Milliyet muhabiri Burcu Karakaş, sosyal medyada birçok kez paylaşılan, “Şortlu kız ve bakkalın önündeki amcanın hazin hikâyesi” başlıklı yazıyı eleştirerek, “"Kaş yaparken göz çıkarmak’ tabirinin açık bir örneği olan yazı, eleştirdiği bütün hususları çevreleyen erkeklik söyleminin tuzağına düşüyor. Bunu daha ayrıntılı bir şekilde de anlatabiliriz ama en basit deyişle kadının ahlakını sorgulayan erkek diliyle yazılmış bir yazı var önümüzde” dedi.
Burcu Karakaş, “Tacizci amcaya yaptığının ‘yanlış’ olduğunu anlatıp onu ikna etmek için karşısındaki kadının "ucuz" olmadığı konusunda dil dökmemize iki sebepten gerek yok: Birincisi, ‘ucuz kadın’ diye bir şey yoktur, var derseniz erkek ahlakın değerlerini onaylıyorsunuz demektir. İkincisi, bu ucuzluğa inanan bir kişiye karşısındakini taciz etme hakkı vermiş olursunuz” görüşünü dile getirdi.
Burcu Karakaş’ın Bianet’te yayınlanan, “Kadınlar Hakkında Bilinmeyen Bazı Gerçekler” başlıklı yazısı şöyle:
'Kadınlar Hakkında Bilinmeyen Bazı Gerçekler'
Yazıma, aşağıda bahsi geçecek metnin sahibini hiçbir şekilde tanımadığımı belirtmekle başlamak isterim. Söz konusu metinden birçok insan gibi ben de sosyal medya sayesinde haberdar oldum. Bir internet sitesinin yazıyı paylaştığını, bilindik bir gazetecinin yazıdan övgüyle söz ettiğini ama en fenası bir kadının metni kaleme alan kişiyi "feminist" ilan ettiğini görünce bu satırları yazma ihtiyacı hissettim.
Mert Tünay'ın “Şortlu Kız ve Bakkalın Önündeki Amcanın Hazin Hikâyesi” başlıklı yazısından bahsediyorum. Tünay'ın iyi niyetle bilgisayar başına oturduğundan şüphe yok. Ancak işte iyi niyet, doğru tespitler içeren bir yazı ortaya koymak için yeterli değil.
Tünay yazısına, "Kadınlar hakkında bilmediğin bazı gerçekler var güzel kardeşim" diyerek başlıyor. Sonrasında bakkalın önündeki amcaya anlatmaya çalıştığı o "gerçekler" geliyor. Meğer amcanın taciz ettiği kadınlar hiç de onun sandığı gibi "rahat" takılmıyormuş. Elbette bu argüman daha geniş bir şekilde ele alınıyor, merak eden okuyabilir.
"Kaş yaparken göz çıkarmak" tabirinin açık bir örneği olan yazı, eleştirdiği bütün hususları çevreleyen erkeklik söyleminin tuzağına düşüyor. Bunu daha ayrıntılı bir şekilde de anlatabiliriz ama en basit deyişle kadının ahlakını sorgulayan erkek diliyle yazılmış bir yazı var önümüzde. Tacizci amcaya yaptığının "yanlış" olduğunu anlatıp onu ikna etmek için karşısındaki kadının "ucuz" olmadığı konusunda dil dökmemize iki sebepten gerek yok: Birincisi, "ucuz kadın" diye bir şey yoktur, var derseniz erkek ahlakın değerlerini onaylıyorsunuz demektir. İkincisi, bu ucuzluğa inanan bir kişiye karşısındakini taciz etme hakkı vermiş olursunuz.
Bu yazıyı nevrotik (!) bir kadın olduğum için yazmıyorum. Tünay'ın yazısının paylaşılması, içerikteki ifadelerin onay gördüğünü gösteriyor. Bu da, defalarca isyanımızı dile getirdiğimiz trans cinayetlerinde neden hala aynı noktada olduğumuzu, "Ama tayt giydi" diyerek eşini öldüren kocanın savunmasını nasıl rahatlıkla yapabildiğini gösteriyor. Onlar da çünkü yazıda ifade edildiği gibi kadınların ya da transların "ahlaksız" olduklarını savunuyorlar.
Recep Tayyip Erdoğan daha geçtiğimiz hafta meslektaşımız Amberin Zaman'a "edepsiz" dedi. Eminim Tünay da bu söylemi yadırgamıştır. Biz de yadırgadık ama edepsiz dendiği için değil. Bizden sürekli "uslu uslu" oturmamızı isteyen zihniyete hala meramımızı anlatamadığımız, bu zihniyetten yaka silktiğimiz için yadırgadık.
Vaziyet kısaca budur Mert kardeşim.
Haberin olsun istedim.