Gündem

Tabipler Birliği: Soruşturma açmaya kalkanları Hipokrat'a havale ediyoruz

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof.Dr. Özdemir Aktan: Biz bu suçu işlemek için yemin ettik

15 Haziran 2013 01:57

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof.Dr. Özdemir Aktan, "Sağlık Bakanı, mesleğimizi yaptığımız için bizi suçlamaya çalışıyor. Görevimiz olan, acil durumdaki her hastaya en etkili şekilde yardım etmek, görevimizi hatırlatacak ve buna teşekkür edeceği yerde, ’Neden izin almadınız?’ diye suçlamaya çalışıyor. Biz, bu suçu işlemek için yemin ettik. Okulu bitirirken, bu suçu işlemek üzere yemin ettik. Sadece İstanbul’da değil, Ankara’da, İzmir’de bir çok ilde hekimler bu suçu işlediler. Bu görevi seve seve, sabahlara kadar, zor şartlar altında, biber gazı dumanları altında yaptılar" dedi.

Doğan Haber Ajansı'ndan Dilhun Gençdal ve Özkan Arslan'ın haberine göre, daha önce Marmara, Van Erciş depremlerinde de sağlık çalışanlarının böyle çalıştığını anlatan Aktan, "Eğer bu suçsa daha önce de işledik, bundan sonra da işlemeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Aktan, Gezi Parkı eylemleri sırasında alanlarda görev yapan tüm sağlık çalışanların ve tıp öğrencilerine de teşekkür etti. Olaylar sırasında yaralanarak, sağlık bakanlığı kuruluşlarına giden hasta sayısının tüm yaralanan hasta sayısının yüzde 2’si olduğunu belirten Özdemir Aktan, "Geri kalan yüzde 98 gönüllü sağlık çalışanları tarafından tedavi edilmiştir, acil durumda olanlar ise ambulanslara bindirilip, hastanelere gödnerilmişlerdir. O hekimlerden birisi de benim. Bu görevi burada yapmış olmaktan dolayı da gurur duyuyorum. Eğer bu bir suçsa, eğer buna bir soruşturma açılacaksa, bundan da onur duyarım" dedi.

 

'Biz hekimler kimseden izin almayız'

 

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören de, Sağlık Bakanlığı’nın "Kendi kalesine gol atan futbolcu" konumuna düştüğünü ifade ederek, "Çünkü, ben tebligatı okudum, diyor ki; ’Kimden izin aldınız? Neden izin almadınız oradaki hastalara müdahale etmek için?’ Şimdi ben size soruyorum; şu anda burada bir kalp durması denilen olay olsa ve ben kalp uzmanıyım, bu işin nasıl düzeltileceğini biliyorum, bu hastaya müdahale etmek durumunda kalsam önce gerekli yerlere başvurup, izin alıp, ondan sonra mı müdahale etmek durumunda kalacağım? Biz, hekimler hiç kimseden izin almayız. Nerede olursak, olalım, o anda sağlık hizmetine ihtiyacı olan kim varsa, hemen o hizmeti vermek durumundayız. Bunu yapmazsak, o zaman suç işlemiş oluruz" dedi.

 

'Soruşturma açmaya kalkanları Hipokrat'a havale ediyoruz'

 

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu da, şöyle konuştu: "Biz onurlu bir mesleğin onurlu uygulayıcıları, buradaki genci, yaşlısı, öğrencisi, akademisyeni, yüzlerce, binlerce hekim yaptığımız işle onur duyuyoruz. Bunun soruşturulacak bir durum olmadığını bir kez daha söylüyoruz. Bize soruşturma açmaya kalkanları Hipokrat’a havale ediyoruz. Ancak, burada binlerce yaralıyı tedavi eden hekimlere soruşturma açanlara şöyle de bir yanıtımız var; asıl durum tam tersidir, neredesiniz Sağlık Bakanlığı? Burada binlerce insan yaralanırken, acil revir niye kurmadınız? Bize soruşturma açanlara bugün itibariyle bizler suç duyurusunda bulunuyoruz."

 

'Hastalarımızın bilgileri teminat altındadır'

 

Ortak basın açıklamasını okuyan TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Osman Öztürk de "Türkiye’de 18 gündür insanlara kitlesel şiddet uygulanıyor. Türkiye’de 18 gündür ağacına, parkına, yaşam tarzına sahip çıkan vatandaşlara gaz bombalarıyla, plastik mermilerle, coplarla, kalaslarla, sopalarla saldırılıyor, dövülüyor, vuruluyor, öldürülüyorlar. Türkiye’de 18 gündür profesörü, doçenti, uzmanı, pratisyeni ve aşk olsun onlara ki, en çok da gencecik Tıp Fakültesi öğrencileri bir büyük hekimlik, insanlık dersi veriyorlar" diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı Başdenetçisi B. İzzet Taşçı’nın 13 Haziran 2013 tarihinde "Acil" koduyla İstanbul Tabip Odası’na bir yazı gönderdiğini anlatan Öztürk, şöyle devam etti:

"Taksim Gezi Parkı direnişçilerine hizmet veren gönüllü revirler hakkında inceleme, soruşturma açıldığını bildiriyor ve bu revirlerde görev alanların isimlerini, revirlerde tedavi edilen hastaların listesini ’İvedilikle’ tarafına teslim etmemiz ’Gereğini rica’ ediyor. Ricasının gereğini ivedilikle yerine getiriyor, 13 Haziran günü istediği cevabi yazımızı 14 Haziran günü buradan, direnişi kalbi Gezi Parkı’ndan kendisine gönderiyoruz. Sağlık Bakanlığı Başdenetçisi ve kendisini üzerimize görevlendirenler bilsinler ki, 18 gündür şiddete, vahşete, zulme, faşizme karşı direnen bütün yurttaşlarımız bizim onurumuzdur. 18 gündür direnirken yaralanan, acı, ızdırap çeken, ağrılar içinde kıvranan, acil müdahaleleri tarafımızdan yapılan bütün hastalarımızın bilgileri bizim teminatımız altındadır. 18 gündür gece, gündüz demeden, gaz bombalarından, tazyikli sulardan, TOMA’lardan korkmadan yaralı direnişçilerin yardımına koşan bütün meslektaşlarımız bizim onurumuzdur. Sağlık Bakanlığı Başdenetçisi ve kendisini üzerimize görevlendirenler bilsinler ki, tek bir hastamızın, tek bir meslektaşımızın ismini dahi Sağlık Bakanlığı’na
vermeyeceğiz."