Dünya

Suriye'ye müdahale için ilk adım atıldı

Amerikan Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, Obama'ya 90 güne kadar Suriye’ye askeri müdahale etme yetkisi veren tasarıyı onayladı

05 Eylül 2013 01:55

Amerikan Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkan Barack Obama’ya Suriye’de askeri güçlerin kullanılması adına yetki verilmesini onayladı. Komitede 1,5 saat gecikmeyle yapılan oylamada 10 evet, 7 hayır oyu çıktı. Tasarının haftaya Senato Genel Kurulu'nda görüşülmesi bekleniyor.  

ABD Kongresi'nin Temsilciler Meclisi kanadının Dış İlişkiler Komitesi'nde, ABD'nin Suriye rejimine yönelik askeri güç kullanma talebi masaya yatırıldı. Toplantıda, yönetim kanadını ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Savunma Bakanı Chuck Hagel ve Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey temsil etti. Komitede 1,5 saat gecikmeyle yapılan oylamada Suriye operasyonuna 10 evet, 7 hayır oyu çıktı.
Savunma Bakanı Hagel, açılış konuşmasında, askeri güç kullanma taahhüdünün Amerikan liderlerinin alabileceği en zor karar olduğuna dikkati çekerek, Suriye rejimine askeri güç kullanma kararına nasıl ulaştıklarını anlattı.

Esad yönetiminin halkına karşı kimyasal silah kullanmasının sadece insanlığa bir saldırı olmadığını, aynı zamanda ABD ve en yakın müttefiklerinin ulusal güvenlik çıkarlarına ciddi tehdit oluşturduğunu belirten Hagel, Suriye'nin kimyasal silah kullanmasının bu ülkeye komşu ülkeler için de büyük tehdit oluşturduğunu kaydetti.

Hagel, "Eğer Esad kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmaya hazırsa Suriye'de Esad rejimini destekleyen güçleri bulunan Hizbullah gibi terörist örgütlerin de bunları elde edebileceğinden kaygı duymalıyız" diyerek, kimyasal silahların yayılması riskinin, ortak ve dost ülkelerle bölgedeki ABD personeline doğrudan tehdit olduğu değerlendirmesinde bulundu. Hagel, herhangi bir terörist örgütün kimyasal silah kullanarak ülkelerine saldırmasını kaldıramayacağını belirtti.

Suriye rejiminin kimyasal silah kullanmasının bir asırlık uluslararası normların aşındırılması riski oluşturduğunu belirten Hagel, bu normların zayıflatılmasının, kimyasal silah elde etme veya kullanma noktasında diğer rejimleri cesaretlendirebileceğini ileri sürdü. Hagel, bu noktada Kuzey Kore'nin, müttefikleri Kore ile oradaki 28 bin ABD askerine tehdit olan geniş kimyasal silah stokuna sahip olduğu örneğini verdi.

Ulusal güvenliğine tehdit olması dolayısıyla ABD'nin, eylemleri yoluyla kimyasal silah kullanımının kabul edilemez olduğunu göstermesi gerektiğini söyleyen Hagel, Suriye'deki askeri amaçlarının Esad rejiminin sorumlu tutulması, bu tür saldırıları yapma kapasitesinin azaltılması ve rejimi daha fazla kimyasal silah kullanmaktan caydırmak olduğunu ifade etti.

 

‘Türkiye ve bölgedeki diğer dostların güçlü desteği var’

 

Hagel, Fransa, Türkiye, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve bölgedeki diğer dostlarının Washington'a güçlü desteklerini dile getirdiklerini iletti.

Doğrudan askeri güçle Suriye'deki çatışmayı çözmeyi amaçlamadıklarını açıkça belirttiklerini hatırlatan Hagel, amaçlarının kimyasal silah kullanımına yanıta yönelik iyice düşünülmüş bir eylem olduğuna vurgu yaptı.

Suriye krizinin sona erdirilmesinde Suriye halkının oluşturacağı siyasi çözüme dikkati çeken Hagel, Esad'in kimyasal silah kullanılmasında da sorumlu tutulması gerektiğini yineledi.

Hagel, askeri eylemin sonuç ve risklerinin yanı sıra böylesine bir konuda eylemde bulunmamanın da sonuç ve risklerine bakmak gerektiğine vurgu yaparak, eylemsizliğin, rejimin daha da fazla kimyasal silah kullanmasına neden olabileceğine işaret etti.

Bunun yanında eylemsizliğin, İran'ın nükleer silah edinmesini önlemek de dahil ABD'nin diğer güvenlik taahhütlerine yönelik kredibilitesinin de altını kazıyacağını bildiren Hagel, "ABD'nin sözlerinin anlamı olmalı. Bu, dış ilişkilerde, uluslararası ve müttefiklik taahhütlerinde hayati bir değerdir" yorumunda bulundu.

 

İlgili Haberler