-Suriye'ye defalarca ikazda bulunduk BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (A.A) - 22.09.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Ülkede dökülen her damla kan, Suriye liderliğiyle halkının arasındaki bağı koparmaktadır. Türkiye olarak biz, gerek Suriye'de gerek diğer ülkelerde, halkların demokratik taleplerini desteklemeye ve rejimleri bu yönde adımlar atmaya teşvik etmeye devam edeceğiz'' dedi. Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 66. Genel Kurulu'na hitap etti. Konuşmasında Ortadoğu coğrafyasında büyük bir değişim ve dönüşüm süreci yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: ''Suriye'de, halka karşı yapılan ve hepimizi derinden kaygılandıran, kabul edilmesi mümkün olmayan eylemler üzerine, Suriye liderliğine defalarca gerekli ikazlarda bulunduk. 910 kilometre sınırımız var, akrabalık bağlarımız var. Fakat ilkelerle ters düşen bu uygulamalara karşı ikazlarımızı yaptık. 'Dost acı söyler' prensibinden hareketle, Suriye halkının demokrasi yönündeki çağrılarına ve sesine kulak vermelerinin gerekli olduğunu, kendi halkına karşı silah doğrultan rejimlerin ayakta kalamayacağını, zulümle abad olunamayacağını açıkça bildirdik. Ancak Suriye liderliği, bu ikazlarımızı duymamakta maalesef ısrar etmiştir. Ülkede dökülen her damla kan, Suriye liderliğiyle halkının arasındaki bağı koparmaktadır. Türkiye olarak biz, gerek Suriye'de gerek diğer ülkelerde, halkların demokratik taleplerini desteklemeye ve rejimleri bu yönde adımlar atmaya teşvik etmeye devam edeceğiz. Uluslararası toplumun da bu doğrultuda hareket etmesini bekliyoruz. Nitekim, Tunus ve Mısır'la bu amaca yönelik yoğun işbirliğimiz artarak sürüyor. Keza, Libya'da Ulusal Geçiş Konseyi'ne başından beri her türlü desteği veren Türkiye'nin, bugün yeni Libya'ya Büyükelçisini gönderen ilk ülke olmasından da gurur duyuyoruz. Demokratik, birleşik ve özgür bir devlet olarak BM içinde de hak ettiği yeri almasını beklediğimiz yeni Libya'nın, bundan sonra da en güçlü destekçisi olmaya devam edeceğiz.'' -''Libya, Libyalılarındır''- Geçtiğimiz hafta Libya'ya yaptığı ziyarette, Trablus, Tajura, Misrata ve Bingazi'yi ziyaret ettiğini, 4 şehirde mitingler yaptığını, halkla buluştuğunu, halkla kaynaştığını anımsatan Başbakan Erdoğan, ''Libya halkının, yaptığı devrimin haklı gururunu yaşadığını gördüm. Misrata'nın nasıl yıkılmış olduğunu müşahede ettim. Buradan Libya meselesinde bütün uluslararası topluma şu konularda hassas olması gerektiğini söylüyorum. Libya, Libyalılarındır. Libya'nın zenginlikleri Libyalılara aittir. Libya'da demokrasinin inşa edilmesi sürecinde, Libya'nın yurt dışındaki mal varlıklarının serbest bırakılması gerekir ki bir an önce kendi ayakları üzerinde doğrulsun. Varlık içinde Libya halkı yokluk çekmesin. Zira Libya'nın şu anda yurt dışında yaklaşık 170 milyar dolar keş parası var. Ama bu paranın nemasından Libya istifade edemiyor. Dolayısıyla bir an önce 2009 sayılı karar yürürlüğe girmeli ve Libya halkı bu imkanlarından istifade etmelidir. Libya halkı kendi geleceğini belirleyecek kudrettedir. Tercihlerine saygı gösterilmelidir'' diye konuştu.