Semih Kaplanoğlu'nun "Yumurta", "Süt" ve "Bal" üçlemesinin ikinci filmi, Antalya Kültür Merkezi'nde sinemaseverlerle buluştu. Liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavını kazanamayan Yusuf'un, taşradaki geleceğiyle ilgili kuşkularının anlatıldığı filmin gösteriminin ardından yönetmen Semih Kaplanoğlu ile oyuncular Melih Selçuk ve Başak Köklükaya izleyenlerin sorularını yanıtladı.
Semih Kaplanoğlu, filmin istediği gibi olduğunu belirterek, bundan sonrasının izleyenlerin beğenisine kaldığını söyledi. Kaplanoğlu, sinemadaki yolculuğunda giderek kendi yapmak istediği sinemaya yaklaştığını vurgulayarak, "Ömrüm yeterse beni daha tatmin edecek filmler yapmayı umut ediyorum" dedi.
Yönetmen Kaplanoğlu, "Üçlemeyi bir belleğin hatırlamaları olarak ele aldık. Yumurta'daki şimdiki zamandı, 'Süt' ve 'Bal' ise Yusuf'un geçmişe olan bakışın karşılığı" diye konuştu.
Kaplanoğlu, filmdeki Yusuf karakterini oynayan Melih Selçuk'tan ve Nejat İşler'in performansını da başarılı bulduğunu ifade etti.
Müzik kullanmayı sevmiyor Sinemanın görüntü ve sesten ziyade bir zaman sanatı olduğunu söyleyen Kaplanoğlu, anlatımını farklılaştıranın, filmlerde gerçek zamanı kullanması olduğunu, görüntüleri gerçeklik dışına çıkaracak tarzda dijital ve görsel efekt
kullanımına karşı olduğunu ifade etti.
Filmde kendi hayatından esinlenmeler olduğunu belirten Kaplanoğlu, "Kendi annemle çok şey paylaşmadım, çok şey konuşmadım. Konuşmadıklarımıza odaklanan bir yönetmenim. Konuşmadıklarımızı anlatıyorum" diye konuştu.
Kaplanoğlu, 850 bin euro bütçeyle iki ayda çekimleri tamamlanan filmde, taşradaki gençlerin ümitsizliklerini yer verdiğini belirtti.
Filmin geniş kitlere ulaşması hakkında da Kaplanoğlu, "Yumurta" filminin seyirci sayısının çok tartışıldığını ancak kendisinin tatmin olduğunu söyledi. Bir önceki filminin sinemalarda 6 bin kişi, Yumurta filmine ise 37 bin kişinin izlediğini kaydetti.
Oyuncu Melih Selçuk da ilk kez bir filmde oynadığını belirterek, "Oyunculuk hakkında bilgisiz değilim, tecrübesizim" dedi.
Filmdeki Yusuf karakterinin annesini canlandıran Başak Köklükaya da "Basit gibi görünse de zor roldü. Yaşlı olmaktansa kasabalı olmak, 18 yaşlarında bir erkek çocuk annesini oynamak beni gerçekten çok zorladı" şeklinde konuştu.
İlgili haberler:
Ferzan Özpetek ‘karne’sini gösteriyorAltın Portakal'da boş gün yok!Altın Portakal bugün 45 yaşındaTürkiye'nin Oscar'larına geri sayım başladıAltın Portakal’da festival nişanı Filiz Akın’ınAltın Portakal karıştı'Kayıp Otobüs' Altın Portakal'da yarışacakPaul Verhoeven Altın Portakal'da juri üyesi