Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, birkaç gün önce Arjantinli gazetecilere verdiği röportajında Cenevre'de yapılması planlanan Barış Konferansı'nı memnuniyetle karşılamış ve desteklediğini belirtmişti. Ancak Esad, bazı çekincelerini de dile getirmişti. Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından da yayınlanan röportajda Esad 'Bazı Batılı yönetimlerin diplomatik çözüm arayışları konusundaki gerçek amaçlarına ilişkin şüphelerimiz devam ediyor' şeklinde konuşmuştu.
Başkent Amman'da düzenlenen Suriye'nin Dostları Grubu Çekirdek Toplantısı'na Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yanı sıra ABD, İngiltere, Katar, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, İtalya, Almanya ve Fransa'dan dışişleri bakanları ve üst düzey yetkililer ile Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu temsilcileri katıldı.
Toplantı, bakanların kendi aralarında görüşmesiyle başladı.
Edinilen bilgiye göre, yaklaşık 2 saat süren bu bölümde "Cenevre-2 Konferansı" olarak adlandırılan siyasi çözüm süreci, muhalefete destek ve sahadaki durum hakkında görüş alışverişi yapıldı ve toplantı sonunda açıklanması planlanan ortak bildiri taslağı ele alındı.
Toplantı, daha sonra heyetlerin katılımıyla devam etti. Basına açık bölümde Ürdün, ABD ve Katar dışişleri bakanları birer konuşma yaptı. Basına kapalı bölümde ise ilk olarak Suriye Ulusal Koalisyonu adına muhalefeti temsilen toplantıya katılan George Sabra ile Suriye Askeri Konseyi Başkanı Selim İdris birer sunum gerçekleştirdi.
Kerry: 'Muhalefete destek sürecek'
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, konuşmasında, Suriye'deki durumun kabul edilemez olduğunu belirterek, akan kanın bir an evvel durdurulması gerektiğine işaret etti. Bu çerçevede siyasi çözümün en temel ve acil öncelik olduğunu ancak siyasi çözümden bahsederken Esed rejiminin sivil halka yönelik artan saldırılarını da yakından izlediklerini kaydeden Kerry, muhalefete kendilerini savunmaları için desteklerinin artarak devam edeceğini dile getirdi.
Türkiye'ye ve Davutoğlu'na teşekkür
Krizin bölgesel yansımalarından da endişe duyduklarını vurgulayan Kerry, özellikle Türkiye ve Ürdün'ün insani yardım konusunda üstlendiği yükün her türlü takdire şayan olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na diplomatik alandaki girişim ve çabaları için de ayrıca müteşekkir olduğunu ifade eden Kerry, gelecekteki kritik süreçte de Suriye halkının dostları olarak birlikte çalışmaya devam edeceklerini bildirdi.
Muhalifler: 'ÖSO yetersiz kalıyor, acil destek gerekli'
Muhalefeti temsilen konuşan George Sabra ve Selim İdris ise İran ve Rusya'nın sağladığı destekle Esed rejiminin ülkede yürüttüğü acımasız savaşa vurgu yaptı.
Hizbullah güçlerinin de Esed rejimine açık destek verdiğini dile getiren muhalefet temsilcileri, rejimin her türlü etnik ve mezhepsel kıyımı yapmaktan çekinmediğini ifade etti.
Özellikle Kuseyr'de, Esed güçlerinin Hizbullah unsurları ile acımasızca saldırıya geçtiğini anlatan Sabra ve İdris, Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) kapasitesinin Suriye ordusunun dış destekli gücü ve ayrım gözetmeksizin kullanılan füzeleri karşısında yetersiz kaldığına dikkati çekti. Sabra ve İdris, uluslararası toplumun etkin destek ve yardımına acil ihtiyaç duyduklarının altını çizdi.
Rejimin şiddet kampanyasının artık sadece ülke sınırları içinde kalmadığını kaydeden muhalefet temsilcileri, Reyhanlı'daki bombalı saldırılara atıfta bulunarak, bu saldırının rejimin nasıl bölgesel bir tehdit haline geldiğini açıkça gösterdiğini söyledi.
Muhalefet: 'Eli kanlı rejimle bir araya gelmemiz mümkün değil'
Siyasi çözümü kendilerinin de istediğini ve bunun için çaba göstermeye hazır olduklarını belirten Sabra, ancak "eli kanlı rejim temsilcileriyle bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını", Esed'in ve yakın çevresindekilerin ne geçiş yönetiminde ne de Suriye'nin geleceğinde yeri olduğunu vurguladı. Sabra ve İdris, rejimin kimyasal silah kullandığını da bildirdi.