Gündem

Tahliye edilen akademisyen Meral Camcı: İşimi kaybettim, tutukladılar, imzamı çekmiyorum

'Barış için Akademisyenler' önceki gün tahliye edilmişti

Yrd. Doç. Meral Camcı ve Yrd. Doç. Esra Mungan

24 Nisan 2016 12:20

"Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzaladığı için girdiği cezaevinden önceki gün çıkan akademisyen Meral Camcı, “Yaralar var. Çok hızla sarmamız lazım. Bizden farklı olanın özgürlüğünü görmemiz lazım” diye konuştu. Cumhuriyet'ten Hilal Köse'ye konuşan Meral Camcı, "Bizim için artık o imzanın anlamı başka bir şey. Bu ülkede artık insan kalma mücadelesi o. İşimi kaybettim, tutukladılar, çekmiyorum imzamı" dedi. 

Doçent Kıvanç Ersoy, Yrd. Doç. Esra Mungan ve Yrd. Doç. Muzaffer Kaya ile birlikte tahliye edilen Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, “O metinde ifade edilen, talep edilen her bir adımın gerçekleşmesini yürekten istiyorum. Bu artık olmazsa olmaz” dedi. Camcı mahkeme kararını şöyle değerlendirdi:

“İlk celsede beraat etmeliydik. Beraat veremedikleri için böyle bir yola başvurdular diye düşünüyorum.”

 

Vergilius gibi...

 

Tahliye edilen akademisyenlerden Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un Silivri Cezaevi’nde yazdığı “Voltada Yazılmış Gerçek üstü Öykü”sü geçtiğimiz günlerde yayımlanmıştı. Ersoy’un öyküsünün sonunda uğurböceği Vergilius, “Tutuklu akademisyenlere özgürlük” yazılı pankartın köşesine konuyordu. Camcı, tahliyeyi o uğurböceğinin haber verdiğini söyledi:

“O hikâyeyi okuduğumuz gün havalandırmada kolumuza uğurböceği kondu. ‘Kıvanç’ın uğurböceği bize geldi’ dedik. Ve kolumuzdan uçtu. Herhalde tahliye olacağız diye yorumladık...”

 

İnsan kalma savaşı

 

Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, “imzanı çek” diyen kişinin rektörün kendisi olduğunu dile getirerek, “Bizler için bu olacak şey değil. Bir yetişkine, ‘imza at ya da imza çek’ demek... Rektör Bey de bunun söylenmemesi gerektiğini arka planda biliyordur. Şöyle bir algı var; yıllardır emek verdiğin pozisyonu kaybetmemek adına bu yapılabilir düşüncesi... Ama bizim için artık o imzanın anlamı başka bir şey. Bu ülkede artık insan kalma mücadelesi o. İşimi kaybettim, tutukladılar, çekmiyorum imzamı... Buradaki varoluşumuz içinde bir sürü şey anlamını yitiriyor. Bir sürü şeyin içi boşalıyor. Biz özgür değiliz. Bu tanıklığın vebalini sırtımızda taşırken özgür değiliz. Buna karşı bir “dur” demek, mücadeleye karar vermek, mücadelenin içine girmek özgürleştirici. Bunu kesinlikle söyleyebilirim. Cezaevinde bir arkadaş ‘özellikle ülkenin Batı’sında bir buzlanma var. Gündelik hayatı sürdürmek için görmeme, duymama hali var. Bildiri buzkıran işlevi gördü’ dedi. Çok doğru söyledi” diye konuştu.

 

Zenginleştik...

 

Camcı, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’deki 400-500 kapasitenin bine ulaştığını dile getirerek, şunları dile getirdi:

“Kapatılmak insanlık dışı. Ama dışarda ne yapıyoruz? Kapıları biz kapatıp, içerden kilitliyoruz. Çok güzel kadınlarla bir araya geldik. O kadar zenginleştik ki... Bizi çok sıcak karşıladılar. O süreci bizim için kolaylaştırıp, insanileştirecek her şeyi yaptılar. Ayrılık zor oldu.”

İlgili Haberler