Stuttgarter Zeitung gazetesi 24 Haziran seçimlerinin Türk toplumundaki ayrışmanın daha da derinleşmesine yol açabileceği uyarısında bulunuyor:
"Türkiye'deki meclis ve cumhurbaşkanlığı seçiminin hazırlıkları önemli bir teşhise vesile oldu: Türk demokrasisinin canlı olduğu kesinlikle söylenebilir. Efendim? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan demokratik kurumları boğmak ve hukuk devletine mümkün olan en büyük zararı vermek için elinden geleni yapmadı mı? Cumhurbaşkanı olağanüstü hâl şartlarında ülkeyi kararnamelerle yönetiyor. Medyayı geniş ölçüde hizaya getirdi, yargıyı hükümetin dümen suyuna soktu. Eleştiren kendini hapiste buluyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin favorisi sayılsa da iktidarı kaybetme tehlikesi onu hesaplanabilir olmaktan çıkarıyor. Usulsüzlük belirtileri artıyor. Oylamanın yapılacağı Pazar günü son derece heyecanlı geçecek ve belki de Türk toplumu için yeni bir parçalanma testinin başlangıcı olacak.”
Euro Bölgesi maliye bakanları buluşmasında Yunanistan'a uygulanan yardım programının Ağustos ayında sona erdirilmesi ve borç yönetiminin kolaylaştırılması kararlaştırıldı. Neue Osnabrücker Zeitung yıllardır mali krizle boğuşan Yunanistan'ın ekonomik durumuna şu satırlarla değiniyor:
"Tasarruf zorunluluğu Yunanistan'ı fakir düşürdü. Her beş Yunan'dan biri işsiz. Yunanistan'ın önümüzdeki 30 ila 40 yılda borçlarını kapatması neredeyse imkânsız. Gelecekteki hükümetler de kurallara uyacaklar mı? AB'nin Yunanistan'a biraz kolaylık sağlaması yetmez. Yunanistan'ın borç affına ihtiyacı var. Ülkenin durumunu AB'den çok daha gerçekçi bir şekilde tahlil eden Uluslararası Para Fonu uzun süredir borç affı talep ediyor. Almanya Başbakanı Merkel nihayet gerçeği teslim edip, yardım için verilen milyarların geri dönmeyeceğini halka anlatmalı. Yunanistan'a açılan kredilerden Almanya'nın yaklaşık üç milyar euroluk faiz geliri elde etmiş olması da bu yıkımın üzerini örtemez.”
Frankfurter Rundschau gazetesi "Yunanistan yardımları ve Almanya" başlıklı yorumunda yardım programının Almanya Başbakanı'na ağır bedel ödettiğini yazıyor:
"Almanya'nın Euro stratejisi birçok bakımdan eleştirilebilir. Tek taraflı tasarruf politikası Güney Avrupa'nın fakirleşmesine ve halkın çektiği sıkıntıların gereksiz yere artıp uzamasına yol açtı. Almanya Başbakanı ise Yunanistan yardımları programını kabul ettirirken sadece kendi bütçesinin selametini düşündü. Merkel en güçlü olduğu günlerde bile kendi partisinin yoğun direnişiyle karşılaştı. Yunanistan'a kredi açılmasından duyulan memnuniyetsizlik olmasaydı sağ popülist Almanya İçin Alternatif partisi bu kadar yükselemezdi. Günümüzde gündemi farklı konular ve farklı öfkeler belirliyor. Ama Merkel Yunanistan yardımları nedeniyle ağır siyasi bedel ödemek zorunda kaldı. Yunanistan yardımları konusu kapanırsa, o da rahat nefes alır.”
Tagesspiegel gazetesinin yorumunda ise şu görüşlere yer veriliyor:
"Yunanistan örneği AB ve Euro Bölgesi ülkelerine güvenilir ekonomik şartlara geri dönmenin ne kadar zor olduğunu gösterdi. Krizin ceremesini, yardımların sonunda yardım edenleri batıracağı izlenimini uyandıran Almanya ve diğer Euro ülkeleri değil, Yunan halkı çekiyor. Yunanistan'da maaş ve emekli aylıkları yüzde 20 ila yüzde 40 oranında kırpıldı. Almanya ise Yunan devlet tahvillerine yatırdığı parayla birkaç yılda neredeyse üç milyar euro faiz geliri elde etti.”
DW,dpa,AFP/AG,CÖ
© Deutsche Welle Türkçe