” diye konuştu.

"Cezası biten bile çıkamıyor"

İçerideyken her şeyi an be an takip ettiklerini söyleyen Çapraz, “Olası bir gelişmede de ceazevleri etkileniyor. Hepimizen çok huzuru özledik” ifadesini kullandı. Cezaevi koşullarının “siyasi tutuklular” için fazlasıyla zorlu olduğunu söyleyen Çapraz, “FETÖ‘cü gardiyanların halen etkin olduğunu düşünüyorum. Tutumları bunu gösteriyor. Bir arkadaşıma sayımda oturuyor diye tutanak tutuldu. Cezası biten ve tahliye olması gereken Eylem Mengütay 20 gündür bu tutanaklar yüzünden çıkamadı” diyor.

Bir ameliyat daha eklendi

Tedavisi sürerken tutuklanan, dışarıda olan bağırsaklarının toplanabilmesi için olması gereken ameliyatın üzerinden 1 yıl geçen, kolu için de 3 ameliyat planlanan Çapraz, “15 ameliyattan sonra kullandığım antibiyotikler yüzünden safra kesemde taş oluştu. Bir ameliyat daha eklendi” diyor. Çapraz, biraz dinlenince tedavi sürecinin başlayacağını, “ev hapsinde” bu sürecinde oldukça zor olacağını söylüyor.