Frankfurter Allgemeine Zeitung kimlik taşımayan mültecilerin sınırdan geri çevrilmesini isteyen Hristiyan Sosyal Birlik lideri ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer ile mülteci politikasında atılacak adımların Avrupa Birliği bünyesinde koordine edilmesinden yana olan Başbakan Angela Merkel arasındaki anlaşmazlığa şu satırları ayırmış:
"CSU, göç konusuna uzun zamandır çözüm arayan Başbakan Merkel'in ‘Avrupai çözüm' bulması için iki hafta bile beklemek istemiyor. Partisinin yaklaşan eyalet seçimlerinde oy kaybetmesinden endişe eden CSU'lu Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder'in ‘partisinin inandırıcılığı konusunda bunun son fırsat olduğunu' söylediği aktarılıyor. Ancak Söder ve parti başkanı Seehofer'in birlikte Merkel'e karşı çıkmalarının tek nedeni, CSU'nun Bavyera'da mutlak çoğunluğu kaybetme korkusu değil. Mülteciler dairesindeki skandal ve bir genç kızın Iraklı mülteci tarafından öldürülmesinden sonra Bavyera dışındaki eyaletlerde de, AB ülkeleri içindeki karmaşalar nedeniyle hayata geçirilemeyecek 'daha iyi' çözümlerle oyalanmak istemeyenlerin sayısı artıyor.”
Süddeutsche Zeitung Hristiyan Birlik partilerinin iltica politikasında birbirlerine girmelerini şöyle değerlendiriyor:
"İltica politikası yüzünden kavga çıkarmaya değer mi? Anlaşmazlığı CSU kasten büyüttü. CSU'nun derdi mültecilerin sınırdan geri çevrilmesi değil, mülteci anlaşmazlığında Başbakan Merkel'den uzaklaşıp, artan mülteci aleyhtarı akıma katılabilmek. Sınırların kapatılması ve sınır kontrollerinin arttırılması en çok CSU'nun eyaleti Bavyera'ya zarar verir. Avusturya, İtalya ve Doğu Avrupa'ya uzanan yolların güzergâhı üzerindeki Bavyera'nın dışa kapanması ekonomisini ve turizm endüstrisini büyük kayba uğratır. Oysa mülteciler sınırı geçtikten sonra da kontrol edilip, gerekirse sınır dışı edilebilirler. Ama bu uygulama iltica politikasında sertlik isteyen CSU'nun puan toplamasına yaramaz.”
Die Welt gazetesi koalisyon hükümetinin kardeş partileri arasındaki anlaşmazlıkta CSU'nun eyalet seçimlerinde sağ popülistlere oy kaptırma endişesinin rol oynadığını yazıyor:
"İçişleri Bakanı Seehofer Dublin kurallarının ve Alman iltica yasalarının uygulanmasını isterken Başbakan Merkel Almanya'nın alelacele karar almasının Avrupa'da istikrarsızlığa yol açabileceğini düşünüyor. CSU ve Merkel'in partisinin bir bölümü neden sınırların derhal kapatılmasını talep ediyor? İçişleri Bakanı harekete geçme zamanının geldiğini söylüyor. CSU, sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) partisine oy kaptırma endişesiyle kendi karakteristiğine zarar veriyor. Bu tutum eyalet seçimlerinde avantaj sağlamaz.”
Bonn'da yayımlanan General-Anzeiger gazetesi küçük siyasi hesapların Almanya'ya zarar vereceğine dikkat çekiyor:
"Siyasi aktörler henüz köprüleri atmaktan çekiniyorlar. Yine görüşüp, düşünmekte karar kıldılar. Bu karar akla yatkın olsa da hiçbir sorunu çözmez. CSU makul olanın ötesine geçti. Merkel biraz avantaj kazandı. Hükümet krizi noktalanmadı. Kriz bazılarına makamlarını kaybettirecek. Çalışır durumdaki bir hükümeti kısa vadeli siyasi hesaplarla düşürmenin Almanya'ya neye mal olacağını kimsenin sormaması kaygı vericidir.”
DW, dpa, afp/AG, BK
© Deutsche Welle Türkçe